Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin nükleer savaş iddiaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Putin, "Nükleer savaşta kazanan olmaz, asla başlatılmamalı" ifadelerini kullandı.
Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'nın 5 yılda bir düzenlenen ve bu yıl 10'ncusu yapılan Gözden Geçirme Konferansı'na mektup gönderen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, önemli mesajlar verdi. Anlaşmanın önemine değinen Putin, “Yarım yüzyıldan fazla bir süredir anlaşma, uluslararası güvenlik ve stratejik istikrar sisteminin kilit unsurlarından biri haline geldi. Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi, silahsızlanma ve atom enerjisinin barışçıl kullanımı alanlarında öngördüğü yükümlülükler, hem nükleer hem de nükleer olmayan ülkelerin çıkarlarını tam olarak karşılamaktadır” dedi.
“NÜKLEER SAVAŞIN GALİBİ OLMAZ”
Anlaşmanın taraflarından olan ABD'ye karşı yükümlülüklerini yerine getirdiklerinden bahseden Putin, “Anlaşmaya taraf bir devlet ve onun tevdi kuruluşlarından biri olarak Rusya, anlaşma şartlarını ve ruhunu tutarlı bir şekilde takip etmektedir. Silahların azaltılması ve sınırlandırılmasına ilişkin ABD ile olan ikili anlaşmalar çerçevesindeki yükümlülüklerimiz eksiksiz olarak yerine getirilmiştir” ifadelerini kullandı.
Nükleer bir savaşı kimsenin kazanamayacağını dile getiren Putin, “Nükleer savaşın galibi olamaz ve hiçbir zaman nükleer savaş açılmamalı. Biz, uluslararası toplumun tüm üyeleri için eşit ve bölünmez güvenlikten yanayız” ifadelerini kullandı.
“ÖNEMLİ BİR KATKI SAĞLAYACAĞINI UMUYORUZ”
Anlaşmayı önemsediklerini ve nükleer çerçevede tecrübelerini ortaklarıyla paylaşabileceklerini aktaran Putin, “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) güvenlik önlemleri sistemine anlaşmanın bir doğrulama mekanizması olarak büyük önem veriyoruz ve bunun nesnel, politikadan arındırılmış ve teknik olarak gerekçeli uygulanmasını sağlamanın son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Gerekliliklerine uyan tüm ülkelerin herhangi bir ek koşul olmaksızın barışçıl nükleer enerjiye erişim hakkına sahip olması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Rusya'nın nükleer enerji alanındaki tecrübelerini ortaklarıyla paylaşmaya hazır olduğunu ifade eden Putin, “Konferansın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'na taraf olan tüm devletlerin yükümlülüklerine sıkı sıkıya bağlı kalmaya hazır olduklarını yeniden teyit edeceğini, nükleer silahların yayılmasını önleme rejiminin güçlendirilmesine ve dünyada barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasına önemli bir katkı sağlayacağını umuyoruz” dedi.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'DEN UYARI
Nükleer silah tehdidine dikkat çekildi, yayılma riskine karşı uyarı yapıldı.
BM Genel Kurulu'nda düzenlenen Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'nın gözden geçirilmesine yönelik 10. konferansın açılış konuşmasını yapan Guterres, dünyada artan nükleer silah tehlikesine dikkati çekti.
Guterres, dünyada nükleer silahların yayılma tehlikelerinin arttığına ve gerilimi azaltmanın önündeki engellerin zayıfladığına vurgu yaparak, bütün bunların, Orta Doğu ve Kore Yarımadası'ndan Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline kadar nükleer nitelikteki krizlerin şiddetlendiği bir zamanda olduğuna işaret etti.
"Dünyada jeopolitik gerilimler yeni zirvelere ulaşıyor, rekabet iş birliğinin önüne geçiyor, diyaloğun yerini güvensizlik ve silahsızlanmanın yerini bölünme alıyor." ifadelerini kullanan Genel Sekreter, dünyanın şimdi her zamankinden daha fazla Yayılmayı Önleme Antlaşması'na ihtiyacı olduğunun altını çizdi.
Guterres, "Ülkeler, gezegenimizde yeri olmaması gereken kıyamet günü silahlarını stoklamak ve bu silahlara yüz milyarlarca dolar harcamak için sahte güvenlik ararken, şu anda dünya çapında askeri cephaneliklerde yaklaşık 13 bin nükleer silah bulunuyor." şeklinde konuştu.
2. Dünya Savaşı sırasında Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine atılan atom bombalarını hatırlatan Guterres, "İnsanlık, Hiroşima ve Nagazaki'nin korkunç yangınlarından öğrenilen dersleri unutma tehlikesiyle karşı karşıya." dedi.
Guterres, nükleer savaş risklerini azaltacak ve silahsızlanmayı hızlandıracak pratik önlemler bulunması, nükleer teknolojinin sadece barışçıl kullanımının teşvik edilerek bunun için de çok taraflı anlaşmaların canlandırılması gerektiğinin altını çizdi.