Rabia Platformu tarafından Mısır'daki darbenin 100. günü etkinlikleri çerçevesinde hazırlanan "Mısır'da 100 Günlük Utanç" başlıklı metne, Etyen Mahçupyan, Ahmet Taşgetiren, Nazlı Ilıcak, Markar Esayan, Mehmet Barlas, Nihal Bengisu Karaca, Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur ve Ergun Babahan'ın da aralarında bulunduğu 100 yazar imza attı.
Dünyanın birçok ülkesindeki Rabia Platformu üyeleri, sivil toplum örgütleri, gençlik teşkilatları ve öğrenci dernekleri, Mısır'daki darbenin 100. günü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenliyor. Etkinlikler kapsamında, darbe karşıtı bir metin de imzaya açıldı.
"Mısır'da 100 Günlük Utanç" başlığıyla hazırlanan metinde, 3 Temmuz'da Mısır'da halkın oylarıyla seçilmiş hükümete ve Cumhurbaşkanına karşı askeri bir darbe gerçekleştirildiği hatırlatıldı.
Metinde, Mısır halkının yıllardır beklediği demokrasi, adil seçim ve demokratik oy hakkının bir yıl bile olmadan zorla rafa kaldırıldığı belirtilerek, "Tüm dünya, demokrasiye karşı yapılan askeri darbeye 'darbe' bile diyemedi, sessiz kaldı. Darbeyi yapanlar, dünyanın sessiz kalmasından cesaret aldı ve sivil halkın üzerine ateş açtı. Tanklar, zırhlı araçlar, ağır silahların kullanıldığı katliamda binlerce masum sivil hayatını kaybetti. Ölenlerin ve yaralıların sayısı hala tam olarak bilinmiyor" ifadelerine yer verildi.
Mısır'da medyanın baskı altına alındığı vurgulanan metinde, şunlar kaydedildi:
"Tam 100 gündür Mısır halkı sıkıyönetim uygulamaları, askeri vesayet kuralları baskısı altında korku ve endişe içinde yaşamaya devam ediyor. Tam 100 gündür Batı'nın demokrasiyi savunan neredeyse bütün ülkeleri, aydınları, gazetecileri, Mısır'da demokrasinin, sivil halkın katledilmesini sessizce izliyor. Bir topluma yapılan bir haksızlık, bütün insanlığa yöneltilmiş bir tehdittir. Biz aşağıda imzası bulunanlar, vicdanı olan, insan olan herkesi, darbeye, darbecilere, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, insan yaşamına kasteden her türlü eyleme karşı çıkmaya davet ediyoruz. Dini, inancı, milleti, mezhebi, ülkesi, ideolojisi ne olursa olsun milletin iradesine kast eden her kesime, her eyleme ve her girişime karşı olduğumuzu ilan ediyoruz."
Metnin tamamı:
"Mısır'da 100 Günlük Utanç"
3 Temmuz 2013 tarihinde Mısır'da halkın oylarıyla seçilmiş hükümete ve Cumhurbaşkanına karşı askeri bir darbe gerçekleşti.
Mısır halkının yıllardır beklediği demokrasi, adil seçim ve demokratik oy hakkı, bir yıl bile olmadan zorla rafa kaldırıldı. Tüm dünya, demokrasiye karşı yapılan askeri darbeye "darbe" bile diyemedi, sessiz kaldı.
Darbeyi yapanlar, dünyanın sessiz kalmasından cesaret aldı ve sivil halkın üzerine ateş açtı. Tanklar, zırhlı araçlar, ağır silahların kullanıldığı katliamda binlerce masum sivil hayatını kaybetti. Ölenlerin ve yaralıların sayısı hala tam olarak bilinmiyor.
Televizyonlarda canlı olarak yayınlanan bu sivil katliamına dünya yine sessiz kaldı. Darbe yönetimi durmadı ve bu kez binlerce insanı hukuka aykırı bir şekilde tutukladı, korkunç hapishanelere attı. Hürriyet ve Adalet Partisi ve onu doğuran Müslüman Kardeşler teşkilatı yasaklandı, liderleri tutuklandı ve mal varlıklarına el konuldu.
Medya tam bir baskı altına alındı, hepsine birer darbe temsilcisi atandı, akıl almaz yalan yayınlar yapıldı. Uluslararası yayın yapan televizyonlar, gazeteler kapatıldı, çalışanları tutuklandı, basın özgürlüğü tam anlamıyla yok edildi.
Bugün Mısır'da demokrasiye yapılan darbenin 100. günü.
Tam 100 gündür dünyanın en eski ve güçlü medeniyetlerine sahip Mısır'da askeri darbe hukuka, insan haklarına, adalete ve vicdanlara aykırı keyfi ve zalimane bir yönetim sürdürüyor.
Tam 100 gündür Mısır halkı sıkıyönetim uygulamaları, askeri vesayet kuralları baskısı altında korku ve endişe içinde yaşamaya devam ediyor.
Tam 100 gündür, Batı'nın demokrasiyi savunan neredeyse bütün ülkeleri, aydınları, gazetecileri, Mısır'da demokrasinin, sivil halkın katledilmesini sessizce izliyor.
Bir topluma yapılan haksızlık, bütün insanlığa yöneltilmiş bir tehdittir.
Biz aşağıda imzası bulunanlar;
Vicdanı olan, insan olan herkesi, darbeye, darbecilere, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, insan yaşamına kasteden her türlü eyleme karşı çıkmaya davet ediyoruz.
Dini, inancı, milleti, mezhebi, ülkesi, ideolojisi ne olursa olsun milletin iradesine kast eden her kesime, her eyleme ve her girişime karşı olduğumuzu ilan ediyoruz.
Ayrım yapmaksızın herkes için adil, özgür, barışçıl ve inançlara saygılı "yeni bir dünya" istiyoruz.
Metne imza atan yazarların tamamının isimleri şöyle:
"Abdullah Muradoğlu, Abdullah Yıldız, Abdurrahim Boynukalın, Abdurrahman Dilipak, Adem Özköse, Adnan Karakaş, Ahmet Taşgetiren, Ahmet Tezcan, Ahmet Varol, Ali Ayçil, Ali Bulaç, Ali İhsan Karahasanoğlu, Ali Nur Kutlu, Alper Görmüş, Aslı Aydıntaşbaş, Balçiçek İlter, Bekir Berat Özipek, Bülent Şenay, Cemal Sakar, Cemil Tokpınar, Cevat Özkaya, Cihangir İşbilir, Ekrem Kızıltaş, Elif Çakır, Ergun Babahan, Erol Göka, Ersoy Dede, Etyen Mahçupyan, Fadime Özkan, Faruk Köse, Fatih Bayhan, Ferhat Kentel, Fikri Akyüz, Fuat Uğur, Furkan Çalışkan, Gülay Göktürk, Güven Adıgüzel, Hakan Albayrak, Halime Kökçe, Hasan Aksay, Hasan Celal Güzel, Hasan Karakaya, Haşmet Babaoğlu, Hilal Kaplan, Hüseyin Akın, Hüseyin Öztürk, İbrahim Erdoğan, İbrahim Karagül, İbrahim Kiras, İbrahim Tenekeci, İskender Pala, İsmail Kılıçarslan, İsmail Yaşa, Kerim Buladı, Kurtuluş Tayiz, Mahmut Övür, Markar Esayan, Mehmet Barlas, Mehmet Doğan, Mehmet Koçak, Mehmet Ocaktan, Metin Karabaşoğlu, Mevlana İdris Zengin, Muhsin Kızılkaya, Muhsin Meriç, Mümtazer Türköne, Mustafa Akar, Mustafa Akyol, Mustafa Armağan, Mustafa Karaalioğlu, Mustafa Özcan, Nasuhi Güngör, Nazlı Ilıcak, Nevzat Çiçek, Nihal Bengisu Karaca, Nihat Nasır, Nuh Albayrak, Nusret Çiçek, Oğuz Düzgün, Ömer Lekesiz, Oral Çalışlar, Reşat Petek, Salih Tuna, Sami Özey, Selahattin Yusuf, Senai Demirci, Serdar Arseven, Sibel Eraslan, Taha Kılınç, Ufuk Uras, Ünal Tanık, Yasemin Çongar, Yasin Aktay, Yener Dönmez, Yıldıray Oğur, Yusuf Kaplan, Yusuf Özkır, Yusuf Ziya Cömert, Zeki Bulduk, Zeynep Tanbay." (AA)