Antalya'da Akdeniz Üniversitesi İİBF'den emekli Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu'nun gazeteci- yazar kızı Tuluhan Tekelioğlu, üçüncü belgeselinde organ naklini konu aldı. Daha önce '40'ında 40 Kadın' ve '50'sinde Erkek' adlı iki belgeseli bulunan Tuluhan Tekelioğlu, babasının Antalya Medicalpark Hastanesi'nde geçirdiği by-pass ameliyatı sırasında yanında oldu. Babası sağlığına kavuşuncaya kadar hastanede refakat eden Tuluhan Tekelioğlu, Prof. Dr. Alper Demirbaş ve ekibi tarafından Türkiye'nin en fazla organ naklinin de gerçekleştirildiği bu hastanede, organ nakli için bekleyen hastaların nakli öncesi, nakil anı ve sonrasındaki yaşamlarını konu alan 'Yeni Hayat' adını verdiği belgesel çekti.
NAKİLLERİN YÜZDE 30'U ANTALYA'DA YAPILIYOR
Yaklaşık 1 ay kaldığı hastanede organ nakli merkezi önündeki insanlardan çok etkilendiğini belirten Tuluhan Tekelioğlu, organ naklinin Antalya'da son derece önemli bir faaliyet olduğunu söyledi. Nüfusu Türkiye'nin 70'de 1'ine sahip kentte Türkiye'deki organ nakillerinin yüzde 30'unun yapıldığını anlatan Tekelioğlu, "Organ naklinin çok derin bir felsefe, Türkiye'de çok önemli bir mesele olduğunu farkettim ve bir belgesel çekmeye karar verdim. Türkiye'de her gün 10 kişi organ nakli olmadığı için hayatını kaybediyor" dedi.
DÜNYADA MİLYONDA 17, BİZDE MİLYONDA 3
Organ naklinin Türkiye'de bir tabu olduğu, insanların ölümden korktuğu ve öldüğünde toprak olacak organlarını bağışlamaktan çekindiğini anlatan Tekelioğlu, "Türkiye'de maalesef organ bağış oranı milyonda üç, dünyada ise milyonda 17. Antalya'da çok büyük farkındalık yaratılmış ve Guinness rekoru da kırıldı. Antalya yaşarken organ bağış oranı açısından Türkiye'nin en ilerlemiş kenti, milyonda 15 ve bu oran İspanya'da milyonda 35. Dünyada yaşarken insanların en fazla organ bağışladığı ülke İspanya. Belki bu havuza insanların katkısını artırabiliriz bu belgeselle" diye konuştu.
AMELİYAT ANI DA GÖRÜNTÜLENDİ
Ekibiyle birlikte iki hafta süren çekimlerde 40 dakikadan oluşan belgeseli tamamladıklarını dile getiren Tekelioğlu, şöyle devam etti:
"Eş zamanlı olarak hastaları ameliyat öncesi, ameliyat anı ve sonrasında izledik. Çok duygusal anlar yaşadık çekimlerde. 'Yeni Hayat' ismini koydum. Neden, çünkü iki mucize var hayatta, biri doğum, ikincisi de yeniden doğum organ nakliyle. Türkiye'de 60 bin kişi şu an organ bekliyor. 22 bini bekleme listelerine yazılı ve bu bir piyango. Siz şu an böbrek bekliyorsanız, organ çıkma olasılığı son derece az, milyonda 1. Milli Piyango gibi. Dolayısıyla bu sayıyı artırmak, farkındalık yaratmak için belgeseli çektim. Belgeselimizin ana cümlesi şöyle; 'Başkaları için kendinizi unutursanız o zaman sizi daima hatırlayacaklardır.' Biraz başkaları için kendimizi unutma zamanı geldi diye düşünüyorum."
GERÇEK KİŞİLER VE HİKAYELER
İki haftalık sürede, karşılarına çıkan hastalarla, gerçek hikayeler üzerine, gerçek kişilerle belgeseli hazırladıklarını aktaran Tekelioğlu, "Onların iyileşmesi de çok önemliydi, ölseydi belki bu belgeseli çıkaramayacaktık. Canlandırmalar çekmiştik ama onları çöpe attık, çünkü gerek kalmadı. Kadavradan organ geldi, Sağlık Bakanlığı'nın uçağıyla ve takibini yaptık" dedi.
BELGESELİN ANA KAHRAMANI BİR ÇOCUK
3 yaşındaki Hasan Hüseyin Kocakuş'un belgeselin ana kahramanı olduğunu kaydeden Tuluhan Tekelioğlu, "1 yaşından beri diyalize giriyordu, eğer nakil olmasaydı yaşama şansı çok azdı. Babaannesi ona böbreğini verdi. Babaannesiyle birlikte ameliyat öncesi, ameliyat sırası ve sonrasını çektik. O böbrekten nasıl idrar geldiğini gördüm. Doktorlar 'Böbrek hayatın şerbetidir' diyor. Bunun ne demek olduğunu o belgesel sırasında anladım. Ve çok değişik anlara tanık oldum, hepimizi çok etkiledi çekimler" diye konuştu.
KARAR ANI İLK KEZ GÖRÜNTÜLENDİ
Tekelioğlu, şöyle devam etti:
"Sağlık Bakanlığı'nın bekleme listesindeyseniz, kadavradan bir organ geldiğinde sıraya göre hemen sizi çağırıyorlar. Organın bekleme süresi çok az. Genelde 6 kişi çağrılıyor, kime uyarsa ona takılıyor. Biz o karar anını çektik, ilk kez. Türkiye'de insanlar o karar anının ne kadar aslında dramatik olduğuna tanık olacak. Mustafa Kemal Deligöz, kadavradan böbrek aldı ve sağlık durumu iyi. Üçüncü vaka da Side'de yaşayan 24 yaşındaki ikiz kardeşler. Biri diğerine karaciğerinin bir bölümünü verdi. Onlar da son derece sağlıklı. Ve bu belgeselde 7 yıl önce nakil olmuş iki gazetecinin tanıklığı var. Biri 2006'da kadavradan böbrek alan olan Didem Seymen, Sabah Gazetesi'nin sağlık muhabiri. Diğeri 2007'de aynı şekilde beyin ölümü gerçekleşen kadavradan böbrekle hayata tutunan Buket Aşçı, o da Vatan Gazetesi yazarı."
ANTALYA'YI YÜCELTEN BİR BELGESEL
Belgeselde, tüm Türkiye'ye yeni bir hayatın, insanın insana verebileceği en büyük hediyenin yaşam olduğunu göstermek istediklerini aktaran Tekelioğlu, "Siz daha hayattayken başkaları için böyle bir fedakarlıkta bulunmaya ne derseniz? Bu soruyu soruyoruz. Bu belgeselin özelliği, ilk kez Antalya'nın organ nakli konusunda Türkiye'nin merkezi haline gelmiş, dünyadan çok sayıda hasta kabul eden bir şehir olma özelliğini gösteriyor. Antalya'yı yücelten bir belgeseldi. O yüzden Altın Portakal Film Festivali'nde özel gösterime davet edildik. İlk gösterimi festival kapsamında yapılacak. Yeni hayatla tüm insanlık adına bir film çektiğimizi düşünüyorum" diye konuştu.