Samanyolu Yayın Grubu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, Samanyolu Grubu altında yayın yapan medya organlarına yönelik ayrımcı bir tavır sergilediğini savunarak, Ramazan programlarının Diyanet'e bağlı camiilerden yapılmasına izin verilmemesine tepki gösterdi.
Medya Grubu'ndan yapılan açıklamada; "Bir süredir Diyanet İşleri Başkanlığı ve bağlı müftülükler Samanyolu Yayın Grubuna karşı bugüne kadar hiç karşılaşılmadık ayrımcı, hukuk dışı ve keyfi engellemeler yapmaktadır" ifadelerine yer verildi.
İşte, Samanyolu Yayın Grubu'nun o açıklaması:
Diyanet İşleri Başkanlığı önemli hizmetleri deruhte eden saygın bir kurumdur. Ne yazık ki; bugünkü yöneticileri siyasi angajmanlara girerek ayrıştırıcı bir tutum izlemektedir.
Bir süredir Diyanet İşleri Başkanlığı ve bağlı müftülükler Samanyolu Yayın Grubuna karşı bugüne kadar hiç karşılaşılmadık ayrımcı, hukuk dışı ve keyfi engellemeler yapmaktadır.
Samanyolu Yayın Gurubu 20 senedir Kandil ,iftar ve sahur programlarını Diyanet’e bağlı camilerden canlı olarak yayınlamaktadır. Bugüne kadar yetkililerin herhangi bir şikayet ya da eleştirisi olmadığı gibi kendileri de program konuğu olduklarında program içeriği hakkında övgüyle bahsetmişlerdir.
Ramazan ayı başlamadan çok önceki tarihlerde usulüne uygun bir şekilde müracaat etmemize rağmen iftar ve sahur programlarının cami bahçesinden çekim izni talebimiz gerekçe sunulmaksızın reddedilmiştir.
Ramazan ayında Kur’an tilaveti izin talep ettiğimiz 19 imam-hatip ve müezzine görevlendirme yapılmamış, talebimiz reddedilmiştir. Samanyolu Televizyonu’nda Kur’an tilaveti yapmak isteyen hocalara ise mobing uygulanmıştır.
Kadir Gecesi’nin manevi atmosferinin izleyiciye tarihi bir camiden nakledilmesi amacıyla çekim talebimiz, göstermelik yazışmalarla ötelenmiş en sonunda bu gün açıklamanın yazıldığı 13.07.2015 saat 23.00’e kadar da tüm ısrar ve takibimize rağmen cevap gelmedi. Dolayısı ile 2013 yılında İstanbul Müftülüğü ile birlikte düzenlediğimiz Eyüp Sultan Camii programının tekrarını vermek zorunda kaldık.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın değişik vesilelerle hak, hukuk, birlik ve beraberlikten dem vururken kamuya ait değerlerden tamamen keyfi bir şekilde istediğini yararlandırıp, istemediğini mahrum bırakmasının hukukla, adalet duygusuyla, dini referanslarla, vicdanla ve Cuma hutbelerinde cami cemaatine okunan hutbelerde anlatılanlarla telifi mümkün değildir.
Her görüş, ırk, dil, renkten insanların birlik ve beraberliğini temsil eden cami üzerinden toplumun bir kesiminin dışlanması, bölünmesi, kutuplaştırılmasının diyanetin misyonuna aykırı olduğu açıktır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
14.07.2015
Samanyolu Yayın Grubu