CHP Milletvekili Oran, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından [email protected] adresinden chp.org.tr uzantılı adresine dün saat 17.27’de gönderilen bir e-posta ile Sabah - atv satışı için Erdoğan tarafından havuz kurulduğu iddialarına ilişkin Meclis'e sunduğu yazılı soru önergesini içeren web adresinin erişime engellenmesinin talep edildiğini söyledi.
Engellenmesi istenen sayfada hukuka uygun olarak verilmiş yazılı soru önergesinde yer alan soruların dışında tek bir yorum dahi bulunmadığnı ifade eden Oran, "Oysa İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alınan karara (23.1.2014 tarih ve 2014/55) göre bu içerik 5651 sayılı Kanuna aykırılık taşıyormuş. Milletvekilinin görevi ve sorumluluğu millet adına iktidarı denetlemektir. Bunun araçlarından biri de ilgili bakanlara kamuoyunda yer bulan iddiaları ve usulsüzlükleri sormaktır. Bu sorular milletin seçtiği vekiller tarafından yine millet adına sorulur. Kendisinden şüphesi olmayan da bu sorulara namuslu bir şekilde cevap verir" dedi.
YASAMA FAALİYETİNİ SANSÜRLEMEYE ÇALIŞIYORLAR
Hükümetin bu sorulara cevap veremediği gibi yasama faaliyetini sansürlemeye çalıştığını ileri süren Oran, "Yolsuzluk soruşturmasının üstünü kapatmak için milletvekillerinin yazılı soru önergeleri bile yasaklanmaya gayret edilmektedir. Darbe günlerinde bile yaşanmayan, bir yazılı soru önergesinin haberleştirilmesi, yayınlanması engellenmiştir. Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen bu hakim kararının arkasındaki ismin Başbakan Erdoğan olduğundan hiç kimse şüphe duymamaktadır. Bekir Bozdağ’ın Adalet Bakanlığı koltuğuna oturur oturmaz yaptıkları herkesin malumudur, ama bugün öğreniyoruz ki TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in sansürünü aşmayı başaran ve ucu AKP’nin, Erdoğan’ın yolsuzluğuna ulaşan önergeleri engellemek için yeni bir birim kurmuş ve adını da Yolsuzluğu Örtme Yasamayı Boşa Çıkarma birimi koymuş" ifadelerini kullandı.
Dokunulmazlıklar arasında da ayrıma, ötekileştirmeye
gidildiğini savunan Oran, şunları söyledi:
"Bekir Bozdağ kendi fezlekesini iade edip, 4 bakan arkadaşınınkini
ise seçim sonrasına kadar bekletirken CHP’nin Genel Başkan
Yardımcısının önergesine el uzatma cüretini dahi
gösterebilmektedir. Benim TBMM kürsüsünden, en azından şimdilik
rahatlıkla dile getirebildiğim, dokunulmazlık kapsamındaki
sözlerimi kim hangi hakla yayınlanmasını engelleyerek, kişisel web
siteme dahi koyamayacağımı öne sürebilmektedir. Anadolu’da yeni
kurulmuş bir hukuk fakültesinin birinci sınıfına başlayan genç bir
hukukçu adayı dahi milletvekilinin TBMM çalışmalarını içeren her
türlü yasama faaliyetinin dokunulmazlık kapsamında olduğu akıl
yürütmesini yapabilir. Basın suçlarına baktığı belli olan yasakçı
asliye ceza mahkemesi ise sansür uygulamasını o kadar otomatiğe
bağlamış, içselleştirmiş ki yasak koyduğu sitenin milletvekiline
ait olduğunun bile farkına varamamıştır. Bu hakimin işine,
mesleğine, elinde tuttuğu terazinin kefelerine birazcık özen
göstermesi için önündeki kağıtta ille de www.receptayyiperdogan.com
ismini mi görmesi gerekiyor? Üstelik benimle rahat iletişim
kurabilmek için bir de iletişim bilgilerimi istemişler, ben de TBMM
makam telefonumu ve adresimi yazdım, belki Sayın Cemil Çiçek Meclis
santralına talimat verir de arayan yasakçı hakime ve TİB
uzmanlarına “bu ülkede AKP dışında da milletvekilleri var”
deyiverir, kimbilir."
HAKİMİN SORUŞTURULMASINI TALEP EDECEĞİM
Kararı veren hakimin HSYK’ya başvurup soruşturulmasını talep edeceğini de kaydeden Oran, "Bu olay halen TBMM’de görüşmeleri süren internete zincir vurma tasarısının ne kadar vahim sonuçları olacağının da somut göstergesi olmuştur. Hakim kararıyla milletvekiline yasak getiren zihniyetin, bu yasadan sonra sadece TİB kararıyla neler yapabileceğini herkes düşünmelidir. Kabus gerçek olacak, bu yasa çıkarsa Türkiye’de internet özgürlüğü, basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü tam olarak zincire vurulacaktır. Bu yasayla birlikte Erdoğan’ın emriyle TİB’in, www.tbmm.gov.tr adresine girip orayı bile erişime engellemesi, yolsuzlukları anlatan önergeleri ayıklaması beklenmelidir" şeklinde konuştu.
İSTANBUL 2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ KARARININ TAM METNİ NEDİR?
Web sitesine yönelik uygulanan yayın durdurma kararı, Meclis'e
de taşındı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması
istemiyle soru önergesi verdi.
Tanrıkulu soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:
"TİB tarafından İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin aldığı
karar gerekçe gösterilerek T24 İnternet Haber Sitesine, CHP
İstanbul Milletvekili Sayın Umut Oran’ın yanıtlamanız istemiyle
T.B.M.M. Başkanlığı’na sunduğu‘’ CHP’li Oran’dan Erdoğan’a: Sabah
ve atv için satın alma talimatı verdiniz mi? ‘’ başlığıyla 6
Ocak 2014 tarihinde yayınladığı soru önergesine yayın yasağı
getirildiği ve soru önergesinin yayından kaldırılması kararı tebliğ
edilmiştir.
Bu bağlamda;
1-http://t24.com.tr/haber/chpli-orandan-erdogana-sabah-ve-atv-icin-satin-alma-talimati-verdiniz-mi/247740 URL adresinden yayınlanan yayının durdurulması için, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi kararının tam metni nedir?
2-İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi Milletvekillerinin çalışmalarına sansür mü uygulayacaktır?
3-BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) ve TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) kendilerine yapılan bir ihbar veya verilen talimat sonucu mu harekete geçmişlerdir?
4-Yayının durdurulması için BTK ve TİB’e tarafınızdan talimat verilmiş midir?
5-Milletvekillerinin iradesine BTK ve TİB aracılığıyla yasak konulması mı amaçlanmaktadır?
6-BTK ve TİB, AKP Hükümetinin internet denetmeni olarak mı görev yapmaktadırlar?
7-AKP Hükümeti BTK ve TİB aracılığıyla “Muhalefet”i susturmayı mı amaçlamaktadır?
8-Yasanın hangi maddesinin kapsamı dahilinde, BTK ve TİB tarafından T24 haber sitesine http://t24.com.tr/haber/chpli-orandan-erdogana-sabah-ve-atv-icin-satin-alma-talimati-verdiniz-mi/247740 URL adresli yayının kaldırılması için tebligat yapılmıştır?" DHA