Eserleriyle Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülen usta yazar Orhan Pamuk, yeni kitabından sonra ilk kez bir canlı yayın konuğu olarak, @dr_dunyasi Instagram hesabında kitapseverlerle bir araya geldi. Oylum Talu moderatörlüğünde gerçekleşen sohbette Pamuk; yeni kitabı Veba Geceleri, kitaplarının yazım aşaması ve gelecekteki projeleriyle ilgili tüyoları dinleyicilerle paylaştı.
Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan yeni kitabı Veba Geceleri ile pandemi dönemine damgasını vuran yazar Orhan Pamuk, ilk kez D&R Instagram sayfasının canlı yayınına katılarak sunucu ve televizyoncu Oylum Talu'nun sorularını yanıtladı. Türk edebiyatında salgın sürecini anlatması açısından pandemi sonrası yazılan ilk roman olma özelliği taşıyan Veba Geceleri’ni okurların beğenisine sunan Pamuk; keyifli söyleşide yeni kitabı, kitaplarının yazım süreci, pandemi ve planlandığı projelerle ilgili okurlarını bilgilendirdi.
"Koronavirüs salgınının başlaması, bana korkuyu kahramanlarıma ve kitaplarıma yansıtmayı öğretti"
Pamuk yazım sürecini şöyle anlattı: "Ben yavaş yavaş romanımı yazıyordum. Karantinanın ve ölümlerin okuyucuyu etkileme gücünün olacağını düşünmüştüm. Sonra salgın gelince romanımdaki her şey bir anda gerçek oldu. Romandakiler tek tek ortalığa döküldü. Salgının başında hepimiz korktuk ve ben hissettiğim bu korkuyu, kitabımdaki kahramanların hissetmediğini gördüm. Bu salgın bana bu korkuyu yansıtmayı öğretti. Ben bu romanı 40 yıldır düşündüğüm ve 5 yıldır yazdığım düşüncesini okurlarıma yansıttım. Koronavirüs salgını başladığında hepimiz sarsıldık. Salgının başlaması bir anlamda bana; kahramanlarıma, kitaplarımda o korkuyu daha çok vermeyi öğretti diyebiliriz."
"Romancılık gördüğünüz hayale inanmak, onu yazmak, bir ağacın dalına asmak ve disiplinli bir şekilde korumaktır"
Tüm eserleriyle geniş bir okuyucu kitlesine sahip yazar, tüm kitaplarının yazım süreciyle ilgili "Yazmaya başladıkça ve hikayeyi inandırıcı kıldıkça hep daha fazla eklemek istiyorum. Bir roman nasıl yazılır diye bir yazı yazmak istiyorum. İnsanlar sanıyorlar ki, böyle alıyorsun buraya koyuyorsun ve oluyor. Ama öyle değil; iğneyle kuyu kazmak gibi, uğraşıyorsun, emek harcıyorsun. Bazen bir günde tek kelime bile yazamıyorsun. Bir hayal yazılırsa, üstüne yeni eklemeler de yapılabilir. Romancılık; gördüğünüz hayale inanmak, onu yazmak, bir ağacın dalına asmak ve disiplinli bir şekilde korumaktır. Romancılık ruh haline hakim olarak, 'bugün bunu yazayım, bunu yazmayayım' demektir, sadece sabırla ve hayal gücüyle yazma işi değildir. Ruh halini kontrol etme ve bunu ele alma işidir. Bu şekilde kendinizi daha ekonomik kullanmayı öğrenirsiniz. Ruh halinize göre dönem dönem 'o konuya girme, bu konuya girme' demeyi bilmektir." ifadelerini kullandı.
"Çıtam çok yüksek. Bu çıtadan atlamak isteyenlerle konuşurum, bu romanım çok güzel dizi olur"
Oylum Talu'nun tüm sorularını tüm samimiyetiyle cevaplandıran Orhan Pamuk, kitabının ekranlara uyarlanmasıyla ilgili, "Kitabımın diziye veya beyazperdeye uyarlanmasını çok isterim ama kolay değil. Şimdiye kadar hiçbir romanım uyarlanmadı ve beğenmiyorum diye adım huysuza çıktı. Yapmak istiyorum ama çıtam çok yüksek. Bu çıtadan atlamak isteyenlerle konuşurum, bu romanım çok güzel dizi olur. Görüşmelere açığım ama çok karışırım. Güzel bir şey olsun isterim ve olacağını da zannediyorum" dedi. Pamuk, şu anda üzerinde çalıştığı yeni romanıyla ilgili ise, "Yeni romanımın kahramanı; bana benzeyen biri ve ressam olacak. Resim ve düşünce ilişkisini irdeleyeceğim bir kitap olmasını planlıyorum. Veba Geceleri'nde de tarih ve resim ilişkisini yansıttım, gelecek kitabımda da buna devam edeceğim." sözlerini kullandı.