Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, yaptığı açıklamada, önceki seçimlerde yaşanan sorunların haziran seçimlerinde de yaşanmaması için Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven ile görüşme yaptıklarını bildirdi.
YSK'nın seçim döneminde yayınların nasıl yapılacağına ilişkin esas ve usulleri kısa süre içinde açıklamasının beklendiğini dile getiren Dursun, kurul olarak yayınları bu usul ve esaslar çerçevesinde takip ettiklerini, ihlallere ilişkin dosyaları değerlendirip YSK'ya gönderdiklerini, müeyyide uygulanıp uygulanmayacağına da YSK'nın karar verdiğini söyledi.
Dursun, YSK'nın seçim dönemine ilişkin usul ve esasları açıklamasının ardından yayın kuruluşlarının temsilcileriyle toplantılar düzenleyerek görüş alış verişinde bulunacaklarını bildirerek, "Yayın kuruluşlarının ihtiyatlı, dikkatli olmalarını, seçim dönemindeki yayınlar nedeniyle sıkıntı yaşamamaları için YSK'nın belirlediği usul ve esaslara uygun hareket etmelerinin önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum" dedi.
En son Cumhurbaşkanı seçiminde yoğun bir propaganda dönemi yaşandığını anımsatan Dursun, "Bu bir aylık dönemde çok sıkıntı çektiğimizi ifade edebilirim. Aynı sıkıntıları genel seçimde çekmek istemiyoruz. Bu nedenle sayın YSK Başkanına bazı önerilerim oldu. Seçimlerin daha adil ve sağlıklı geçmesi için karşılıklı işbirliğinin sürmesi konusunda görüş alış verişinde bulunduk" ifadesini kullandı.
Fırsat eşitliği
Dursun, seçimde aday veya partiler arası fırsat eşitliği sağlanmasının hassas bir konu olduğunu, bunu da belirli periyotlarda izlemeler yaparak tespit edebileceklerini ifade ederek, "Seçimin en önemli unsuru, adayların veya siyasi partilerin fırsat eşitliği içerisinde yayın kuruluşları tarafından kendilerini ifade etmelerine imkan tanınması. Mutlak eşitlik belki mümkün değil ama yayın kuruluşlarının adaylara ve partilere fırsat eşitliği içinde imkan tanımaları gerekiyor" şeklinde konuştu.
Önceki seçimlerde izlemeleri 7 günlük periyotlarda yapmalarına rağmen Cumhurbaşkanı seçiminde sürecin daha kısa olması nedeniyle bu periyodu 2 güne düşürdüklerini anlatan Dursun, genel seçimlerde bu sürenin tekrar 7 güne çıkarılabileceğini bildirdi.
Dursun, şunları kaydetti:
"Bu kadar kısa sürede fırsat eşitliğini tespit etmek zor oldu. Sıkıntı biraz oradan kaynaklandı. Bir de seçim dönemi devam ederken bir takım yeni düzenlemeler oldu. Bu da sistemi biraz sıkıntıya soktu. O nedenle başta belirlenen usul ve esaslarla ilgili bütün yayın kuruluşlarını zaten bilgilendireceğiz. Düşünün ki bir kaç ihlal yapıldığında 20-30 program durdurma alıyor. Bir programın haftalık olduğunu düşünün, 30 program durdurma. Yani senenin yarısından fazlasında o programın durması demek. O da yayın kuruluşu için sıkıntı yaratıyor."
Siyasi reklamlar
Yayın kuruluşlarının hassasiyet göstermesi gereken hususlardan birinin de siyasi reklamlar olduğunu dile getiren RTÜK Başkanı Dursun, cumhurbaşkanlığı seçiminde YSK'nın, siyasi reklamlarda Türk bayrağı ve dini ibarelerin yer alamayacağına ilişkin hüküm nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın reklamını yasakladığını anımsattı.
Bunu ilgili kuruluşlara duyurmalarına rağmen yayınlamaya devam edenlerin YSK'nın belirlediği ilkeyi ihlal etmiş olduklarını kaydeden Dursun, tespiti RTÜK'ün yaptığını ve YSK'ya gönderdiklerini belirtti.
RTÜK Başkanı Dursun, "Dolayısıyla yayın kuruluşlarının reklam veya diğer hususlardaki YSK kararlarına duyarlı olmaları gerekiyor" diye konuştu.
YSK'nın seçime ilişkin usul ve esasları belirledikten sonra hızla bunu yayın kuruluşlarına duyuracaklarını, bunu aynı zamanda RTÜK'ün internet sitesinde de paylaşacaklarını belirten Dursun, "Bizim kesinlikle seçim döneminde yayın kuruluşlarına ceza vermemiz diye birşey söz konusu değil. Seçime ilişkin yayınlar konusunda herhangi bir ceza vermiyoruz, böyle bir yetkimiz yok. YSK'nın aldığı kararlara ilişkin herhangi bir ihlal var mı yok mu onu izliyoruz" bilgisini aktardı.
RTÜK Başkanı Dursun, zaman zaman YSK'nın talebi üzerine de inceleme yaptıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Orada da şöyle bir detay var; YSK önceden kararı alıyor onları yayınlıyor ve biz o kararlara uygun izleme yapıyoruz. Bir de YSK'ya siyasi partiler, adaylar ya da değişik kesimlerden birtakım talepler, şikayetler geliyor. Onlar da ara kararlarla herhangi bir talebi ciddiye almışlarsa 'şu televizyondaki şu yayına ilişkin izleme raporunun gönderilmesi' diyor. Dolayısıyla biz mecburen onun talebini yerine getirip rapor tanzim ediyoruz. 'İhlal var veya yok' ona biz karar vermiyoruz. Bazen YSK bizim 'ihlal yok' dediğimize 'hayır burada ihlal var' diyor, tersi de olabiliyor tabii. İzleme tamamen bizim re'sen yaptığımız bir eylem olmayabiliyor. YSK'nın talebi üzerine de izleme yapıyoruz. Dolayısıyla 'niye bizi izlediniz?' Böyle bir şey olamaz tabii. Çünkü biz neticede bu konudaki kararlarını yerine getirmek zorundayız. YSK'nın kararları kesindir itirazı kabil değildir. O nedenle bir karar almışsa 'hayır biz bunu beğenmedik kusura bakmayın yanlış yaptınız' diyecek halimiz yok."
Seçim döneminde kamuoyu araştırmalarının yayınlanmasıyla ilgili de bazı hususlar belirlendiğine dikkati çeken Dursun, bu konuda yayınlanacak haberlerde künye bilgilerinin verilmesine özen gösterilmesinin önem taşıdığını söyledi.
Seçim günü yasakları konusunda da yayın kuruluşlarının hassasiyet göstermesi uyarısını dile getiren Dursun, seçim günü yasaklarına daha çok uyulduğunu ama seçim sonuçlarının açıklanması konusunda yarış olduğu için bazı sıkıntılar yaşandığını, bunların hepsinin ihlal oluşturduğunu ve mecburen YSK'ya bildirdiklerini anımsattı. (AA)