105 yıl önce sansür kaldırılmadan önce memurların gazeteler
basılmadan gelip provaları incelediğinin, beğenmedikleri haber ve
köşe yazılarını çıkardıklarının hatırlatıldığı mesajda, "Halkın
baskısı ve protestolarına direnemeyen II. Abdülhamit 24 Temmuz
1908'de meşrutiyet ilan etmek zorunda kaldı. Bunun ardından sansür
memurlarının gazeteleri baskıdan önce kontrol uygulamasına son
verildi. Sansür bu biçimi ile sona erse de iktidarlar medyayı
denetim altında tutma arzularından hiçbir zaman vazgeçmediler"
denilerek şu konuları yer verildi:
"Basın üzerinde iktidarların baskısı o günden bugüne artarak devam
ediyor. Bugün de İletişim özgürlüğüne yönelik tehditler sürüyor.
Baskılar arttıkça gazeteciler zarar görüyor, işini kaybediyor,
kalemler yazamaz hale getiriliyor. Ancak asıl kaybeden haber alma
hakkı çiğnenen vatandaşlar ve ülkenin demokrasisi oluyor.
Dünyada düşünce ve basın özgürlüğü konusunda çalışmalar yapan
kuruluşların değerlendirmelerinde Türkiye her yıl listenin alt
sıralarına doğru iniyor. Sansür ve oto sansür kaygı verici
sinyaller veriyor. Bazı yasalar 2013 Türkiye'sinde halen ifade ve
basın özgürlüğünü kısıtlayabiliyor. Çok sayıda gazeteci ceza
evinde, pek çok medya kuruluşu hakkında hapis veya para cezası
istemiyle açılan davalar ve soruşturma sayıları her geçen gün
artıyor.
"Bugün Türkiye'de tablo iç karartıcı olsa da her şeye rağmen
gazeteciler kamusal görevini yerine getirmeye, toplumun gözü,
kulağı, sesi olmaya çalışıyor; halkın bilgi edinme hakkı için
mücadele veriyor. Unutulmamalıdır ki; gazetecilerin olmadığı,
özgürce çalıştırılmadığı, yasaklanıp, sansürlendiği toplumlarda,
demokrasiden söz edilemez. Gazetecilerin susturulduğu toplumlarda
sokaktaki insan 'kör, sağır ve dilsiz' demektir Gazeteciyi
susturmak, işsizliğe mahkum etmek, açlıkla terbiyeye kalkışmak,
hapsetmek, yasaklamak, sansürlemek sokaktaki insanın haber alma
hakkının doğrudan engellenmesi anlamına gelir."
PMD yönetimi ayrıca "24 temmuzları artık bir bayram olarak" kutlanamadığını vurgulayarak mesajda son olarak "Yasaksız, sansürsüz ve özgür basın için bir kez daha sorumluları uyarmayı görev biliyoruz" dedi.(ANKA)