Ankara- Trabzon seferini yapan, Pegasus Havayolları'na ait, PC 8622 sefer sayılı 'Zeynep' isimli Boeing 737-800 tipi yolcu uçağı, 13 Ocak 2018'de Trabzon Havalimanı'na inişi sırasında pistin kuzey yönündeki deniz tarafına yöneldi. İniş takımları balçığa saplanan uçak, denize 25 metre kala durabildi. Uçaktaki 162 yolcu ile 6 kişilik mürettebat, ekiplerin müdahalesi ile tahliye edildi.
Uçuş trafiğine kapatılan Trabzon Havalimanı'nda uçak için kurtarma çalışması yapıldı. 500 ve 350 tonluk 2 vinçle 100 kişilik ekibin 20 saat süren çalışması ile bulunduğu yerden çıkarılan uçak, güvenli bölgeye çekilerek, sigorta şirketi ile uzman ekiplerce incelendi. Bir daha uçmayacağı belirlenen uçağın, Yomra Belediyesi'ne tahsis edilip, restorana dönüştürülmesi planlandı. Uçak, yüklendiği TIR'la 29 Eylül 2018'de Yomra ilçesindeki pazar alanına götürüldü. Hurdaya ayrılan uçak, daha sonra Yomra ilçesi sahilinde 'pide salonu' olarak dönüştürüleceği alana taşındı.
PİLOTLAR HAKKINDA DAVA AÇILDI
Kazayla ilgili Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında pilotlar, kabin ekibi ve yolcuların ifadelerine başvuruldu. Kaza ile ilgili 10 yolcu şikayetçi oldu, diğerleri ise şirket ile uzlaştı. Pilotlar Ender Bayraktar (67) ve İrfan Yavuz (51) hakkında 'taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
İLK DURUŞMA GÖRÜLDÜ, İKİNCİ PİLOT SAVUNMA YAPTI
Trabzon 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmaya sanık olarak yargılanan ikinci pilot İrfan Yavuz ile müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Daha önce talimatla ifadesi alınan pilot Ender Bayraktar ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada savunma yapan ikinci pilot İrfan Yavuz, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 20 yıl savaş pilotu olarak görev yaptığını ve kazanın yaşandığı dönemde Pegasus şirketinde 2 yıldır ikinci pilot olarak görev yaptığını söyledi. Kaza günü ikinci pilot olarak uçakta görev yaptığını, birinci pilotun gözlemci pilot olarak görev yaptığını kaydeden Yavuz, bahse konu gün içinde ise aynı şekilde 3 sefer gerçekleştirdiklerini belirtti.
KULE YANILTICI BİLGİLER VERDİ
Uçağın piste iniş hazırlığı sırasında yaşananları anlatan Yavuz, “Trabzon Havalimanı’na yaklaştığımızda kule operatörünün bize havalimanını hava durumuyla ilgili yanıltıcı bilgiler verdi. Verdiği bilgilerle bizdeki veriler uyuşmuyordu. Bu sebeple bizden düşük görüş usullerinin uygulanması istendi. Kullandığımız uçakta düşük görüş usullerini uygulanmasına müsait donanım vardı fakat Trabzon Havalimanı’nın bu usulün uygulanmasına ilişkin bir altyapısı yoktu” dedi.
‘SAĞ MOTOR GERİ İTİŞ SİSTEMİNDE ARIZA MEVCUTTU’
Birinci pilot Ender Bayraktar'ın usullere göre davranmadığını ve ikaz yapmadan uçağın kontrolünü kendisinden aldığını öne süren Yavuz, şunları söyledi:
"Uçak normalde havalimanına yaklaştığı anda otomatik pilot belli bir mesafeye kadar uçağı indirir, ardından bizler kontrolü alırız. Tam bu esnada uçağı karaya indirmekle görevli ve yetkili olarak kontrolü ele aldığımda otomatik pas geçme sistemini aktif ettiğimi fark ettim. Fark ettikten hemen sonra usulünce gerekli kuralları uygulayarak bu sistemi devre dışı bıraktım ve uçağın karaya kontrollü şekilde temasını sağladım. Fakat bu anlattıklarımdan önce birinci pilot ısrarla otomatik pas geçme sistemini aktif edilmesinden bahsediyordu. Yanlış bastığım tuştan kaynaklı hatayı bertaraf ederek uçağı kontrollü şekilde karaya indirdim. Karada seyrederken birinci pilot normalde beni ikaz ettikten sonra kontrolü alması gerekirken herhangi bir ikaz yapmadan kontrolü elimden aldı. Ben bu durumu birinci pilota baktıktan sonra fark ettim ve ikaz yapılmış gibi kontrolü bıraktım. Birinci pilot kontrolü eline aldıktan sonra eli gaz pedalı üzerinde bulunması gerekirken eli buranın üzerinde değildi. Ayrıca uçağın sağ motor geri itiş sisteminde arıza mevcuttu. Bu anlattıklarımın etkisiyle uçak pistten çıkarak kaza meydana geldi.”
PANİK YAPAN YOLCU ACİL ÇIKIŞ KAPISINI AÇMIŞ
Uçağın kaza yapma sebebinin, pisti pas geçme tuşuna basılmasından kaynaklanmadığını ileri süren Yavuz, şöyle devam etti:
“Ben bu tuşa bastıktan sonra kontrollü bir şekilde uçağı piste indirdiğim için kazanın bundan kaynaklanmadığını söyleyebilirim. Birinci pilot kontrolü almadan önce beni ikaz etmesi gerekiyordu. Böyle bir ikaz yapılmadı. Birinci pilot kontrolü eline altıktan sonra gaz koluna eliyle müdahale etmesi gerekirken etmedi. Havalimanlarında standart olarak pistlerin kenarlarında bu tür kazaların engellenmesi adına kenara 90 metre mesafe bulunur. Trabzon Havalimanı standart dışı bir liman olduğu için bu mesafe 40 metre civarındadır. Sadece bu mesafe şartı sağlanmış olsaydı dahi kaza gerçekleşmemiş olabilirdi. Ayrıca kaza meydana geldikten hemen sonra yolculardan biri kendisine bu anlamda ekip tarafından bir talimat verilmeksiniz muhtemelen yaşadığı paniğin etkisiyle acil çıkış kapısını açtı ve buradan inmeye çalıştı. Kapı açılınca uçağın hidrolik sıvısı aktığı için bu sıvı uçağın içerisine doldu ve sıvının içeri dolmasıyla kokudan yolcuların tahliyesinde güçlükler yaşadık.”
Birinci pilotun kendisine yönelik suçlamalarını kabul etmeyen Yavuz, ayrıca olay günü pistin ıslak oluşunun, kazaya etki eden etmenlerden biri olduğunu da sözlerine ekledi.
Cumhuriyet savcısının sağ motordaki geri itiş sistemindeki arızanın kazaya neden olup olmadığına ilişkin sorusuna Yavuz, “Sağ motordaki arıza uçuşa engel değildir fakat sistem çalışsaydı, kaza meydana gelmezdi” yanıtını verdi.
YOLCULAR ŞİKAYETÇİ
Duruşmaya müşteki olarak katılan yolculardan Ali Şükrü Karadeniz, yaşadıklarını anlatarak, uçağın yere sert inişi yaptığını, uçakta korku ve panik yaşandığını, iniş sırasında başını çarparak yaralandığını, uçak durduktan sonra uçağın kanadı üzerinden inmeye çalışırken de yere düşerek yaralandığını söyledi.
‘7 DAKİKA ANONS YAPILMADI’ İDDİASI
Yolculardan Ferhat Yılmaz da uçağın Trabzon semalarına yaklaştığında çok yüksekten uçtuğunu fark ettiğini, uçağın havalimanının dış hatlar bölümü çıkışında yere indiğini, uçağın yere inerken adeta çakıldığını ve tekrar havalanıp yeniden yere çakıldığını ve bu sırada başını uçağın iç kısmına çarparak yaralandığını öne sürdü. Uçak durduktan sonra 7 dakika boyunca pilotların anons yapmadığını, uçak denize doğru kaymaya başladıktan sonra ise yolcuların uçağın arka kısmına ağırlık yapmalarına yönelik anons yaptıklarını, bu nedenle arbede yaşandığını ve o sırada vücudunda ezikler oluştuğunu da iddia eden Yılmaz, davacı ve şikayetçi olduğunu ifade etti.
BAŞINI ÇARPINCA YARALANDI
Yolculardan Naci İnce ise kaza nedeniyle psikolojik olarak etkilendiğini ve olaydan sonra uçağa binmeye korktuğunu söyledi. İnce, duruşmaya müşteki olarak katılan Ali Şükrü Karadeniz ile uçakta birlikte yolculuk ettiği sırada kazanın yaşandığını ve ikisinin de iniş sırasında başını çarparak yaralandığını belirtti.
DURUŞMA ERTELENDİ
Tutuksuz yargılanan 2 pilotun avukatları beyanlarında beraat talebinde bulundu. Mahkeme başkanı, dinlenmeyen diğer müştekiler için zorla getirilme kararı vererek duruşmayı 15 Haziran’a erteledi.
YARDIMCISINI SUÇLAMIŞTI
Öte yandan soruşturmada uçağın birinci pilotu Ender Bayraktar, ifadesinde, “Yardımcı pilot, uyarmama rağmen iki kez motorların pisti pas geçmesini sağlayan tuşa bastı. Durumu fark edip uçağı teslim almamla büyük bir kazanın önüne geçildi" demişti.