"Seri zampara değiller, kadından anlayan değil, kadını anlayan erkekler. Kim mi onlar?
Biliyorum hemen soracaksınız: “Kadını anlamak nedir?”
Hatta “Mümkün müdür” diye de devam edeceksiniz.
Bildiğim şu: Onlar kadından anlayan değil; kadını anlayan
erkekler.
Büyük bir ihtimalle lügatlerinde ‘çapkınlık’ kelimesi yok.
Seri zampara değiller.
Kadından kadına koşmuyorlar.
Kadını dinlemeyi çok iyi biliyorlar.
Anlatmayı ise daha iyi biliyorlar.
MURATHAN MUNGAN ERKEK BEDENİNİ BİLİYOR KADINI ORADAN TANIYOR
Kadını anlayanları bir gün Silivri’ye kapatsalar, kesin ‘1
numara’ o.
Biliyorum, bu lafa, ağzının kenarıyla sırıtan geri zekâlı erkekler
çıkacaktır.
Bilmezler ki, kadını anlamanın imtiyazı kimsede değildir.
Kadını en iyi anlayanlar listesinin başında neden Marc Jacobs’un,
Galliano’nun, Christian Louboutin’in olduğunu bilmedikleri
gibi...
Çünkü kadını anlamakla, kadını yatağa atma performansını
karıştırırlar.
Hem Mardin kadınını anlar hem İstanbul’unkini. Kadını en iyi
anlayacak yaştadır; Metal’i yazan adamdır.
Yani ‘İki kişi olarak, bölündüğü yerdedir.’
‘Dans bittiğinde, birinin öleceğini bilen’ tek kişilik
hünsadır.
‘Tenimde buram buram Sahtiyan’ diyen erkektir.
Kendi bedenini tanır, ona bakıp kadınınkini anlar. Erkek olmanın
tekelini Kurtlar Vadisi’nden; kadını anlama monopolünü ağır
abilerden alan adamdır. O yüzden divalar hep onun şarkılarını
söyler. Repertuvarında Sezen, Ajda, Nükhet, Aylin Aslım gibi büyük
kadınlar varsa...
Bilin ki bu adam, kadını anlamanın raconunu en iyi bilendir.
SELÇUK YÖNTEM ALDATILIP BOYNUZLANMAYAN ERKEK OLUR MU?
Aldatılan erkeği bugüne kadar en şerefli taşıyan adamdır. Rol
icabı büyük erkektir. Rol kesmediği zaman daha da büyüktür.
Sezonlar boyunca, hepimizin gözü önünde hep aldatıldı.
Rol icabıydı, ona rağmen hiçbirimiz ona boynuzlu diyemedi.
“Bir erkek, aldatılmayı da yaşayabilir, taşıyabilir dersini” ondan
aldık.
Allah ona bir ses verdi; o da o sese ruhunu verdi. Bir gün cool bir
duruşla kadını anlamanın el kitabı yazılacak olursa; bilin ki,
müellifi mutlaka o olacaktır.
Dinleyen erkektir, zoraki dinlemeyen erkektir; güven veren
erkektir.
İki numara bile ona az gelir.
ÖZCAN DENİZ MAÇOLUĞUN KİTABINI YAZACAKKEN...
‘Maçoluğun kitabını” ya bir Kürt erkeği yazar ya da Polat
Alemdar putunu kıran erkek.
Maço olmadan Doğulu erkek olunabileceğini ispat etmiştir. Maço gibi
gösterip de modern vuran en zarif boksördür.
Çapkın gibi durup da çapkın olmayan a ama bütün bunları ‘gibi
yapmayan’ şahane adamımızdır. Mahallenin koruyan erkeğidir.
Güven verir... Az kalmış sadakatin, sadaka olmadığını kafamıza
çalan harbi delikanlıdır.
Ee nerede bunun kadını anlamak yanı diye sorarsanız, cevabı şudur:
“Anladığını ille de anlatmak mı gerekir?”
REHA MUHTAR KUSURSUZ ÇAPKINI KADINLAR ADINA AŞAĞILAYAN ERKEK
Bazılarınızın “O da mı” dediğini işitiyorum.
O da değil; tam da o...
Boynu hep fularlı, bakışı hep manalı bu adamı listede
görünce...
Şaşırmayın, yazdıklarını okuyun, yaşadıklarını seyredin. Akşamların
erkeğe, sabahların ise kadına ait olduğunu keşfeden explorer’dır
o.
Dağınık yatağın önünde sabah kahvesinin keyfini benim elimden alıp,
kadına veren erkektir. Kusursuz fırtına çok tehlikelidir.
Kusursuz çapkınsa çok müptezeldir.
Kusursuz çapkını kadınlar adına en iyi aşağılayan avukat ise Reha
Muhtar’dır.
“Kadının cinselliği erkeğinkinden fersah fersah ilerdedir” diyerek,
en yıkılmaz sanılan erkek tabusunu yıkmıştır.
Yani “Başım çok ağrıyor, olmaz” sözünün, sadece “Bedenim seni
istemiyor” anlamına geldiğini kafamıza çakan erkektir. “Erkek,
kadını tatmin edemediği ölçüde başka kadına gider” kahredici sözün
mucidi de odur."
Yazının devamı için tıklayınız