Ünlü türkücü Mahmut Tuncer'in kızı müzisyen Gizem Tuncer, Milliyet'ten Melis Güvenç'in sorularını ynaıtladı.
Müzisyenliğin yanı sıra oyunculukla da ilgilendiğini açıklayan Tuncer, yakın bir tarihte Okan Bayülgen'le aynı sahneyi paylaşacağı “Harem Kabare” müzikalinde seyirci karşısına çıkacağını duyurdu.
İşte, Tuncer'in o röportajı:
"Bugünlerde hayatında neler oluyor, var mı yeni heyecanlar?
Evet, güzel şeyler oluyor hayatımda. Şu an birkaç dizi için görüşmeler yapıyorum. Ekranda olmayı planlıyorum. Şarkı aramaya devam ediyorum. Hande Ünsal’dan bir şarkı beğendim. Ozan Doğulu ile bir çalışma yapmak istiyorum. Hatta onunla bir iş yaparsam çok mutlu ölebilirim. Bunu ona da söyledim. Bunların üzerine yoğunlaşmış vaziyetteyim. Ama en önemli heyecanım Okan Bayülgen’le bir müzikale başlamış olmam. Okan abinin de içinde bulunduğu “Harem Kabare” diye bir müzikal. Provalarına devam ediyoruz. Ama henüz diğer oyuncuları ve konuyu söylemem doğru olmaz. Devamı sürpriz olsun…
Okan Bayülgen’le nasıl bir araya geldiniz?
Babam Okan abinin Show Radyo’daki programına konuktu. Koşarak babamla gittim yanına. Adamın sesini bile duyduğumda heyecandan bayılacaktım. Bayılıyorum ona. En sevdiğim sanatçılardan biri. Çok sanatçı hayranı ve meraklısı değilim. Zaten hepsinin arasında büyüdüm. Ama Okan abiyi başka seviyorum. Radyo’da yanına gittiğimde ondan bir şeyler istedim ve “Daha sonra Dada’ya gel konuşalım” dedi. Dada’ya gittiğimde şu an müzikalde oynadığım roldeki kişinin oyundan ayrıldığını öğrendim ve onun yerine ben girdim. Pat diye kendimi işin içinde buldum. Okan abi benim için çok kıymetli. Bu iş için onu nasıl ikna ettiğimi de bilmiyorum ama beni sevdiğini düşünüyorum.
Okan Bayülgen’le çalışmak nasılmış?
Onunla olmak, çalışmak bence büyük bir şans. Aslında sana bir şey itiraf edeyim mi? Ben çocukken Okan Bayülgen’e âşıktım. Büyüyünce onunla evleneceğimi falan sanıyordum. Çocukluk işte… Hatta ben küçükken babam Okan abinin programına konuk olduğunda annem, “Hadi git babanla programa, evlenme teklif edersin” diye dalga geçer, eğlenirdi benimle. Biri karşısında asla çekinen ve utanan biri değilimdir ama ilk Okan abiyi gördüğümde kilitlendim kaldım. Çünkü o kadar bilgili ve donanımlı bir adam ki ona “Ne haber?” demeye bile çekiniyordum. Ama şimdi provalar vesilesiyle haftanın dört günü beraber çalışıyoruz ve ondan çok fazla şey öğreniyorum. Çok keyifliymiş onunla çalışmak. En çok hayran olduğum, saygı duyduğum, kıymet verdiğim adamlardan biri."
Röportajın tamamını okumak için TIKLAYIN...