Geçtiğimiz gün hayata veda eden TSYD'nin eski başkanlarından, Milliyet ve Hürriyet gazetelerinin efsane spor müdürü Nezih Alkış'ın Türkiye Spor Yazarları Derneği Levent Tesisleri'nde düzenlenen cenaze törenine; TSYD Başkanı Oğuz Tongsir, duayen gazeteciler Attila Gökçe ve Şansal Büyüka ile meslektaşları ve yakınları katıldı.
Törende konuşan Tongsir, "Değerli dostlar, Nezih Alkış'a bizim camiaya bir isim takmıştı. Spor yazarlarının en güzel ağabeyi, hakikaten en güzel ağabey, en güzel hocasıydı. En güzel babasıydı. Burada birçok gazeteci görüyorsunuz, beni de onları da Nezih ağabey yetiştirdi. Onun tezgahından geçtik. Dürüstlüğü, adamlığı hepsini ondan öğrendik. Yumuşacık bir kalbi vardı. Çok sevecen bir insandı. Herkese yardıma koşardı ama bir tek konuda acımasızdı. Bize gazetecilikte haberciliğin ne kadar önemli olduğunu anlattı. Karıncayı bile incitmeyen Nezih ağabey bu konuda çok katıydı. Biz ondan çok şey öğrendik. Ben TSYD başkanlığımdaki ilk yılımda çok sıkıntılı günler yaşadım. Hep eleştiri yağmuruna tutuldum. Her zaman arkamda durdu. Dedi ki 'doğru yoldasın devam et'. Sonra TSYD bu sivil toplum kuruluşları arasında en üst basamağa çıktı. O gün de geldi dedi ki 'seninle gurur duyuyorum. Arkadaşlarınla gurur duyuyorum.' Hep bizim destekçimiz oldu. Hastalığındaki son 2 yılı hariç burada Nezih ağabey çok mutlu oldu. Eşi Seval de bilir. Gelirdi buraya bizlerle beraber vakit geçirirdi. Keyif alırdı, mutlu olurdu. Nezih ağabeyden söz ederken ailesinden söz etmemek mümkün değil. Eşi Seval rahatsızlığında her dakika ama her dakika onunla beraberdi. Kızı İpek, damadı ve torunu Cem her zaman onun yanında oldular. Bir dakika bile ihmal etmediler. Nezih ağabeyin eli ayağı Seval ve İpek'ti. Allah hepsinden razı olsun. Haklarını helal etsinler. Evet dostlar, Nezih ağabeyi bu son yolcuğunda onu yalnız bırakmadınız. Hepinizin ayağına yüreğine sağlık. Nezih ağabeyi bir kez daha rahmetle anıyorum. Nur içinde yatsın" ifadelerini kullandı.
Atilla Gökçe ise, "Seval hanım ve sevgili dostlar, hepinizin başı sağ olsun. Kızına, torununa, eşine ve damadına baş sağlığı diliyorum. Arkadaşlar burada çok anlamlı bir vedalaşma var. O da şu. Genç kuşağın çok bilmiş ağabeylerinden aldıkları bir duyguyla Babıali gazetecisiyim. 'Boşver ya usta çırak ne demek' diye böyle iteleyerek hiç araştırmadan öğrenmeden saygı duymadan yaklaştığı usta çırak ilişkisi vardı ve gazeteler Babıali'de bir arada çalışırdı. Bir gazeteden ayrılmak zorunda kalan arkadaş yokuşu ininceye kadar yukarı çıkan meslektaşıyla karşılaştığında derdini anlattığında, 'ya yarın gel derdini anlatalım' derdi. Babıali'nin mutlu günleri. Nezih Alkış böyle bir dayanışmanın, rekabetin, şefkatin, sevginin, dürüstlüğün simgesi olarak bizimle beraberdi" diye konuştu.
Şansal Büyüka da, şunları söyledi;
"Değerli dostlar, sevgili meslektaşlar başımız sağ olsun. Nezih Alkış benim için çok şey ifade ediyor. Meslekte ustamdı. Başöğretmenimdi. Şefim oldu. Müdürüm oldu. Dostum oldu. katıksız ağabeyim oldu. Bugün gazetecilikte bir yere gelebildiysem ona çok şey borçluyum. Meslek hayatımda gördüğüm en büyük haberciydi. Şimdi kabristana gideceğiz, hoca efendi bize diyecek ki 'hakkınızı helal edin.' Bizim hakkımız çoktan helal olsun da aslında bizim Nezih ağabeye 'hakkını helal et' dememiz lazım. Tek tesellimiz var, efsaneler ölmez. Hepimizin başı sağ olsun."
TSYD'deki törenin ardından merhumun cenazesi öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.