Radikal TV eleştirmeni Tayfun Atay, bugünkü köşe yazısında Kanal D spikerini bu sözlerle övdü:
"Duygu, duyarlılık, incelik, sevecenlik, güleçlik, neşe, nezaket... İrfan Değirmenci, bunların toplamı. Haber sunarken ataerkil kalıpların boyunduruğuna girmeyen bir 'yeni erkek' örneği.
Her sabah ailecek işe yetişme derdiyle hem kahvaltı eder hem hazırlanırken bu telaşlı-gerilimli ortamı sakinleştirip neşelendiren bir dostumuz oluyor. Yanı başımızda başka şeylerden ha bire konuşurken, sanki aralara saklanmış şifreli, belki de sihirli harf, hece, kelime ve cümlelerle bize, “Yahu panik yapmayın, bu ne telâş kuzum!” diyor.
İrfan Değirmenci bu…
İrfan (umarım hitabımı hadsizlik saymaz; bizim ev, ona böyle sesleniyor!), Kanal D’de hafta içi her sabah 6.45’ten 9’a ‘İrfan Değirmenci ile Günaydın’da yurttan ve dünyadan haberleri gayet tempolu şekilde paylaşıma açıyor. Yukarıda söylediklerim yanlış anlaşılmasın, elbette aktardıklarına kulak kabartıyoruz. Ama işte asıl, o her sabah yaşadığımız ‘evden-işe sendromu’nu atlatmamızı sağlayan bir ‘müsekkin’ etkisi yapıyor performansı. İyi ki uyandım dedirtiyor; iyi ki bu dünyaya uyandım da dedirtiyor; ama en önemlisi, iyi ki bu memlekete uyandım dedirtiyor!..."
Yazının devamı için tıklayın