Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, son günlerde tartışılan öğretmenlerin gireceği sınavı Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile konuştu. Bakan Özer ile görüşmesini köşesine taşıyan Ahmet Hakan, "Aklıma takılan tüm soruları sordum kendisine" diyerek aldığı cevapları tek tek yazdı.
İşte Ahmet Hakan'ın bugünkü köşesinde yayımlanan yazısından ilgili bölüm:
"Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’le bir araya geldik bir akşam vakti. “Öğretmenler ve sınav” diye özetleyebileceğim gündemdeki konuyla ilgili aklıma takılan tüm soruları sordum kendisine.
KARİYER MESLEĞİ: Öğretmenliğin bir kariyer mesleği olamayacağı yaklaşımına katılmıyor Bakan Özer. Dünyanın birçok ülkesinde öğretmeni kişisel ve mesleki gelişim konusunda yönlendiren kariyer uygulamalarının bulunduğunu söylüyor.
*
UZMAN ÖĞRETMEN: Bakan Özer’e “Başöğretmen, uzman öğretmen, sadece öğretmen... Bu sıfatlar, öğretmenler arasında sorunlara yol açmaz mı?” diye soruyorum. Bana verdiği bilgiye göre “uzman öğretmenlik” ve “başöğretmenlik” kavramı, 2006 yılından beri eğitim sistemi içinde zaten varmış. Türkiye’de şu anda 76 bini aşan uzman öğretmen mevcutmuş. 338 öğretmen de başöğretmen unvanını almış. Bakan Özer, “Şu ana kadar herhangi bir sorun çıkmış mı ki bundan sonra çıksın?” diyor.
*
SINAVSIZ OLMAZ MI: Başöğretmen ve uzman öğretmen, belirli bir eğitimden sonra sınavla belirlenecek. Peki hiç eğitim verilmese, hiç sınav yapılmasa ve “10 yılı dolduran uzman olur” ya da “15 yılı dolduran başöğretmen olur” dense... Olmaz mıydı? Bakan Özer, sınavın rencide edici olarak görülmesine şiddetle itiraz ediyor. “Sınavsız kariyer olmaz” diyor ve ekliyor: “Türkiye’de her alanda kariyer sistemi, sınavla inşa ediliyor.” En çok vurguladığı husus ise şu: “Biz öğretmenlerimizin öğretmenlik yeterliliğini ölçmüyoruz ki. Bütün öğretmenlerimiz yeterlidir. Biz sadece alınan eğitimi değerlendiren bir sınav yapacağız. Nasıl yüksek lisans yaparken aldığınız dersin sınavına giriyorsanız bu da öyle.”
*
DÜNYADA NASIL: Aklımdaki sorulardan biri de şu: “Dünyada bu işler nasıl oluyor? Gelişmiş ülkeler, öğretmenliği bir kariyer mesleği olarak görüyorlar mı? Onlarda da var mı uzman öğretmenler, başöğretmenler?” Bakan Özer, dünyadan çok sayıda örnek verdi. Buna göre... İsveç’te “başöğretmen ve lektör öğretmen” varmış. Polonya’da dört kariyer basamağı varmış. İtalya’da öğretmenler için kariyer basamakları mevcutmuş. İngiltere’de öğretmenlerin yüzde 95’i lisansüstü eğitimle yetişiyormuş. Finlandiya’da öğretmenlik eğitimi, tıp eğitimi gibi 6 yılmış. Belçika’da, Fransa’da, Hollanda’da tüm öğretmenler için yüksek lisans yapma zorunluluğu varmış. ABD’nin bazı eyaletlerinde öğretmenler için öngörülen sertifikalı eğitimlerin beş yılda bir yenilenmesi zorunluymuş.
*
PEKİ AMA NEDEN: Acaba böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu? Yani bu düzenleme eğitim sistemine ne kazandıracak? Bunu da sordum Bakan Özer’e. Bakan Özer, bu uygulamanın öğretmenleri yüksek lisans ve doktora yapmaya teşvik edeceğini düşünüyor. Yüksek lisans yapmış öğretmenlerin uzman öğretmenlik sınavından, doktora yapanların ise başöğretmenlik sınavından muaf olacaklarını hatırlatıyor ve ekliyor: “Öğretmenlerimiz, lisansüstü eğitim konusunda istekliler. Bu isteği kariyer sistemiyle birleştirmeye karar verdik. Önümüzdeki yıllarda öğretmenlerimizin yüksek lisans ve doktora eğitimlerine yoğun biçimde yöneleceklerine inanıyorum.” Öğretmenlerin eğitim sisteminin temel direği olduğunu vurgulayan Bakan Özer, “Öğretmen güçlü olursa, eğitim sistemi güçlü olur” diyor.
*
BAŞARISIZLIK: “Eğitim alıp sınava giren ancak başarılı olamayan öğretmenler, kendilerini mesleki açıdan yetersiz hissetmeyecekler mi?” diye de sordum Bakan Özer’e. Verdiği cevap şu: “Biz tüm öğretmenlerimizin başarılı olacağına inanıyoruz. Belirsizlikleri ortadan kaldırmak için eylül ayında örnek soru kitapçıkları yayınlayacağız. Her yıl tekrarlanacak bir sınav bu. Olmazsa yeniden devam edebilirler. Sınava girmek istemeyenler, yüksek lisans yapabilirler. Herhangi bir alanda. Hiçbir sınırlama yok.”
*
MAAŞ ARTIŞLARI: Uzman ve başöğretmenlere daha fazla maaş ödenecek. Bu da akıllara şu soruyu getiriyor: “Sonuçta hepsi aynı işi yapacak ama bazılarına daha fazla ücret ödenmiş olacak. Bu bir sorun değil mi?” Bakan Özer, “Sistem tüm öğretmenlere açık. Derece ve ücret artışı, kıdem ve sınava bağlı. Kriterler net. Özlük haklarında iyileşmeler, teşvik edici boyutta. Özlük haklarında ciddi artışlar sağlayan bir mekanizmadır bu. Ayrıca bir kota yok. Şartları sağlayan her öğretmenimiz bundan faydalanabilir. Unutmayalım: Öğretmenler, sadece öğretenler değil, hayat boyu öğrenenlerdir” diyor.