Paris'te 'Charlie Hebdo' dergisi için gerçekleştirilen Cumhuriyet Yürüyüşü etkinliğine katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, yürüyüşün ardından yaptığı açıklamada "İslam dünyasındaki bu gerilimin sadece İslam dünyası ile ilgili bir gerilim olmadığını, İslam dünyasında yaşanan insanlık trajedilerine sessiz kalınmasının da doğurduğu bir yeni durum olduğunu dünya çok daha iyi fark ediyor. Bugün burada ve vatandaşlarımızın da Türk bayraklarıyla meydanda oluşu, şu mesajı vermiştir. Biz buradayız. Burada olacağız ve Paris, Londra, Berlin diğer şehirler gibi birçok farklı dinden farklı kültürden insanın iç içe yaşadığı ve kimsenin dışlanamayacağı çok kültürlü ortamlar olarak varlıklarını sürdürecekler. Tehdit büyük. Ekonomik krizin de ivme katmasıyla Avrupa'da bu tür akımlara dönük ciddi bir kayma var" dedi.
Başbakan Davutoğlu, konuşmasında terör tehdidinin herkesin yüzleşmesi gereken bir gerçek olduğunu belirterek "Bugün hepinizin de izlediği gibi Fransa'da uluslararası dayanışma günü için Paris'teyiz. Bu son derece, sembolik açıdan da mesajlar içeren bir anma merasimidir. Türkiye terör söz konusu olduğunda, insanlığa karşı işlenen suçlar söz konusu olduğunda, masum bir cana kasıt söz konusu olduğunda dünyanın her yerinde aynı değeri savunagelmiştir. Hiçbir yerde çifte standart uygulamadık. Gazze'de yapılan saldırılar karşısında sesimizi nasıl yükselttiysek daha önce Madrid'de, Londra'da, Norveç'te olan terör saldırılarına da aynı şekilde sesimizi yükselttik. Bizim için terörün rengi, ırkı, mezhebi olmaz. Burada bulunmamız küresel mesajın algılanması bakımından önemliydi. Bu mesaj bütün dünyaya verilen bir mesajdır. Herkesin yüzleşmesi gereken bir gerçektir terör tehdidi" diye konuştu.
Avrupa'daki Müslümanlar açısından Paris'teki yürüyüşte olmasının önemine değinen Davutoğlu, "Biz burada bulunmakla Avrupa'da bu terör saldırısını istismar ederek Müslümanlara yönelecek saldırılar karşısında bütün Avrupalılara şu mesajı vermek istedik. Avrupa asırlar boyu çok kültürlü çok dinli bir kıtadır. İslam, Avrupa kıtasının en asli unsurudur. Avrupa'da İslam-Hristiyanlık çatışması üzerinden herhangi bir şekilde gerginlik çıkarmak isteyenler, Avrupa kültürüne ihanet etmektedirler. İster bu olayda, terör saldırısında olduğu gibi bazı İslam adına, İslam'ın değerlerini çiğneyen bazı terör grupları tarafından olsun isterse onlarca camiye saldırıda bulunan Avrupa'daki ırkçılar adına olsun Avrupa kültürüne darbe vurmaktadır. Burada sergilediğimiz tablo, Avrupa kıtası açısından da birlik, bütünlük tablosudur. Ama aynı zamanda da bizim vatandaşlarımız, Avrupa'daki Müslümanlar açısından da mevcudiyetimiz onlar için teminat mahiyetindedir. Aynı bilincin Avrupa'da da ortaya çıkmasını istiyoruz. İslamofobik saldırılar, camilere yönelik eylemler konusunda da bütün Avrupa'dan aynı hassasiyeti beklemek her zamankinden daha fazla hakkımızdır" ifadelerini kullandı.
Fransa'daki terör saldırısında sonra dünyanın teröre bakışının değişip değişmediği sorulan Davutoğlu, "Bu bir süreç. Bir anda bu tür riskler ortaya çıkmaz. Bir anda da ortadan kalkmaz. Hollande'ın terör saldırısı sonrası yaptığı açıklama son derece önemlidir. Bu terörün İslam ile ilişkilendirilemeyeceği yönündeki açıklaması bu olayı Müslümanlara karşı saldırı amacıyla kullanmak isteyenlere en güzel cevabı teşkil etmiştir. Fransa'nın ve birçok Avrupa ülkesinin son dönemde Filistin'i devlet olarak tanıma yönünde bir çabaya yöneldiklerini görmek memnuniyet verici. İslam dünyasındaki bu gerilimin sadece İslam dünyası ile ilgili bir gerilim olmadığını, İslam dünyasında yaşanan insanlık trajedilerine sessiz kalınmasının da doğurduğu bir yeni durum olduğunu dünya çok daha iyi fark ediyor. Avrupa'da bu anlamda daha fazla duyarlılığın oluşmakta olduğunu görüyoruz. Avrupa için de bu gelişmeleri yakından takip edip muhataplarımızla bundan sonra da bu çerçevede görüşmelere devam edeceğiz. Bugün burada ve vatandaşlarımızın da Türk bayraklarıyla meydanda oluşu, şu mesajı vermiştir. Biz buradayız. Burada olacağız ve Paris, Londra, Berlin diğer şehirler gibi birçok farklı dinden farklı kültürden insanın iç içe yaşadığı ve kimsenin dışlanamayacağı çok kültürlü ortamlar olarak varlıklarını sürdürecekler. Tehdit büyük. Ekonomik krizin de ivme katmasıyla Avrupa'da bu tür akımlara dönük ciddi bir kayma var. Aynı şekilde bu konuda duyarlı olan kesimlerde de olumlu yönde duyarlılık oluştuğunu görmek de memnuniyet verici" şeklinde konuştu.
İslamofobik saldırıların Türkiye'nin AB sürecine olabilecek etkisi sorulan Davutoğlu, "Bugünlerde ortaya konulan resim geleceğe dönük neler yapılabileceğinin ilk mesajlarını da veriyor. Eğer Türkiye, AB'ye engel çıkarılmamış olsaydı emin olunuz bu kültürel gerilimler bu ölçüde olmazdı. Maalesef son dönemde bu karşıtlıklar üzerinden siyaset yapmak Avrupa'da prim yapar hale geldi. Problemin kaynağı burada. Karşı kültürlere yönelik tahrik edici tutumların getirdiği tepkiler bugünkü tablolayla karşı karşıya kaldığımızı gösteriyor. Bu saldırıyı yapanlar da Müslüman ülkede yetişmiş değiller. Paris'te yetişmiş gençler. Bu saldırıyı yapan teröristlerin bu ortama sürüklenmesinin önüne geçmek de hepimiz için önemli. Bu kapsamlı bir yüzleşme gerektiriyor. Biz Türkiye olarak bu konuda hep ilkeli davrandık" açıklamasında bulundu. (DHA)