Thomas Mann'ın Buddenbrooklar'dan sonra yazdığı "Majesteleri
Kral", ilk kez 1909'da yayımlandı.
Kitap, dünya savaşlarının Avrupa'yı fizikî ve kültürel anlamda
büsbütün değiştirmesinden hemen önce, iflasın eşiğinde küçük bir
Alman devleti olan hayali Grimmburg'da geçiyor.
Sanayinin kaderine terk edildiği, tarımın gelişmediği, madenlerin
işletilmediği, demiryollarınınsa kâr payı verecek durumda olmadığı
Grimmburg Grandükü'nün tek oğlu veliaht Prens Albrecht hastalıklı
bir yapıya sahiptir ve yeterince yaşayamayacağından endişe
edilmektedir.
O nedenle tahtın ikinci varisi Klaus Heinrich doğduğunda bütün
Grimmburg sevince boğulur. Ne var ki Klaus Heinrich de fiziksel bir
kusurla doğmuştur, sol eli diğerine oranla kısadır ve asla tam
olarak gelişmeyecek, buruşuk ve kısa kalacaktır.
Ona başkalarıyla karşılaştığında elini saklaması öğretilir. Klaus
Heinrich'i kendine dönmeye ve kendi varoluşu üzerine düşünmeye sevk
eden acı verici bir deneyim olur bu.
Yine de hastalıklı ama sert bir yapıya sahip Prens Albrecht'in
aksine, Klaus Heinrich meraklı ve ince düşüncelidir. Çevresinde
gördüğü her şeyi merak edip sorgular. Kurallara, formalitelere ve
bunların yarattığı anlam dünyasına tabi, cafcaflı ama dış dünyadan
kopuk, sadece kendi kendisiyle var olan aristokrat bir dünyadır
onun çevresinde dönen. Dışarıdaki yaşamla ve gerçeklerle ilgisi
yoktur.
Klaus Heinrich çok geçmeden kendi "kusurlu" varoluşuna ve doğuştan
getirdiği asil haklara bakarak başkalarını, halkı, sıradan insanı
anlayamayacağını fark edecek, "aristokrasinin yalnızlığı"nı bizzat
kendi ruhunda hissetmeye başlayacaktır. Aristokrat dünyadan her
fırsatta kaçıp dışarıyı kolaçan etmek, böylece Klaus Heinrich'in en
büyük eğlencesi olur.
Zamanı geldiğinde Prens Albrecht tahttan feragat edip haklarını
Klaus Heinrich'e devrettiğinde, belki de bu nedenle
tebasındakilerin yerli yersiz her şikâyetini ciddiye alacak,
nihayetinde kendi sınıfından olmayan bir burjuvanın kızına,
Amerikalı zengin Spoelmann'ın kızı Imma'ya belki de yine bu nedenle
âşık olup onunla hayatını birleştirecektir.
Yazarın ikinci romanı olan "Majesteleri Kral", XX. yüzyılın
başlarında Alman topraklarında bir yerlerde kendi içine kapanmış,
hayali bir grandükalığın hızla değişmekte olan dış dünyaya ayak
uyduramayışını neredeyse Ortaçağ'a özgü bir masal diliyle
betimliyor.
Yerleştiği arka plan açısından ele alındığında, açıkça Wilhelm
Almanyası'ndan (1890-1918) izler taşıdığı görülen "Majesteleri
Kral", Thomas Mann okurlarının 1924 tarihli Büyülü Dağ'da
karşılaşacağı düşünsel eğilimlerin mikrokozmik habercisi olarak da
yorumlanabilir.
Thomas Mann kimdir?
Thomas Mann, 1875'te Almanya'da doğdu. 1898'de yayımladığı ve
Der kleine Herr Friedemann (Küçük Friedemann) adı altında topladığı
ilk öykülerinde, daha çok Schopenhauer ve Nietzsche ile Wagner'in
etkisi altında kalarak sanatçının yaratma sorununa
odaklanmıştı.
Bu ilk öyküleri, 1901'de yayımlanmasının ardından Mann'ı üne
kavuşturan Buddenbrooklar / Bir Ailenin Çöküşü adlı toplumsal roman
izledi. 1903'te Tonio Kröger, 1912'de Venedik'te Ölüm
yayımlandı.
Daha sonra Büyülü Dağ'ı yazan Mann, Hitler iktidara
gelince Almanya'dan ayrıldı. 1936'daABD vatandaşlığına
geçti ve Almanya'nın karanlık tablosunu çizdiği Yusuf ve
Kardeşleri dörtlemesini yayımladı (1933-1942).
Dörtlemenin ardından yazmaya koyulduğu Doktor Faustus'ta ise
besteci Andreas Leverkühn'ün yaşam öyküsünün ışığında, Alman
kültürünün barbarlığa yenik düşmesini anlattı.
1929'da Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Mann, 1955'te
Zürich'te öldü. (cnntürk)
http://www.cnnturk.com/2013/kultur.sanat/kitap/04/24/nobel.edebiyat.odullu.kitap.ilk.kez.turkcede/705426.0/index.html