Yapımcılığını Dijital Sanatlar'ın yaptığı "Çiçero" filminin sinemadaki gösteriminin 9. haftasında biletlerinin 1 TL'den satılması sektörde tepkiyle karşılanmıştı. Box Office Türkiye'nin filmin 15-21 Mart haftasındaki satış rakamlarını tablodan çıkarmasının ardından yapımcı Mustafa Uslu'dan 'Biletleri kostüm firmasına verdik' açıklaması gelmişti.
Uslu'nun bu açıklamalarının ardından bugün Medyatava'ya konuşan Box Office Türkiye yetkilileri ise Uslu'nun kendilerine 'toplu satış yaptım' dediğini ifade etti.
Sektör kulislerinde konuşulanlara göre bu olay yalnızca Çiçero filmi özelinde yaşanan bir durum değil... Bu nedenle konuyu bir de sinema alanındaki bilgi ve birikimine güvendiğimiz sinema danışmanı Nizam Eren'e sorduk.
İşte, Eren'in açıklamaları:
''Gişe, 90'lı yıllarda Saim Yavuz'un kurduğu Sinema Gazetesi tarafından sektör içi başlatılan bir uygulamadır.
Deniz Yavuz ise Antrakt - Sinema Gazetesi adı altında her pazartesi ve cuma olmak üzere hem hafta sonu, hem de haftalık toplam kişi, para, hafta ve salon sayısı gibi tüm detayları yine sektör içi ve aboneleri ile paylaşmaktadır. Bilgilerin doğruluğu, benim gibi araştırma yapan ve sektör analizi yapanlar için hayati önem taşır. Aksi halde omurgadaki çarpıklık tarih boyunca yanlış bilinmeye doğru gider.
Rakamlar nasıl şişer?
Bazen yapımcı - dağıtımcı işbirliği ile tam biletler
öğrenci biletine çevrilerek para sabit kalmak koşulu ile kişi
sayısı arttırılabilir. Örneğin; 2 öğrenci bileti 10 TL, ama 1 tam
bilet yine 10 TL ise bu tam biletler ikiye bölünüp öğrenci olarak
bildirilir. Bu geçmişte benim de içinde bulunduğum süreçte sıklıkla
yapıldı ve şu anda devam etmektedir. Deneyimli biri de bunu
kolaylıkla anlar.
Bazen de gişe rakamları bildirilmez. Böyle bir durumda anlayınız ki
gişe çok düşüktür ve yapımcının ''Şişirelim'' teklifine dağıtımcı
sıcak bakmamıştır.
Hiçbir yapımcı, dağıtımcı ve salon sahibinden habersiz kampanya yapamaz. Çünkü hiçbir dağıtımcı, dağıtım komisyonundan, hiçbir salon sahibi de sinemacı payından olmak istemez. Bu nedenle yapımcı bedava bilet dağıtacaksa bile salon sahibine o matinenin, o seansın bilet fiyatı üzerinden payını ödemek zorundadır.
Bilmeniz gereken ve asıl önemli olan nokta şudur: Kişi sayıları yapımcı ve dağıtımcı kontrolünde açıklanır. Bugüne dek bu açıklanan rakamlar tek bir kez bile mali denetimden geçmemiştir. Dilerseniz rakamları şişirebilir, tüm istatistikleri alt üst edebilirsiniz.
Bu rahatlık nereden peki?
Şayet dağıtımcı ve yapımcı firmaların maili denetim korkusu olsa tek bir bilet bile şişiremezlerdi. Bakanlık, sosyal medyada ilan edilen rakamları ihbar kabul edip inceleme başlatsa, reel rakamlar ile karşılaşacak ve belki de ağır vergi cezası kesecekti. Ama bugüne dek bu yapılmadı. Bunun rahatlığı olsa gerek herkes kampanya adı altında gişe yükseltiyor. Bilinmelidir ki kesilen her bilete Kültür Bakanlığı ortaktır. Çalınan her bilet bedeli de bakanlıktan çalınmaktadır. Bugüne dek bundan söz edeni duymadım. Bakanlık bilet bedelinin ortağıdır. Bugün Kültür Bakanlığı'nın dağıttığı katkılar hep bu bilet bedellerinden karşılanmaktadır.
Son olarak, belirttiklerim kişi ya da şirket özelinde
değildir. Durum saptaması yapmak adınadır."