ÖZCAN DENİZ NE HATA İŞLEDİ?

Her şey, 'Haziran Gecesi'nde oldu. Dizide Baran'ı canlandıran Özcan Deniz, yine dizideki kızını öptü. Akşam yazarı Ersan Özer yazdı: Özcan Deniz'in hatası.

Google Haberlere Abone ol
ÖZCAN DENİZ NE HATA İŞLEDİ?

ÖZER'İN AKŞAM'DA YAYINLANAN YAZISI:


Özcan Deniz'in hatası


Michael Jackson'ın sürekli çocuk tacizi haberleri ile gündeme gelmesi fazlasıyla mide bulandırıcıydı.

Sonunda ilmiği boynuna geçirmeye karar verdiler. Bugünlerde 10 ayrı cinsel taciz suçlamasıyla mahkemede hesap veriyor.

Tesadüfen bizde de Barboros Çocuk Köyü'ndeki taciz iddiaları aynı zamana denk geldi.

Bunun gayet nahoş bir mesele olduğunun elbette farkındayım. Üzerinde konuşmak dahi insanı tedirgin ediyor.

Ama kıymetli okurlar, çocuklarla cinselliği birleştiren çok fazla aşağılık tip var.

Durum öyle vahim ki, 'çocukları eğitmek, hazırlıklı olmalarını sağlamak' bile yeterli değil.

Bu sebepten de ciddi ciddi, 'kendini büyüklerden koruma' konusunda çocuklarımızı paranoyak yapmayı öneriyorum.

***

Birkaç hafta önce Haziran Gecesi'inde izlediğim bir sahne beni çok rahatsız etti.

Özcan Deniz, dizideki ismiyle Baran, seçim gezisi dönüşünde küçük kızıyla hasret gideriyordu.

Bir yerde kızını dudaklarından öptü.

Tabii ki de, elbette, şüphesiz burada herhangi bir cinsel amaç yoktu.

Özcan Deniz'i kesinlikle suçlamıyorum. Herhangi bir şey ima etmiyorum.

Bu benim zaman zaman çevremde de şahit olduğum bir sevgi gösterme şekli.

Ancak ben küçük çocukların dudaklarından öpülmesine şiddetle karşıyım.

Şu, 'Filmler, diziler toplumu etkileyemez, seyredenlerin davranışlarını değiştiremez' fikrini doğru bulmadığım için bu öpücüğün masum da olsa televizyonda, çok izlenen bir dizide yapılmasına ise birkaç milyon kez daha karşıyım.

Bir kitap okuduğumuzda hayatımız değişiyorsa filmlere, dizilere nasıl kayıtsız kalabiliriz ki?

***

Dudaktan öpmek sadece ve sadece cinsellik çağrıştıran bir eylemdir. Bizim toplumumuzda başka hiçbir anlama gelmez.

Annemizi, babamızı, arkadaşımızı yanağından, karımızı, kocamızı, sevgilimizi dudağından öperiz.

Burada çocuklarla yapılan 'öpüşme' değil tabii ki. Onun 'sanal' hali. Küçük bir buse.

Ama yine de işin içerisine dudak girdiği anda boyutu farklılaşıyor.

'Baba çocuğunu cinsel amaç gütmeden öptüğüne göre öpsün. Ha dudak ha yanak. Sofuluğa ne gerek var?' diyebilirsiniz.

'Çocuklarımızı paranoyak yapmamız gerekiyor' dediğim tam da bu işte.

Bu durumda çocuk, 'kötü niyetli' biri tarafından dudağından öpüldüğünde bunu yine sevgi gösterisi olarak algılayacak.

Olağan karşılayacak. Karşı koymayacak.

***

Bizim gelenekçi yanımızdan ötürü bu meseleler dillendirilmiyor. Sürekli halının altına süpürme eğilimdeyiz.

Oysaki bırakın sokağı, aile içinde bile çocuklara cinsel tacizin çok yaşandığı bir ülke burası.

İngiltere'de birinin çocuğunu severken gözler üzerinizde olur. Onların sınırlarını aştığınız anda da hemen uyarılırsınız.

Bu, 'gavurun kötü niyetli olması' değil. Gerekli bir müdahale.

Özellikle de çocuğun 'taciz eğitimi' için gerekli. Birinin ona yaklaşmasına ne kadar izin vereceğini öğrenmesi için gerekli.

Bu bilinci bizde de herkes taşımalı. Yazarı, çizeri, annesi, babası, yönetmeni, Özcan Deniz'i.

Paranoyaklık derecesinde hassas olmamız lazım. Çünkü sonrasında o aşağılık tipin içeride şişlenmesine dua etmekten başka bir şey gelmiyor elimizden.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin