Hürriyet'ten Demet Cengiz'in AVM'lerle ilgili yazı dizisi başladı. Cengiz, Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği’nin (AYD) Başkanı Hulusi Belgü’ye AVM gerçeğinin tüm boyutlarını sordu.
Gezi Parkı eylemlerinden çok önce de alışveriş merkezleri (AVM) hep tartışıldı. Kimi zaman kiracı markalar eleştirdi kimi zaman ise esnaf. Gezi’den bu yana ise sık sık sosyal medyada AVM’lere gitmeme, esnafa sahip çıkma çağrıları yapılıyor. AVM ve esnaf gerçeğini tam olarak anlayabilmek için bütün tarafların kapısını çaldık. Bugün AVM yatarımcısını, yarın esnafı, öbür gün de markaları okuyacaksınız.
Alışveriş merkezleriyle (AVM) ilgili tartışma son aylarda Gezi Parkı olaylarıyla iyice arttı. Çevre ve şehrin dokusuna zarar verenleri bir kenara ayırırsak, ülke ekonomisi için önemli bir değer yarattıkları ve markaların büyümesine katkı sağladıkları bir gerçek. Ama hızlı büyümenin getirdiği yanlış ve gereksiz yatırımlar da neredeyse insanların gözüne sokuldu. Demet Cengiz, Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği’nin (AYD) Başkanı Hulusi Belgü’ye AVM gerçeğinin tüm boyutlarını sordu.
AVM fazlalığı eleştirilerine ne diyorsunuz?
- 306 AVM var toplamda. Bizde 5000 metrekarenin üstünde yer
alan ve 15 tane dükkan olan her iş yerine AVM deniyor. AVM’ler 20
bin metrekarenin üstünde olmalı. Böyle olunca İstanbul’daki AVM
sayısı 58’e, Ankara’daki 19’a düşüyor. Türkiye toplamı ise 160’a
geriliyor. Yarısı gidiyor yani.
400 BİN KİŞİYE İŞ
“AVM’lere gitmeyelim” kampanyalarına ne
diyorsunuz?
- 50 milyar TL toplam cirosu olan bir AVM gerçeği var. 400
bin kişi istihdam ediliyor AVM’lerde. Tezgahtar, güvenlik
görevlisi, temizlik görevlisi… Türkiye’de elektrik tüketiminin
önemli bir kısmını da AVM’ler yapıyor.
İnsanların tepki gösterdiği projelerde şehrin dokusuna veya
yeşil alana zarar verileceği hassasiyeti var. Bu dikkate alınamaz
mı?
- Türkiye’de şehir planlamacılığı açısından bazı hatalar
olduğu çok net. Belediyeler bunu düzeltmeye gayret ediyor ama
önceden çok plansızdı. Şehirlerin merkezleri iyi planlanmamış.
Türkiye’de şehir meydanları az, hatta hiç yok! Bazı şehirlerde
AVM’ler bu ihtiyacı gideriyor.
TOPLUMUN DEDİĞİ OLUR
İnsanların tek sosyalleşme alanlarının AVM’ler olması çok acı,
değil mi? Şimdi dile gelen park, bahçe, yeşil talebini göz ardı
edebilir misiniz?
- Şahıs olarak da dernek başkanı olarak da şehrin dokusuna
zarar veren projelere karşıyım. Bunları dikkate almalıyız. Ve de
çevreci olmak lazım. Metruk bir binayı restore edip ekonomiye
kazandırmak, çerçevesi iyi çizilirse kötü değil. Sonuçta ticaretle
uğraşıyoruz. Tüketicinin ve toplumun dediği oluyor. Tüketiciyi ve
toplumu rahatsız edecek, mutsuz edecek yatırım yapma ihtimalimiz
yok. Bu, zaten geri teper. Çevreyle uyumlu AVM’ler yapılmalı.
Şehrin nefes alan, yeşil yerlerine yapılmamalı. Belediyeler aslında
çok da kolay ruhsat vermiyor bu tür projelere.
AVM ihtiyacı nereden doğuyor?
- Organize, güvenli, belli standartlarda faaliyet göstermek
isteyen perakendecinin yayılması buna bağlı. AVM’ler perakendeciye
daha rekabetçi şartlarda hizmet sunuyor.
Avrupa’da bu kadar çok AVM yok. Şahsen ben göremiyorum. Buraya
gelenler de hayret ediyor buradaki AVM kalabalığına...
- Avrupa’da şehirler iyi planlanmış. Şehir merkezinde eski,
metruk binalar restore edilmiş cafe, restoran, mağaza olarak
kullanılıyor. Bizde böyle değil. Turizm Bakanlığı ve belediyeler
eski binayı yenileyip, hizmete açıyor, açmalı. Bunu bireyler
yapamaz bakanlık, belediyeler, STK ve özel sektör eski binaları
yenileyip halkın kullanımına sunmalı.
Yazının tamamı için tıklayınız.