Mustafa Kemal Atatürk'ün ve çevresindeki askeri ve aydın elitin birçok etnik topluluk arasındaki başlıca bağ olarak İslam'ın yerine Türk yurtaşlığını getirdiğini, son 90 yılda bu projenin yüzde 100 başarılı olmasa da vatandaşların çoğu arasında güçlü bir bağ duygusunu yaratmayı başardığı görüşüne yer verilirken Erdoğan'ın bu bağı "zedelemeye" niyetlendiği öne sürülüyor.
ilk olarak Çerkezler gibi "birçok kesimin kimliklerini azınlık olarak yeniden tanımlamaya cesaretlendirdiği" savunulduğu makalede buna karşın paketin "Kürtler gibi 90 yıldır kendi kimliklerini korumaya başaran azınlıklara ise pek bir şey getirmediği" ifade ediliyor.
Makalede pakete ilişkin olarak "Çok az şey elde eden diğer gerçek bir azınlık Aleviler", "Ermenilere de hiçbir şey sağlamadı" gibi değerlendirmeler yapılıyor.
"Erdoğan'ın stratejisi"nin ikinci başlıca unsuru olarak "İslami tabanı yeniden canlandırmak" gösteriliyor ve "Dolaylı olarak Erdoğan, Türklere, kendilerini laik bir devlet olarak görmekten vazgeçip Sünni çoğunluğun hakim olduğu bir devlette yaşayan azınlıkları olarak görmelerini söylüyor. Buna neo Osmancılık diyebilirsiniz."
New York Post'un yer verdiği makalede Türklerin çoğunun ise Erdoğan'ın "efsane bir İslami devleti yeniden yaratma hayalini paylaşmalarının kuşkulu olduğunu" belirtirken Türkiye'nin cumhuriyetçi ve laik kimliğini yeniden tanımlama çabası, bu kimliği canlandırabileceği" savları da dile getiriliyor. (ANKA)