Uluslar arası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Gezi Parkı eylemlerinin başladığı 31 Mayıs’tan bu yana “gazetecilere yönelik gelişen sistemli saldırı ve gözaltıları kesin bir dille kınadığını” bildirdi.
RSF, merkezinin bulunduğu Paris’ten 16 Haziran’da yaptığı yazılı açıklamada, “Gittikçe sistemli bir hal alan polis şiddetinden derin endişe duyuyoruz. Bu sertlik, kamu düzenini sağlamaktan ziyade sınır tanımayan bir intikama işaret ediyor. Gazetecilerin kendilerini korumakla görevli polislerin kasıtlı saldırılarını uğraması, görev yapmalarının engellenmesi ve dövülmesi kabul edilemez” dedi.
RSF, yasadışı gözaltına bir an önce son verilmesini ve yetkilerini kötüye kullananlar hakkında soruşturma açılmasını talep etti. Örgüt, yetkililerin bu tür davranışları açık bir şekilde kınaması ve söylemlerle gazetecilerin günah keçisi olarak göstermemesi gerektiği vurguladı.
16 Haziran’da İstanbul sekiz medya temsilcisinin gözaltına alındığını bildiren RSF, saldırıların polisin Gezi Parkı’nı hedef aldığı 15 Haziran gecesinden bu yana tırmanış gösterdiğini, ardından habercilerin operasyon mekanlarından uzak tutulduğunu ve sarı basın kartı taşımayan medya temsilcilerinin Taksim Meydanı’na girişine izin verilmediğini açıkladı.
16 Haziran’da polis, İstanbul’un çeşitli semtlerinde eylem ve çatışmaları izleyen İMC TV programcısı Gökhan Biçici ve kameramanı Okan Altunkara, Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabirleri Ferhat Uludağlar ve Uğur Can, Ulusal Kanal televizyonu kameramanı Emre Fidan, Aydınlık gazetesi muhabiri Aslan Sahan’ı gözaltına aldı. Gökhan Biçici’nin gaz maskesini söken, iPad’ına el koyan polis haberciyi uzun süre yerlerde sürükledi. Gazeteciler halen gözaltında tutuluyor. Uğur Can ve Okan Altukara kısa süre sonra serbest bırakılırken Uludağlar’ın serbest kalması 17 Haziran’ı buldu. Ayrıca, gözaltına alınanlar arasında İtalyan foto-muhabiri Daniele Stefanini de eklendi.
DHA, sarı basın kartı bulunmayan birçok gazetecinin gözaltına alındığını abonelerine geçti. Hürriyet gazetesi de, benzer olayları derleyen bir videoyu yayına koydu. Çok sayıda haberci de, çektikleri görüntüler silinmeye zorlandı. Polis, 15 Haziran gecesi Harbiye’de çatışmaları ve müdahaleleri izleyen Akşam gazetesi foto-muhabiri Cem Türkel’i çektiği fotoğrafları silmeye zorladı.
Britanyalı bağımsız bir gazeteci, RSF’ye 16 Haziran gecesi gözaltına alınarak Osmanbey’de üç saat süreyle gözlem altında tutulduğunu açıkladı. Emniyet görevlileri, gazeteciye ait fotoğraf makinesini ve mikrofonunu ancak içindekileri sildikten sonra iade ettiler. Gazetecinin not defteri ve basın kartı iade edilmedi.
Gazeteci Eylem Düzyol, 16 Haziran’da bazı semtlerde fotoğraf çektikten sonra meslektaşı Fulya Atalay ile birlikte coplu saldırıya uğradı. Düzyol, olayı, “Sabahtan beri gözlerinin önünde çalışıyorduk. Pekala gazeteci olduğumuzu biliyorlardı. İkna etmek için basın kartımı bile gösterdim ama bize vurmaya devam ettiler” sözleriyle açıkladı.
Gazeteciler suç duyurusunda bulunmayı düşündüklerini açıkladılar. Aynı gün de, Today’s Zaman gazetesinden Abdullah Ayasun, twitter hesabından, basın kartını göstermesine karşın polislerin yüzüne vurduklarını, üç dakika süreyle yere yatırıp neredeyse kolunu kırdıklarını duyurdu.
"YABANCI HABERCİLER DE ŞİDDETTEN BAĞIŞIK DEĞİL"
Yabancı gazeteciler de söz konusu şiddetten bağışık kalmadılar: 14 Haziran’da Taksim Meydanı’nda polis araçlarının görüntüsünü alan Rus gazeteci Arkady Babtchenko saldırıya uğradıktan sonra gözaltına alındı. Geceyi gözaltında geçiren gazeteci, ayaklarına aldığı darbeler nedeniyle zorlukla yürüyebiliyor.
15 Haziran gecesi çatışmaları izleyen Russia Today gazetesi muhabiri Alexandra Bondarenko, ayağına gele plastik bir mermiyle yaralandı. Portekiz’de çıkan Publico gazetesi muhabiri Paulo Moura ise, 16 Haziran’da polis saldırısına uğradı.
Elde edilen tanıklara göre gazeteciler, hafta sonu Ankara Kızılay’daki eylemleri izlerken polisin biber gazlı saldırısının hedefi oldular. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 16 Haziran itibariyle yaralı gazeteci sayısını 24, gözaltına alınan haberci sayısını da 8 olarak bildirdi.
İstanbul Valisi ve Emniyet müdürlerini habercilere yönelik gözaltı uygulamalarına son vermeye çağıran TGC, Başbakan Erdoğan’ın tehditlerinin de gazetecilerin güvenliğine zarar verdiğini açıklamıştı. Söz konusu gözleme katıldığını kaydeden RSF, Erdoğan’ın bu hafta sonu kendi seçmenlerine seslenirken olayları önyargılı bir şekilde izlemekle suçladığı uluslar arası medyayı hedefi aldığını, medya içerisinde ve sosyal medyada “provokasyon içinde olanları ve olayları saptıranları” cezalandıracağını ifade ettiğini anımsattı.
Gazetecilere yönelik saldırılar eylemlerin başından bu yana sürekli artış içinde. RSF, 11 Haziran’da Gezi Parkı yakınında fotoğraf çeken (BBC in Pictures) ABD’li gazeteci Jake Price’ın atılan bir cismin hedefi olduğunu da öğrendi.
Aynı gün, Zaman gazetesi haber müdürü İbrahim Doğan, polisin attığı göz yaşartıcı bomba kapsülünün koluna çarpması sonucu yaralandı. Taksim İlkyardım Hastanesi’ne kaldırılan gazetecinin kolu kırıldı. Aynı gazeteden Cihan Acar ve Milliyet’ten Can Şişman da, gaz bombası kapsülüyle yaralandılar. Acar’ın kolu kırılırken diğerinin başına dört dikiş atıldı. 11 Haziran’da da, Kanada’daki CBC kanalına çalışan Sasa Petricic ve Derek Stoffel, Taksim Meydanı’nda görev yaparken gözaltına alındılar. Gazeteciler bir gün gözaltında kaldılar.