Pentagon, Gazze’de 471 kişinin hayatını kaybettiği hastane saldırısıyla ilgili Biden’a sağlanan bilgilerin kaynağı hakkında açıklama yaptı.
Pentagon'dan AA'ya yapılan yazılı açıklamada, "Bilgi toplamaya devam ederken, havadan görüntülerin, müdahalelerin ve açık kaynak bilgilerin analizine dayanan mevcut değerlendirmemiz, dün Gazze'deki hastanede meydana gelen patlamadan İsrail'in sorumlu olmadığı yönündedir." ifadesi paylaşıldı.
ABD Başkanı Biden İsrail'de! Biden konuştu: ABD İsrail'in yanındandırDünyaAçıklamanın sonunda, "Şu anda verebileceğimiz başka bir bilgi yok." denildi.
ABD Başkanı Joe Biden, Tel Aviv'i ziyareti sırasında, İsrail'in Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlediği saldırıya ilişkin "Görünen kadarıyla hastaneye yapılan saldırıyı diğer taraf düzenledi, siz (İsrail) değil. Ancak çok sayıda kişi emin değil." sözlerini sarf etmişti.
Biden, "Gazze'deki patlamanın arkasında İsrail'in olmadığından emin olmanızı sağlayan şey nedir?" şeklindeki bir soruya da "Savunma Bakanlığının (Pentagon) bana gösterdiği veriler." cevabını vermişti.
İsrail'in Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesine 17 Ekim'de düzenlediği saldırıda 471 kişi hayatını kaybetmiş, 28'i ağır 342 kişi de yaralanmıştı.
BM: HASTANE SALDIRISI İSRAİL'İN "BOŞALTIN" ÇAĞRISINDAN HEMEN SONRA GERÇEKLEŞTİ
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths de Gazze’deki hastane saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, hastanenin İsrailli yetkililerin "boşaltın" çağrısından hemen bir gün sonra vurulduğuna dikkati çekti.
BM Güvenlik Konseyi'nin acil oturumuna Kahire'den video konferans yoluyla bağlanan Griffiths, "Sadece geçmiş 11 günün vahşetine değil, endişeyle gelecek günlerde neyle karşılaşacağımıza odaklanıyorum." dedi.
Griffiths, Dünya Sağlık Örgütünün verdiği bilgiye göre, Gazze’deki el-Ehli Baptist Hastanesinin İsrailli yetkililerin boşaltılması çağrısı yaptığı 20 hastaneden biri olduğunu söyledi.
"'Boşaltın' çağrısının ertesi günü hastane vuruldu. Düşüncesi bile korkunç." diyen Griffiths, güvenlik sorunları nedeniyle hastanenin boşaltılmasının da mümkün olmadığını ifade etti.
Griffiths, saldırı anında "maksimum kapasitede" olan hastanede çocuk ve kadınlar da dahil çok sayıda hasta bulunduğunu belirtti.
Hastaneye aynı zamanda yerlerinden edilen insanların da sığındığını aktaran Griffiths, söz konusu insanların gidecek başka yeri olmadığına işaret etti.
Griffiths, hastaneye saldırının çatışmanın siviller üzerindeki korkunç etkisinin bir örneği olduğunu belirterek, can kaybının halihazırda 2014'te gerçekleşen ve 7 hafta süren çatışmalardaki can kaybını geçtiğini vurguladı.
Gazze'de 7 Ekim'den bu yana 28 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini, 23'ünün de yaralandığını belirten Griffiths, BM'nin bölgeye aktaracak insani yardım malzemeleri bulunduğunu, ancak hala Gazze'ye insani yardım erişimi sağlanmadığını ifade etti.
"TEHLİKELİ BİR UÇURUMUN EŞİĞİNDEYİZ"
BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland ise "İsrail ve Filistin halkı son 75 yıla baktığımızda şu an çok zor bir durumda." değerlendirmesinde bulundu.
Çatışmanın soruna cevap verecek küresel enstitülerin diğer krizlerle sınandığı bir döneme geldiğine işaret eden Wennesland, "Korkarım sadece İsrail-Filistin sorununun değil, tüm Orta Doğu'nun gidişatını değiştirebilecek derin ve tehlikeli bir uçurumun eşiğindeyiz." uyarısını yaptı.
Wennesland, el-Ehli Baptist Hastanesine yönelik saldırıya ilişkin "delillere dayanan geniş bir soruşturma" yürütülmesi gerektiğini belirterek, "Bu korkunç bir trajedi." dedi.
Sahadaki gözlemlerine değinen Wennesland, "Çatışmanın yayılma riski gerçek ve çok tehlikeli." ifadesini kullandı.
"İSRAİL HER GÜN KATLİAM YAPIYOR"
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansour ise İsrail'in 10 gündür Gazze'de her gün katliam yaptığını, aileleri yok ettiğini, sığınak, okul ve hastaneleri bombaladığını kaydetti.
Daha fazla Filistinliyi öldürmenin İsrail'i daha güvenli kılmayacağını aktaran Mansour, "Halkımızı yok etmeye çalışan, intikam ve yerinden etmeye zorlayan işgalci gücün meşru müdafaa hakkından bahsedenlerin olduğuna inanmak çok güç." diye konuştu.
Mansour, 75 yıllık deneyimin bu dünyada mantık olmadığını göstermek için yeterli olduğunu söyledi.