Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın maillerinin hacklenmesinin ardından açılan davada Diken’in eski editörü Tunca Öğreten, kapatılan DİHA’nın Haber Müdürü Ömer Çelik ve BirGün gazetesi çalışanı Mahir Kanaat tutuklu yargılanıyor.
Kapatılan DİHA’nın muhabiri Metin Yoksu, Yolculuk Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Eray Sargın ve ETHA Sorumlu Müdürü Derya Okatan ise tutuksuz.
İşte, Diken'in duruşma salonundan aktardığı notlar:
11.50 Çok sayıda gazeteci, akademisyen, hukukçu ve siyasi parti temsilcisi davayı takip ediyor.
11.45 Silivri Cezaevi’nde 10 aydır tutuklu bulunan gazeteciler duruşma salonuna getirildi.
10.30 Bir grup gazeteci, duruşma başlamadan önce Çağlayan adliyesinin önünde toplandı.
Gazeteciler, kamu yararına olacak bilgileri haberleştirmesini gazetecinin görevi olduğuna dikkat çekerek meslektaşlarının serbest bırakılmasını istedi.
Açıklamanın satır başları şöyle:
“* Dokuz sayfalık iddianamede somut bir delil ve suçlama bulunmuyor. İddianamede 24 kez Twitter, 25 kez paylaşım, 25 kez haber sözcüğü geçiyor.
* Aleniyet kazanmış ve tüm yurttaşların hakkında konuştuğu bilgiler; haberleştirildiği, tweet atıldığı için ve hatta bu paylaşımları yapan hesaplar takip edildiği için gazeteci arkadaşlarımız özgürlüklerinden mahrum.
* BirGün gazetesi çalışanı Mahir Kanaat bu akıl ve mantık dışı dava yüzünden bebeğinin doğumuna tanık olamadı. Tunca Öğreten cezaevinde evlendi. Ömer Çelik ailesinden, çocuklarından mahrum bırakıldı. Bunun bedelini kim ya da kimler ödeyecek?
* İnternet üzerinden gazetecilere her gün çeşitli yerlerden bilgi, belge ve istihbarat gelmekte, arkadaşlarımız çeşitli kişilerce sosyal medya gruplarına ya da mail gruplarına eklenmektedir. Gazeteciler bu bilgileri incelemekte, asılsızsa kullanmamakta, haber değeri ve kamu yararı varsa yayımlamaktadırlar. Bu yüzden gazeteciler tutuklanamaz, birilerinin kini ile üzerilerine iftira atılamaz.
* Savcılık makamı arkadaşlarımızı içeride tutacak delil bulamadıkça ne suçlama yönelteceğini şaşırıyor. Milyonlarca kişinin okuduğu 17-25 Aralık fezlekelerini bilgisayara indirmek suç gibi gösteriliyor. Üstelik oluşturulma tarihi ile indirilme tarihi bilinçli bir şekilde birbirine karıştırılıyor. Bilirkişi görevlendirilmiyor, uzmanlar dinlenmiyor. Davayla hiç ilgisi olmayan kişisel tweetler dosyaya konuyor. Bu hukuksuzluk hangi talimatla yapılıyor? Bizler bir an önce bu hukuksuzluktan vazgeçilmesini talep ediyoruz.”
İddianameden
İddianamede Albayrak’ın kişisel e-posta hesaplarında ‘duruma göre devlet sırrı niteliğinde de olabilecek bilgiler’ olduğu ve bu bilgilerin manipüle edilerek Albayrak ve onun şahsında hükümeti yıpratmak amacıyla yayınlandığı öne sürülüyor.
Ancak hangi bilginin ne şekilde değiştirildiğinden bahsedilmiyor, sadece, ‘milli enerji politikasının başarısızlığa uğraması için olumsuz algı oluşturulduğu’ gibi suçlamalar yer alıyor.
İddianamede Öğreten ‘FETÖ’ ve DHKP-C’ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’, Okatan, Sargın, Yoksu ve Çelik ‘örgüt propagandası’, Kanaat ise ‘örgüt üyeliği’yle suçlandı.
Öte yandan Kanaat haricindeki isimlere de ‘bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme’ suçlaması da yöneltildi.