SABAH - ATV'NİN İPLERİNİN KATAR EMİRİ'NİN Mİ ELİNDE?

RTÜK Yasası gereği, Sabah-atv’yi bünyesinde bulunduran Turkuvaz Medya’dan yasal üst sınır olan yüzde 25 hisse alan Katarlı Lusail’in azınlık hisse haklarını korumanın ötesine geçen haklara sahip olduğu iddia edildi.

Google Haberlere Abone ol
SABAH - ATV'NİN İPLERİNİN KATAR EMİRİ'NİN Mİ ELİNDE?


 
Gizli belgeler ortaya çıktı!


Lusail, şirket bütçesinin belirlenmesinde veto hakkına sahip.


Lusail’in veto hakları Rekabet Kurumu kararında şöyle değerlendirildi: Lusail’in sahip olduğu veto haklarının yatırımın korunması amacını aştığı, Turkuvaz’ın kontrolünün Çalık Grubu’ndan, Çalık ve Lusail şirketinin ortak kontrolüne geçtiği kanaatine varılmıştır


Yüzde 75’i Çalık Grubu’nda, yüzde 25’i ise Katar Emiri El Thani’nin kontrolündeki Lusail adlı bir şirkette bulunan Turkuvaz Medya Grubu’nda, Katarlı ortağın azınlık hissesine sahip olmasına rağmen, şirket yönetiminde yüzde 50’lik yönetim gücüne sahip olduğu ortaya çıktı. RTÜK Kanunu gereği, Turkuvaz Medya’da yüzde 25’in üzerinde pay sahibi olması yasak olan Katarlı şirket, kamuoyuna açıklanmayan “Hissedarlar Anlaşması”na konulan bazı maddelerle ortak yönetim hakkı ve gücünü elde etti.


RTÜK Kanunu uyarınca, yabancı sermayeli bir şirket Türk özel radyo ve televizyon kuruluşlarında yüzde 25’ten fazla pay sahibi olamıyor. Katarlı Lusail ile Çalık Grubu arasındaki “Hissedarlar Anlaşması”nın, Katar tarafına “eşit ve ortak yönetim hakkı veren” maddeleri “RTÜK Kanunu’nun arkasından dolanılması” anlamına geliyor.


 SATIŞI HATIRLAYALIM


Park Grubu’nun (Turgay Ciner) kontrolündeyken, TMSF tarafından el konulan Sabah-atv medya grubu, 5 Aralık 2007’de yapılan ihaleyle Çalık Grubu’na satıldı. İhaleye tek talip olarak giren Çalık, muhammen bedel olan 1.1 milyar doları ödemeyi kabul ederek, hızla kan kaybediyor olmasına rağmen, pazar payına göre Türkiye’nin ikinci büyük medya grubunu satın aldı.


Rekabet Kurumu ve RTÜK izinlerinin ardından Nisan ayında, medya grubunun TMSF tarafından Çalık’a devri aşamasına gelindi. Tam bu sırada Çalık, Sabah-atv medya grubu için yabancı bir ortak bulduğunu, hisselerinin yüzde 25’ini Katar Merkezli Lusail’e devrettiğini açıkladı. Yapılan basın açıklamasında Katarlı ortağın 125 milyon dolar özsermaye koyarak yeni adı Turkuvaz olan medya grubunda yüzde 25 ortaklık sağladığı açıklandı. Ardından da ortaklar Sabah-atv’yi devraldılar.


REKABET KURULU DEVREDE


Turkuvaz’ın yüzde 25 hissesinin satışı, yasalar gereği Rekabet Kurumu’nun önüne gitti. Ortaklar, 27 Mayıs 2008’de 3268 sayılı yazı ile izin için başvuru yaptılar. 30 Haziran 2008’de 4114 sayılı yazı ile eksik evraklarını tamamladılar.


Rekabet Kurulu 4 Temmuz tarihli ve 08-4 sayılı toplantısında izin başvurusu dosyasını görüştü. Oybirliğiyle verilen “devralma izni” kararı 9 Temmuz’da yayınlandı.


Buraya kadar her şey normal görünüyor. Ancak aylardır Rekabet Kurumu’nun internet sitesinde duran kararda çok ilginç tespitler var.


İzin başvurusu dosyasını inceleyip, Rekabet Kurulu’nun bu dosyadaki raportörlüğünü yapan Hakan Bilir ve Evrim Özgül Kazak, Turkuvaz’dan yüzde 25 hisse alan Katarlı Lusail’in şirkette yüzde 50’lik söz hakkı sahibi olduğunu şu şekilde tespit ediyor:


* Bildirim konusu işlemin birleşme/devralma (ve/veya ortak girişim) olup olmadığı, Turkuvaz hisselerinin yüzde 25’ini temsil eden payların devri ile birlikte, toplam 4 kişilik yönetim kurulunda alıcıya (Lusail) tanınan 1 üyelik ile bazı kararlar hakkındaki veto haklarının, alıcıya (Lusail) teşebbüsün kontrolü üzerinde belirleyici etki sağlama rolü verip vermediğinin tespiti ile mümkündür. Bir başka deyişle hisse devri öncesinde Çalık Holding tarafından yönetilen teşebbüsün (Turkuvaz) hisse devri sonrasında tarafların ortak kontrolüne geçip geçmediğinin belirlenmesi gerekmektedir.


* Hissedarlar Anlaşması’nın 7.1 maddesi: “... Şirket hisselerinin yüzde 20’sine sahip olan her hissedarın yönetim kuruluna 1 üye seçme hakkı vardır.”


* Söz konusu ifadeden Lusail’in (yüzde 25 hisseye sahip olduğu) Turkuvaz yönetiminde 1 üye ile temsil edilme hakkı olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu temsiliyetin teşebbüsün kontrolü bakımından doğurduğu sonuçları görmek için yönetim kurulunun yapısı ile yönetim kurulu kararlarının alınış nisapları önem kazanmaktadır.


* Hissedarlar anlaşmasının 8.2 maddesinde


“Yönetim Kurulu 4 üyeden oluşur. Yönetim Kurulu’nun toplanması için gerekli toplantı nisabı dörttür. Herhangi bir toplantının nisap sağlanamaması nedeniyle ertelenmesi halinde, toplantı 15 günden erken olmayacak bir tarihte yeniden yapılır ve (...) gerekli toplantı nisabının mevcut olmaması durumunda toplantıda mevcut olan üyeler gerekli nisabı oluştururlar. Ancak madde 8.2’de öngörülen sınırlı toplantı nisabı, madde 9.9’da yer alan kararların görüşüldügü toplantılarda uygulanmayacaktır. Bu toplantılara uygulanacak toplantı nisabı 4 Yönetim Kurulu üyesinin hazır bulunmasıdır.”


Hissedarlar Anlaşması’nın 8.3. maddesinde ise


“9.9. maddesinde yer alan hususlar dışındaki tüm Yönetim Kurulu kararları Yönetim Kurulu üyelerinin çoğunluğunun olumlu oyuyla alınır” ifadelerine yer verilmiştir.


(Konuyu biraz anlaşılır hale getirelim. Anlaşma şunu öngörüyor: Yönetim Kurulu 4 üyenin tümünün katılımıyla toplanır. Eksik varsa, toplantı en erken 15 gün sonraya ertelenir. Ertelenen toplantı, kaç üye katılırsa katılsın gerçekleşir. Katılan üye sayısı toplantının nisabını oluşturur. Kararlar katılan üyelerin çoğunluğuyla alınır. Örneğin 3 üyenin katıldığı bir toplantıda, 2 üyenin olumlu oyu yeterli olur. Ancak anlaşmanın 9.9 maddesindeki hususların görüşüleceği toplantılarda 4 üyenin katılımı da zorunludur. Burada Lusail’i temsil eden üyenin katılmaması halinde 9.9 maddesindeki konularda karar alınamayacağı açıkça belirtiliyor)


RAPORA DEVAM


Raportörler Hakan Bilir ve Evrim Özgül Kazak’ın tespitlerini aktarmaya devam ediyoruz:


* Hissedarlar Anlaşması’nın 8.2 ve 8.3 maddelerine göre azınlık hissedarı konumundaki Lusail’e bazı ayrıcalıklı haklar tanınmaktadır. Lusail’in veto hakkına sahip olduğu konularda (9.9 maddesindeki hususlar) Lusail tarafından atanan en az bir üyenin olumlu oyu olmaksızın karar alınamayacaktır.


* Hissedarlar Anlaşması’nın 9.9 maddesinde (...ticari sır olduğu için madde içeriği verilmiyor...) ifadeleri yer almaktadır. (Ancak hemen ardından yapılan yorumda maddenin içeriğinin şirket bütçesi olduğu anlaşılıyor) Dolayısıyla bütçeyi karara bağlamak ya da bütçede herhangi bir değişiklik yapmak konusunda Yönetim Kurulu üyelerinin tamamının (Lusail ve Çalık Grubu) olumlu oyu gerekmektedir.


* Hissedarlar Anlaşması’nın 9.2 maddesinde ise (.. yine ticari sır olduğu için detay verilmiyor...) ifadeleri yer almaktadır. Görüldüğü üzere, 9.2 madde yönetim kurulunun oy birliğiyle karara bağlayacağı ya da değişiklik yapacağı bütçenin onay mekanizmasına yönelik kapsam ve esasları tanımlamaktadır.


VE ORTAK GÖRÜŞ


Raportörler, bu tespitleri yaptıktan sonra kanaatlerini şöyle açıklıyorlar:


“...Bilindiği gibi teşebbüslerin faaliyetlerinin ana hatları bütçe yoluyla belirlenmektedir. Dolayısıyla bütçe üzerinde karar verme olanağına sahip olmak, teşebbüsün ticari politikaları üzerinde de onay sahibi olmak anlamına gelmektedir... Bütçeye ilişkin olarak alıcıya (Lusail) sağlanan veto haklarının, alıcıya (Lusail) şirketin kontrolü üzerinde belirleyici etki sağlama gücü verdiği görülmektedir.”


“Bütçenin belirlenmesine yönelik olarak azınlık hissedarın (Lusail) sahip olduğu veto hakkının, yatırımı korunması amacını aşarak, Lusail’e Çalık Grubu ile beraber Turkuvaz üzerinde ortak kontrol hakkı verdiği, dolayısıyla işlem sonucunda Turkuvaz’ın kontrolünün Çalık Grubu’ndan, Çalık Grubu ve Lusail’in ortak kontrolüne geçeceği kanaatine ulaşılmıştır.”


KARAR ÇOK NET


Yukarıdaki satırlar, Sabah gazetesinin tek rakibi olan VATAN gazetesinin yorumu değil. Bu ilginç tespitleri Rekabet Kurulu’nun kesinleşmiş ve yayınlanmış resmi kararından alıntıladık.


Sonuç şu: Ana sözleşme ve pay defterlerine göre Turkuvaz’ın yüzde 75’i Çalık Grubu’na, yüzde 25’i ise Lusail’e ait. Ama Hissedarlar Anlaşması’nda (shareholders agreement) Lusail’e verilen haklar, Katarlı ortağa şirket yönetiminde Çalık’la eşit hak tanıyor. Rekabet Kurumu da bu durumu “Turkuvaz’ın kontrolünün Çalık’tan, Lusail ve Çalık’ın ortak kontrolüne geçiş” olarak tanımlıyor.


Nitekim raportörler, yüzde 25’lik hisse satışının ardından ortaya çıkan şirket statüsünün “ortak girişim” olduğunu belirliyorlar.


Yani Sabah-atv grubu, sanıldığı gibi Çalık’ın hakimiyetindeki bir şirket değil. Sabah-atv’de, Çalık kadar Katar Emirliği’ne ait Katar Investment Authority’nin (KIA) sahip olduğu Lusail’in de söz hakkı bulunuyor.


Yani... Yani Sabah-atv’yi idare eden direksiyonun bir ucunu Katarlılar tutuyor.


NİSAN AYINDA AÇIKLANDI


Nisan ayında, Sabah ve atv’nin Çalık’a devri aşamasına gelindiğinde Çalık, yabancı bir ortak bulduğunu, hisselerinin yüzde 25’ini Katar merkezli Lusail’e devrettiğini açıkladı.


Konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, Katarlı ortağın 125 milyon dolar özsermaye koyarak yeni adı Turkuvaz olan medya grubunda yüzde 25 ortaklık sağladığı vurgulandı.


Kararın tam metnini www.rekabet.gov.tr/dosyalar/kararlar/karar2572.pdf adresinde bulabilirsiniz


www.gazetevatan.com

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin