Önlem alınmazsa görme kaybını tetikliyor: 1 milyonu aşkın kişi bundan muzdarip aman dikkat! Uzmanından önemli uyarılar

Görme bozuklukları pek çok kişinin yaşadığı sorunlardan biridir. Özellikle renkleri soluk görme, yazıları bulanık görme, karşıdan gelen arabayı gözden kaçırma gibi görme bozukları bu hastalığın habercisi. Sinsi sinsi yaklaşan bu hastalığı sakın görmezden gelmeyin. Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Öner, konu hakkında önemli uyarılarda bulundu

Google Haberlere Abone ol
Önlem alınmazsa görme kaybını tetikliyor: 1 milyonu aşkın kişi bundan muzdarip aman dikkat! Uzmanından önemli uyarılar

Gelin birkaç saniye gözlerinizi kapatıp hayal edin; çevrenizi görüyor ama baktığınız kişinin yüzünü göremediğinizi…

Oturduğunuz yemek masasını algılayıp önünüzdeki tabağın içinde ne olduğunu seçemediğinizi…

Karşıdan karşıya geçerken arabaların hareketini takip edebilseniz de hemen önünüzdeki arabayı fark edemediğinizi…

Ya da kitap okumak isteyip kitabı göremediğinizi, ayakkabınızı görüp bağlayamadığınızı, cep telefonunuz çalsa da çevredeki diğer objeleri görmenize rağmen hemen yanı başınızdaki telefonu göremediğinizden elinize alamadığınızı!

İşte, bu ve benzeri örnekler pek çoğumuzun adını bile duymadığı, önemli bir göz hastalığı olan Sarı Nokta hastalığının yol açtığı sorunlardan sadece birkaçı!

Ülkemizde bir milyonu aşkın kişi bu hastalık nedeniyle günlük yaşam faaliyetleri son derece kısıtlanmış, sosyal hayattan mecburen soyutlanmış olarak yaşıyor ve ‘baktığı noktanın’ sadece dekileri algılayıp, o merkez noktayı ise görememe sorunuyla mücadele ediyor!

Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Öner, halk arasında Sarı Nokta Hastalığı olarak bilinen, tıptaki adıyla Makula Dejenerasyonu’nun bazı erken sinyaller verse de çoğunlukla fark edilmediğinden erken teşhis ve tedavi şansının kaçırıldığını ve görme bozukluğunun ilerlediğini söylüyor.

İŞTE BASİT AMA ETKİLİ TEST

Peki sinsice ilerleyen bu hastalığın basit bir testle farkına varmak mümkün mü? Evet! Bunun için (yakın gözlüğü kullanıyorsanız gözlüğünüzü takarak) kareli bir A4 kağıdını alın ve çizgilere birkaç saniye dikkatlice bakın!

A şıkkı) Kareli çizgileri tamamen net ve sağlıklı mı görüyorsunuz?

B şıkkı) Kareli çizgileri eğri/kırık/çarpık şekilde mi görüyorsunuz?

Cevabınız B şıkkı ise; Sarı Nokta Hastalığı ile kapınızı çalmış ve tedaviyi daha fazla geciktirmemek için hemen Retina Uzmanına başvurmanız gerekiyor demektir.

Prof. Dr. Ayşe Öner, 6 noktada Sarı Nokta Hastalığı hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı; önemli uyarılar ve önerilerde bulundu:

Önlem alınmazsa görme kaybını tetikliyor: 1 milyonu aşkın kişi bundan muzdarip aman dikkat! Uzmanından önemli uyarılar

1- SARI NOKTA HASTALIĞI (YAŞA BAĞLI MAKULA DEJENERASYONU) 

Makula bölgesi (gözümüzün arkasındaki sarı nokta alanı) keskin ve renkli görmeden sorumlu retina tabakasının ortasında bulunan küçük bir alandır.

Bu bölgeyi etkileyen yaşa bağlı Makula Dejenerasyonu hastalığı halk arasında Sarı Nokta hastalığı olarak bilinmektedir.

Bu hastalığın iki tipi vardır; bunlar yaş tip ve kuru tiptir. Hastaların yaklaşık yüzde 90'ında kuru tip bulunur.

Bu tip daha yavaş gelişir ve görme kaybının oluşması yıllar alabilir. Yaş tip ise hastaların yüzde 10’unda görülür ancak bu tipte görme kaybı daha ani başlar ve hızlı ilerler.

2- DİKKAT! BU FAKTÖRLER RİSKİ ARTIRIYOR

Sarı Nokta hastalığında en önemli risk faktörü ilerleyen yaştır. Özellikle aile öyküsü varsa 50 yaşından sonra düzenli göz kontrolleri yapılmalıdır.

Bunlar dışında sigara kullanımı öyküsü, açık renkli göz, hipertansiyon, kalp hastalığı ve UV ışınlarına maruz kalmak da hastalığı arttıran diğer risk faktörlerdir.

3- BU BELİRTİLER VARSA...

Renkleri soluk görme, yazıları bulanık görme ve düzgün olan çizgileri eğri olarak görme hastalığın başlangıç şikayetleridir.

Ayrıca bakılan cismin ortasında bulanık bir alan veya karanlık bir leke görme gibi problemler de yaşanabilir.

Hastalık ilerlediğinde kişilerin görme alanlarının ortasında yoğun görme kayıpları oluşur. Bu problemler kişilerin okumak, araba kullanmak gibi önemli faaliyetleri yapmalarına engel olur ve hayatlarını kısıtlar.

4- TAM TEDAVİ MÜMKÜN DEĞİL AMA...

Sarı Nokta hastalığı genel olarak geri dönüşü olmayan bir hastalıktır. Kuru tip sarı nokta hastalığı için henüz etkinliği gösterilmiş bir tedavi yöntemi yoktur ancak çeşitli vitamin, mineral takviyeleri ve lutein gibi bazı antioksidan özelliğe sahip olan ilaçlar kullanılmaktadır.

Ayrıca sigara içiliyorsa bırakılması ve güneşten korunulması, UV ışınlarından koruyan güneş gözlüğü önerilmektedir.

Yaş tip sarı nokta hastalığı erken safhada tespit edildiğinde tedavi ile görme mevcut seviyede korunabilir ve hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir.

Tedavide belli aralıklarla göz içine ilaç enjeksiyonları uygulanır. Tedaviden iyi sonuç alabilmek için hastaların tedaviye uyum sağlaması ve düzenli kontrole gelmesi önemlidir.

5- İLERLEMESİNİ ENGELLEYECEK EN YENİ GELİŞMELER

Bu konuda çok sayıda bilimsel araştırma yapılmaktadır. Kuru tip sarı nokta hastalığı için son yıllarda kök hücre tedavileri başarı ile uygulanabilmektedir.

Kök hücre tedavisi ile hastalığın ilerlemesi durdurulabilmekte hatta bazı hastalarda görme kazanımları olabilmektedir.

Ayrıca kuru tipin ilerlemesini durdurmaya yönelik yeni ilaçların yakında kullanıma girmesi beklenmektedir.

Yaş tip sarı nokta hastalığı için ise yine uzun etkili anti-VEGF ilaçların geliştirilmesi konusunda çok sayıda araştırma mevcuttur.

6- TİPLERİNE GÖRE BU NOKTALARA DİKKAT!

Pek çok kişi makula probleminin olduğunu bulanık görme ortaya çıkana kadar fark etmez. Dolayısıyla genellikle başka bir nedenle yapılan göz muayenesinde tesadüfen teşhis edilir.

Sarı Nokta hastalığı açısından 50 yaş ve üzerindeki herkesin rutin kontrol edilmesi gereklidir. Ailesinde ve yakın akrabalarında bu hastalık olanlar çocuk yaşlardan itibaren düzenli takip edilmelidir.

Sigara kullananlar, diyabet hastaları, hipertansiyon gibi kalp damar hastalığı bulunanlar hastalık açısından yüksek riskli olduklarından erken yaşlarda kontrol edilmelidirler.

Hastalığın tamamen düzelmesi mümkün olmadığı için tedavi devamlılık gerektirir. Hastaların belli aralıklarla düzenli olarak retina muayenesinden geçmeleri önerilir. 

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin