Merkez Toroslar ilçesi Ayvagediği Yaylası'nda yaşayan Hasan Kınalı, 1989’da Ankara’da düzenlenen atletizm yarışmalarında ilkokula giden oğlu Yıldıray'a haksızlık yapıldığı gerekçesiyle spora başladı.
Oğlundan aldığı bayrağı çeyrek asırdan fazladır bırakmayan Kınalı, sabah erken saatte kalkıp 3-4 saat koşarak formda kalmaya çalışıyor.
8 çocuk, 25 torunu olan Kınalı, kent merkezindeki dükkanında bıçak bileyip, çaydanlık parlatarak ve şemsiye tamir ederek kazandığı paralarla yarışmalara katılarak Türkiye'yi temsil ediyor.
'OĞLUM KENDİSİNDEN BÜYÜKLERLE KOŞTURULDU'
Atletizme başlama serüvenini anlatan Kınalı, “İlkokula giden oğlum, öğretmeninin yönlendirmesiyle atletizme başladı. Mersin’de birincilik elde eden oğlumu Türkiye şampiyonluğu için Ankara’ya götürdüler. Burada düzenlenen yarışmada kendisinden büyük çocuklarla koşması istendi.
İtiraz etmemize rağmen koşu başlatıldı. Tabii oğlum kaybetti. Ağlaya ağlaya geldi. O an tribünden ‘Üzülme oğlum, artık ben de koşacağım’ diye bağırdım. Dağ, taş koşmaya başladım. Mersin’de katıldığım yarışmalarda birinci oldum. İstanbul’da düzenlenen dedeler yarışmasına katıldım. Orada dereceye girdim. İzmir’de Türkiye şampiyonu oldum.
1 yıllık hazırlıktan sonra Yunanistan’da düzenlenen Balkan Şampiyonası'na katıldım. 21 kilometrelik bir koşuydu. Güçlü rakiplerim vardı. Kazandım, Balkan şampiyonu oldum. Balkan şampiyonluğunu elimde bulunduruyorum. Bunun yanında dünya ikinciliğim var” dedi.
68 BİN KİLOMETRE ANTRENMAN
Katıldığı yarışmalardan hep dereceyle dönen ve yaklaşık 400 madalyası olan Kınalı, “Evde, dükkanda, yaylada her yerde madalyalarım kupalarım var. 82 yaşına girdim hala koşuyorum. Bugüne kadar toplam 68 bin kilometre antrenmanım var. 5 sene önce 4 arkadaşla beraber kulüp kurduk. Orada sporcu yetiştiriyoruz. Ancak çok fazla imkanımız yok. Yerel yönetimlerden destek bekliyoruz. Bilgi birikimimi, tecrübelerimizi genç sporculara aktarmak, şampiyon sporcular çıkartmak istiyorum” diye konuştu.