Anadolu Ajansı'nın "global iletişim ortağı" olduğu festivalin açılışına katılan sanatçılardan Ufuk Bayraktar, festivallere çok önem verdiğini belirtti. Sinema ile bir şeylerin anlatılması gerektiğini söyleyen Bayraktar, festivalin "aile" kavramı üzerine yapılması ve bu uğurda yola çıkılmış olmasının da çok değerli olduğuna vurgu yaptı. Festivalin, başarılarla nice yıllara ulaşması temennisini dile getiren Bayraktar, emeği geçenlere de teşekkür etti.
Oyuncu Başak Sayan da tüm dünyada birtakım değerleri, inançları ya da düşünceleri anlatabilmenin en güçlü yolunun sinema olduğuna dikkati çekerek, "Aile kavramını, aile hayatını anlatabilmenin en güçlü yolu sinemadır. Böyle bir festivalin başlaması bu anlamda çok önemli. Aile filmleri adına değil de bir film festivali olarak, yeni bir festival kazanmak çok güzel. Çünkü hem yeni sinema filmleri yapmak için bir teşvik oluyor hem de daha fazla kitleye ulaşmak için bir yol oluyor" diye konuştu.
"İnsanlar abuk subuk sahneler geldiğinde sürprizlerle karşılaşmamalı"
Festivalin açılışına katılan bir diğer sanatçı ve oyuncu Selahattin Taşdöğen de festival daveti aldığında "aile filmleri" adının önce kendisini şaşırttığını ve bir süre duraklattığını anlattı.
Söz konusu filmlerin ayrı bir dal olduğunu öğrendiğini söyleyen Taşdöğen, şöyle konuştu:
"Film bir bütündür, bunun içerisinde komedi, macera, polisiye diye ayrılabilir. 'Aile filmleri' diye bir şey duymamıştım, burada duydum. Aslında iyi bir şey yapmışlar. İnsanların bir şekilde dikkatini çekiyorlar. Daha dikkatli davranmak gerekiyor. Bir aile, 7'den 70'e aynı filmi aynı tatta izleyebilmeli. İnsanlar abuk subuk sahneler geldiğinde sürprizlerle karşılaşmamalı, yüzleri kızarmamalı. Bir filme gittiğimde arkadaşım, eşim, kızımla ikimizin de aynı anda yüzünün kızaracağı bir şeyle karşılaşmak istemem. Burada yapımcılara, yönetmenlere ve oyunculara çok büyük önem düşüyor."
"Yeşilçam" oyuncularından Engin Çağlar da sinema adına düzenlenen bütün etkinliklerle kendi dönemindeki sanatçıların, oyuncuların ağırlandığını, "Yeşilçam" isminin bir efsane olarak kaldığını söyledi.
Aile sinemasının Yeşilçam döneminde başladığını dile getiren Çağlar, şunları kaydetti:
"Yaşam şartları değiştiği için aile ve Türk sinemasına büyük bir özlem var. Bir de tabii o dönemin oyuncularına büyük sevgi var. Ne kadar çok organizasyon olursa o kadar iyi olur. Nerede bir festival varsa oraya davet ediliyorum ve oralarda Türk sinemasını anlatıyorum. Hayatta kaldığımız sürece herhalde böyle festivallerin açılışlarını yapacağız." (AA)