Radikal Yayın Yönetmeni ve yazarı Ezgi Başaran, bugünkü köşesinde Stockholm Üniversitesi ekonomi bölümünden Doç. Erik Mayerson'ın Türkiye medyası ile ilgili görüşlerine yer verdi.
Mayerson, Başaran'a verdiği demeçte Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın ve Zaman gazetesinin daha önceden gazetecileri savunmayan, hatta 'suçlayan' bir pozisyon almasını 'silinemeyecek bir leke' olarak tanımlarken, sırf bu nedenle 14 Aralık operasyonunun görmezden gelinemeyeceğini kaydetti.
'Liberaller denilen bir grup Türk gazeteci'nin son bir kaç yıldır devletin gazeteciler üzerindeki baskısını aklamaya çalıştığını iddia eden Mayerson ayrıca New York Times ve Washington Post gibi gazeteler için 'fırsatçı, iki yüzlü ve saf' tanımını yaptı.
Ezgi Başaran, Mayerson'ın Türkiye medyasıyla ilgili görüşlerini bugünkü köşesine şu yazısıyla taşıdı:
"Meslektaşlarını satmaya hevesli medya eliti" kim?
"Türkiye'ye özgü olan, basın mensuplarının birbirlerini yemeye olan hevesi. Normal şartlarda basın özgürlüğüne bu kadar sert saldırılar yapılırken medya örgütlerinin ve tüm gazetelerin birleşmesi, ortak tepki koyması beklenirdi."
Stockholm Üniversitesi ekonomi bölümünden Doç. Erik Mayerson'ı bir süredir izliyorum. Hem blogunu hem de Twitter hesabını. Türkiye siyaseti ve Batılı bir çok gazeteci ve analizciden daha derinlikli nokta atışları yapıyor. Geçtiğimiz günlerde yazdığı Türkiye basınıyla ilgili makaleden sonra onunla irtibata geçip birkaç soru sordum.
Yazının devamını okumak için tıklayın.