Hukukçular Derneği, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesi olayıyla gündeme gelen 'idam cezası' talebinin sağlıklı bir şekilde müzakere edilerek değerlendirilmesini istedi.
Dernekten yapılan yazılı açıklamada, Özgecan Aslan'ın öldürülmesinin tüm toplumu üzüntüye boğduğu belirtildi.
Ailenin ve toplumun acısının bir nebze olsa rahatlayabilmesi için faillerin en ağır cezayı alması ve hiçbir infaz indirimine tabi tutulmaması gerektiği kaydedilen açıklamada, "Bu vahşi cinayetle birlikte gündeme gelen ve tüm toplum tarafından dile getirilen idam cezası talebi sağlıklı bir şekilde müzakere edilmeli ve yeniden değerlendirilmelidir. Kadınlara ve çocuklara yönelik koruyucu tedbirler artırılmalıdır" denildi.
Açıklamada, Türkiye'de kadına karşı şiddet ve tecavüz olaylarının giderek arttığı, bunun önüne geçilmesi için cezaların yeteri kadar caydırıcı olması ve artırılması, infaz rejimi olarak alternatif cezaların düşünülmesi gerektiği savunulurken, "Bu konuda uzun vadeli de olsa en etkili çözüm, alkol ve uyuşturucu bağımlılığıyla etkin mücadele ve ahlaki eğitimin eğitim sistemimizde öncelenmesidir. Zira bu suçlarda birçok failin ilk ifadesi, alkol ve madde nedeniyle kendini kontrol edemediği, hatırlamadığı şeklindedir" ifadelerine yer verildi.
"Dizi, sapkınlığa meyli artırdı"
Medyanın acilen gözden geçirilmesi ve bu konuda hukuki düzenlemelerin yapılması, şiddet ve cinsellik konusunda toplum yapısını bozan yayınların acilen kaldırılması gerektiği ileri sürülen açıklamada, şöyle denildi:
"Tüm kanallarda okul öncesi dönemdeki çocukları hedef alan çizgi filmlerde bile şiddet ve cinsellik göze çarpmaktadır. Okul çağı çocuklarını hedefleyen ve şiddeti olağanlaştıran ve yücelten çizgi filmler denetimsiz olarak günün her saatinde yayınlanmaktadır. Özellikle ulusal bir kanalda yayınlanan bir dizide tecavüz sahnesi açık seçik verilerek toplumdaki sapık ve hastalıklı kişilerde tecavüz ve sapkınlığa meyli artırmıştır. Olayda da faillerin sosyal paylaşım sitesinde söz konusu diziyi izlediklerini paylaştığı yer almıştır. Bu ve benzeri programlar cinsel şiddet karşısındaki duyarsızlığın ve normalleştirmenin, kadına yönelik şiddetin nasıl sistematik hale getirildiğinin en açık örnekleridir."
Açıklamada, kadınların güvenli bir şekilde seyahat edebilmesi için toplu taşıma araçlarının bir kısmının kadınlara ayrılması gerektiği savunularak, "Özellikle 'pembe otobüs' projeleri gibi bu araçların şoförlerinin özellikle kadınlardan tercih edilmesi mümkün değilse ayrı bir eğitimden geçmesi de ayrıca gereklidir" ifadelerine yer verildi. (AA)