Sayım Çınar, Doğan Kitap Yayın Yönetmeni Cem Erciyes ile buluştu, İstanbul Kitap Fuarı öncesi kitaplara ve yazarlara, gazeteciliğe ve yayıncılığa dair bir söyleşi gerçekleştirdi. Erciyes, "Her şeye rağmen çalışmaya ve üretmeye devam!" diyor.
Sayım ÇINAR / [email protected]
'Okuru şaşırtmaya devam edeceğiz!'
Kitap fuarı başlıyor. Doğan Kitap’ın hazırlıkları ne aşamada? Beklentileriniz neler?
Aslında bu sene fuar bizim için özel bir anlama da geliyor. 20. yılımız. 20. yaşımızı fuarda kutluyor olacağız. Standımızı ona göre kurguladık, özel bir kitap hazırladık, okurlarla fuarda buluşturacağız, söyleşimiz var. Doğan Kitap 20 yaşında ana temamız.
20 yaşında olduğunuzu duyuracak, okurlarla yeni yaşınızı kutlayacaksınız.
Nostaljik bir şeye dönüştürelim istemedik. Aslında bir yayınevi için değişik bir durum. Gençlik demek 20 yaş insan için, Türkiye kofullarında yayınevinin 20 yaşını doldurması ise çok önemli. 90 senelik yayınevleri de var tabii, bunun için arşiv gösterisine çevirmek istemedik yeni yaşımızı. Sevinçliyiz ve sevincimizi paylaşmak istedik. Bütün edebiyatçılarımızdan birer mektup istedik. Olgunluk, bilgelik, gençlik, hayat… Güzel bir kitap oldu.
Başından sonuna sizinle olan yazarlar var. Elif Şafak mesela.
Elif Şafak’ın Elif Şafak olmasında Doğan’ın katkısı büyük, aynı şekilde Doğan’ın Doğan olmasında da Elif Şafak’ın.
Son dönem yayıncılığında özellikle reklam ve tanıtım aşamasında bir geri çekilme, zayıflama hissediyorum, kitaplar da azaldı tabii. Siz her şeye rağmen ilanlar veriyorsunuz, outdoor çalışmaları yapıyorsunuz.
Büyük yayınevi olmanın bir takım avantajları var. Hareketli bir backlist, çok kitap, kitapçılarla dağıtımcılarla ilişki. Bu avantajlar sayesinde yapabiliyoruz. Canını dişine takarak yayıncılık yapan ve kötü etkilenen birçok küçük yayınevi var. Birçok yayıncı kitap basamaz hale geldi. Biz bunu yapamayız, daha çok çalışıyoruz, okurun daha çok ilgisini çekecek işler yapmaya, satış pazarlama editoryal kısım canını dişine takarak çalışıyor. Sonuçlarını da alıyoruz.
Doğan Kitap Aydın Doğan’da kaldı. Her şey satılırken yayınevinin kalması önemliydi.
Hayatımız aynı devam ediyor. Duygularımız farklı tabii, dalgalı. Biz de dalgalardan etkileniyoruz. Ama yayın çizgimizde bir değişiklik yok.
Canan Tan da yine önemli bir isim. Issız Kadınlar Sokağı’nda 20 şiddet mağduru kadın üzerinden önemli bir hikayeye imza attı. Kitap nasıl gidiyor?
Gayet ilgi görüyor. Canan Hanım’ın kemik bir okur kitlesi var, asla yalnız bırakmıyorlar. İyi bir yazar ve okurunu oluşturmuş bir yazar. Bu kitabın da en az önceki kitaplar kadar ilgi gördüğünü söyleyebilirim, çoksatanlardan biri haline geldi. Kadına şiddete dair önemli bir metin.
Gazetecilikten gelen bir isimsin, Radikal Kitap deyince akla gelen ilk isimsin. Kitap eklerinin durumu desem?
İlan potansiyeli yok kitap eklerinin. Gazetelerin suçu bu, toplam tirajlar düşünce kitap ekleri de eklendi. Bütün yayınevleri basılı mecraya daha az ilan veriyor artık. Oysa bizim kitap eki aklına, bilincine çok ihtiyacımız var. Yayınevlerinin ilanı bunun için önemli. Unutmayalım ki kitap eklerindeki yazılar, metinler, söyleşiler çok önemli.
Yine son aylarda çıkan ve çok konuşulan bir kitabı sorayım. Yayın yönetmeni olarak Şeyma Subaşı projesini nasıl değerlendirirsin?
O kitabı neden bu kadar eleştirdiklerini anlamadım. Neden hakkı olmasın yazmaya, onu da anlamadım. Bir celebrity Subaşı, magazin ve sosyal medya gündeminde hep var, tüm dünyada olduğu gibi bizde de hayatı merak ediliyor. Anlatabildiği kadar anlattı, biz de hazırladık kitabı. Sosyal medya dalgası bence biraz da bu tepkilerin kökeni. Kontrol edilemez bir nefret var, kimin üzerinde yoğunlaşacak belli olmuyor. O dönem Subaşı üzerinde yoğunlaştı kara bulutlar. Kendine çıkar sağlamaya çalışanlar da oldu. Gerçekten almak isteyip de geri duranlar da olmuştur bence.
Gelecek günleri de konuşalım isterim. Sürpriz kitaplar nelerdir?
Sizi şaşırtmaya devam edeceğiz. Bir Aziz Nesin kitabı geliyor, öykü seçkisi. Yeni bir takım anı ve nehir söyleşiler var. Daron Acemoğlu’nun yeni kitabı geliyor. 2020’de de yerli yabancı yazarlar olacak. 150 kitaplık bir plan var.
Kişisel destekli yayıncılık yapanlar eleştiriliyor. Siz nasıl görüyorsunuz?
Yanlıştır demek mümkün değil. Yayınevi vardır, kriterleri vardır, bazısı da kendi kitabını yayınlayıp yaymak ister, bunun için de yayınevleri var. Bir kitabın değerini bulması için yayınevi önemlidir tabii. Hiç kimse bir şey diyemez bence.
İşten çıkarmalara ne diyorsun Hürriyet’teki, eve tebligat geliyor ve bu şekilde işten çıkarılıyor birçok isim. Nasıl görüyorsun bu durumu gazeteci gözüyle?
Bu konuda saatlerce konuşabilirim. Şöyle toparlayayım. Bugün işinden olduğunu öğrendiğim insanlar sevdiğim insanlar. Ama şunu da biliyorum, ayrılmak zorunda kaldıkları için üzgünler ama bir yandan “oh kurtuldum” da diyorlar. Gazetecilik çok değişti. Teknolojik gelişmeler, medyanın durumu, siyasi durumlar, hepsi bir yandan haberciliği vurdu. İfade özgürlüğü son yıllarda çok da iyi bir durumda değil. Gazetecilik gittikçe yapılamaz bir işe dönüştü. Okur da bunu görüyor, izleyici de bunu görüyor. Hayatta kalmak her geçen gün zorlaşıyor. Son 5 yıl içerisinde Türkiye’de en iyi televizyoncular, haberciler işsiz kaldı. O arkadaşlara yenileri ekledi. Ama o kadar yetenekliler ki yeni alanlar bulacaklar. Günün sonunda en çok okur ve izleyici kaybetti.
Evet. Peki yayın programına dönersek, çeviri kitaplarda da etkilisiniz.
Biz kıymeti bilinmemiş yazarları da yapıyoruz, yeni yazarlar da bulmaya çalışıyoruz. Uzakdoğu ve İskandinav polisiyesi konusunda başarılı olduğumuzu düşünüyorum, çok güzel kitaplar bulduk, daha da bulacağız. Edebiyat dışında da önemli bir yayıneviyiz. Önemli araştırmacılarla çalıştık. Çeviride çok yoktu, 2020’de sosyal bilimler, popüler bilim konusunda daha çok kitabımız olacak.
Son olarak bu zor günlerde ekibin motivasyonunu nasıl sağlıyorsun?
Birlikte çalıştığım arkadaşlarımla empati yapıyorum ve birbirimize destek oluyoruz. En özet haliyle bunu söyleyebilirim.
Sayım Çınar