CHP kontenjanından RTÜK üyesi olan Faruk Bildirici, geçen hafta yapılan RTÜK Toplantısında “tarafsızlığını yitirdiği”, “gizli kararları açıkladığı”, “yayın kuruluşlarında lehe ve aleyhe tutum sergilediği” gerekçesiyle, oyçokluğu ile üyelikten çekilmiş sayılmıştı.
Bu konu ve RTÜK Başkanı’nın TÜRKSAT'tan istifası üzerine, RTÜK Başkanlığı açıklama yaptı.
RTÜK Başkanlığı’nın konuyla ilgili açıklaması şöyle:
“Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun 31.10.2019 günü yapılan toplantısında Faruk Bildirici'nin 6112 sayılı Kanunda düzenlenmiş olan Üst Kurul üyelerinin uyması gereken esaslar ve yasaklara aykırı eylemleri nedeniyle üyelikten çekilmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Bu karar sonrasında kimi yerlerde bilgi eksikliğinden, bazı mecralarda ise sistemli ve maksatlı şekilde ‘RTÜK'ün TBMM'nin yetkilerini ve iradesini hiçe sayarak yetki gaspı yaptığı’ haberleri yayınlanmış, bu yönde değerlendirmeler yapılmıştır.
TBMM iradesinin gasp edildiği iddiaları asılsızdır.
Kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye yönelik manipülatif açıklama ve haberlere karşı açıkça belirtmek gerekir ki, RTÜK Üyelerinin seçim ve görevden çekilmiş sayılmalarına ilişkin usul ve esaslar 6112 sayılı Kanunda net olarak açıklanmıştır.
Faruk Bildirici;
1- Faruk Bildirici, Yasanın açık hükümlerle emrettiği ve üyelerin uymak zorunda olduğu siyasi tarafsızlık konusuna ısrarla uymamıştır. Yasanın üyelerden beklediği “tarafsız” olma düzenlemesine uymadığı gibi adeta bir siyasi parti temsilcisi gibi hareket etmiştir.
2- Üst Kurulun gizlilik taşıyan bilgi ve belgelerini kamuoyuna ve basına açıklamış, kanuna göre gizli olan toplantı müzakerelerinin açıklanması yasağını defalarca ihlal etmiştir. Bu konuda pek çok kez şifahen uyarılmasına rağmen aynı tutumunu sistematik olarak sürdürmüştür.
3- Gerek açıklamalarıyla, gerekse de eylemlerinde kimi medya kuruluşlarına hasımlık derecesinde tutum sergilemiş, kimi medya kuruluşlarının ise hamiliğini yapmaya çalışmış ve medya kuruluşları arasında tarafsızlığını tamamen yitirmiştir. Bu durum da, Kanunda Üyelerin uyması için hüküm altına alınan usul ve esaslar kapsamındadır.
Ayrıca Faruk Bildirici, müstafi olduğunu iddia ettiği Üst Kurul Başkanı’nı ve ‘Milli İrade’nin seçtiği Radyo ve Televizyon Üst Kurulunu tanımayarak Üst Kurul toplantılarını ve kararlarını sabote etmiştir.
Oysa Faruk Bildirici’nin RTÜK Başkanlığına Üst Kurul Başkanı Ebubekir Şahin’in kamudaki diğer görevleri nedeniyle Üyelikten çekilmiş sayılması gerektiği iddiasıyla yaptığı müracaat Üst Kurul toplantısında görüşülmüş, hukuki ve idari anlamda doğruluğu kabul görmeyerek reddedilmiştir. Mahkemece aksi yönde bir hüküm kurulmadıkça da Üst Kurulun almış olduğu karar geçerlidir.
Dilekçesi reddedilen Faruk Bildirici, Üst Kurul kararlarının kesin olduğunu ve alınan kararları ortadan kaldıracak tek yetkili merciin mahkemeler olduğunu göz ardı eden bir yaklaşımla Kurul toplantılarında alınan kararlara topluca muhalefet şerhi koymuştur. Aziz Türk Milletinin temsilcisi parlamentonun seçtiği Üst Kurulu ve kararlarını yok sayması çekilme sebepleri arasındadır. Yoksa Üst Kurul Başkanına bir başka yönetim kurulunda görev aldı diye yönelttiği eleştirilerden dolayı Faruk Bildirici’nin Üyelikten çekilmesi kararı verilmemiştir.
Göreve seçildiği andan itibaren kararlarda ve kullandığı oylarda çelişkili tavır sergileyen Faruk Bildirici, kendisi için karar alan Üst Kurulun milli iradenin yetkisini gasp ettiğini iddia ederken Başkan Ebubekir Şahin’in üyelikten çekilmiş sayılması kararı için ise Üst Kurulu yetkili görmüştür.
Mahkemelerin terör örgütleri hakkında verdiği yayın yasaklarına muhalefet eden Faruk Bildirici, Başkanlık makamının Barış Pınarı Harekâtı’na destek veren açıklamalarını kabul etmeyerek karşı açıklamalarıyla milli meselelerde hassasiyet göstermemiş, teröristleri cesaretlendiren bir tutum takınmıştır.
Üyelikten çekilmiş sayılması kararı, bazılarının iddia ettiği gibi Faruk Bildirici’nin muhalefet etmesi değildir. Muhalefet yapmak başka, hukuka uymamak ise bambaşka bir konudur.
Mesele, Faruk Bildirici’nin ısrarla hukuka uymama, Üst Kurulu ve almış olduğu kararları tanımaması meselesidir.
RTÜK’te bugüne kadar muhalefet kontenjanından pek çok Üye görev almış ve her dönem çok sert tartışmalar yaşanmış, gerilimler ortaya çıkmışsa da herkes vazifesini Kanunlar çerçevesinde yürütmüştür. 25 yıllık RTÜK tarihinde bu hep böyle süregelmiştir. RTÜK tarihinde hiçbir muhalefet kontenjanından seçilmiş Üyenin üyeliği muhalefet etmekten düşürülmemiş, bu akla dahi getirilmemiştir. Buradaki ince çizgi Kanunlara uyulup uyulmamasıdır.
RTÜK’ün iç meselesi olan konu, bir siyasi partiler hesaplaşması asla değildir.
Hukuk kurallarına tamamen uygun bir şekilde alınan bu karar, Faruk Bildirici’nin 6112 sayılı Kanun’da yer alan yasaklara uymaması, Üst Kurul toplantılarında ve sonrasında başta Üst Kurul Başkanı ve Üst Kurul üyelerinin bu konudaki tüm ikaz ve uyarılara rağmen bu eylemlerine devam etmesi sonucu alınmıştır.
Yüce Meclisin iradesiyle seçilen Üyeleriyle görev yapan RTÜK, yine TBMM’nin çıkardığı 6112 sayılı Kanuna göre işlemini gerçekleştirmiş ve milli iradenin tecelligahı olan yüce Meclise kararını, yeni bir Üye seçilmesi için göndermiştir.
Yeni üye, yine CHP kontenjanından TBMM tarafından seçilecektir.
Üst Kurul Başkanı Ebubekir Şahin’in TÜRKSAT Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmasında hukuki ve idari hiç bir kısıtlama yoktur.
Yapılan iş ve işlemler hukuka ve yasalara uygun olmasına karşın RTÜK ve TÜRKSAT gibi iki güzide kurumun haksız yere daha fazla yıpratılmaması için Üst Kurul Başkanı Ebubekir Şahin tamamen ahlaki, vicdani ve hukuki sınırlar içerisinde görev aldığı TÜRKSAT Yönetim Kurulu Üyeliğinden ayrılmıştır.
Devletin üst makamlarında bugüne kadar önemli vazifeleri hakkıyla yerine getiren RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, hayatının hiçbir döneminde ahlaka, hukuka ve vicdanlara aykırı bir gelir elde etmemiş, böylesi bir suçlamayla da karşılaşmamıştır.
Kamuoyunun bilgisine sunulur.
RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULU BAŞKANLIĞI”