İşte Kızılkaya'nın açıklamalarından öne çıkanlar:
- 30 senenin içinde yaşanmışlıklar var ama barışa dönük şeyler olmamıştı. Habur şapşallığımıza geldi. Korkunç bir ortam oluştu ve bununla yaşamaya alıştık. Bugün Devlet ve örgüt hatalarını görmüş gibi davranıyor. İlk defa şehit ve gazi aileleri İmralı ile görüşme sürecine destek verdiler.
- Kürt sorunu çözüldüğünde Türklerden birşey alınmayacak, daha mutlu yaşayacaklar. Toprak talep eden Kürt yoktur; dökülmüş kan var bunu barışla el sıkışarak aşacağız
- Türk ve Kürtler arasında toplumsal kopuş ve duygusal kopuş teorisine hiç inanmıyorum. Kürtler ve Türklerin yaşamları birbirine çok benziyor arada sadece dil farkı var. Köyler boşaltıldığında Kürtler Erbil'e değil batıya gittiler.
- Kürtçe diye bir dil yok denildiğinde bir yok oluş süreci oluyor. İlkokulda uzun zaman konuşamamıştım. Yatılı okulda Kürtçe konuşmak yasaklanmıştı.
- Öcalan kendi kafasında bir çözüm modeli oluşturmuş Ahmet Türk ve Ayla Akat'a anlatmıştır. Görüşmecilerden tepkilerin ölçülmesini istemiştir. Bu hükümetin onay verdiği iki isim. Abdullah Öcalan bu işin artık silahla olamayacağını fark etti.
- Oslo'da yanlış Abdullah Öcalan'ı ikna etmeden başlamasıydı. Önemli olan çelik bir irade koyarak süreci devam ettirmek. Şu an konuşulamayan anadilde eğitim bir anayasa sorunudur.