Nagehan Alçı'nın eylül ayında başladığı "Bırakın Konuşalım" programı Kanal D tarafından bitirilince geçen hafta Fox TV'ye transfer olmuştu.
Fox TV'de 1 hafta yayınlanan programın reytinglerinin düşük olduğu gerekçesiyle bu kanalda da yayından kaldırıldığı iddia edilmişti
Nagehan Alçı, bugün Milliyet'teki köşesinden programının bittiğine dair söylentileri yalanladı ve programı ile ilgili eleştirilere cevap verdi.
Alçı, şunları yazdı:
"Son günlerde Nietzsche’nin şu sözü üzerine düşünüyorum: ‘Beni
öldürmeyen her şey beni güçlendirir.’ Zira iki aydır öyle yalanlar
duydum ki.... Artık son derece şahsi bir meseleyi bu köşeye taşımak
farz oldu. İlk kez bütün süreci burada anlatacağım.
* * *
Her şey geçen ilkbaharda başladı. Artı Film’in sahipleri ve aynı
zamanda dostlarım olan Zeynep ve Onur Peker bana ilginç bir öneride
bulundular. Dediler ki ‘Senin siyaset yorumculuğun çok etkili.
Topluma dokunmayı biliyorsun. Samimisin ve iyi bir televizyoncusun.
Gel sabah kuşağında da kadınlara seslen.’ Önce çok yabancı geldi bu
fikir. Ama Zeynep ve Onur ısrar ettiler. Yeni bir formattan
bahsettiler. Rusya’da çok izlenen, toplumun farklı kesimlerini
konuşturmayı hedefleyen bir program... ‘Olabilir ama Milliyet
yazarlığım ve CNN Türk’teki yorumculuğum benim için esas’ dedim.
‘Peki’ dediler. Büyük ve deneyimli bir ekip kurdular. Kanal D’de
eylül başında başladık.
* * *
Ancak daha ilk gün bitti, hemen korkunç bir saldırı başladı.
Saldırı diyorum çünkü yıllardır bu tip şeyleri detaylı takip
ettiğim için biliyorum: Sanki tek bir merkezden çıkmışçasına
yapılan haberler eleştiri değil, itibarsızlaştırma kampanyasıydı.
Ve bu böyle devam edip gitti.
...
Sonra formatta bir değişiklik yaptık. Bence iyi ettik. Zira
izlenme oranlarında hemen bir toparlanma oldu. Hatta Kanal D’deki
son hafta 39. sıraya kadar yükseldik. Ancak zannediyorum önceki
haftalara bakarak kanal programı bitirme kararı aldı. Bu son derece
anlaşılır.
* * *
Bütün bunlar olurken Fox TV’den Zeynep ve Onur’a bu programı
onların sabah kuşağına taşıma fikri geldi. Ne yalan söyleyeyim önce
kabul etmek istemedim. Buna bütün ekip şahit. Zira her gün hem de
sabah kuşağında program yapmak insanın bütün hayatını etkiliyor.
Sabahın körü kalk, bizim pıtırları bırak, bir de süt verdiğim için
ayrı dert. Evden çıkarken süt ver, stüdyoda sağ, çıkışta koşa koşa
eve yetiş... Mahvoldum. Bir de üstüne hakaretler, saldırılar... Ve
tüm bunlar zaten iddialı olmadığım, yalnızca önüme geldiği için
denediğim bir şey uğruna!
* * *
Her neyse... Yeni teklife sıcak bakmadım. Ta ki Kanal D’de
programın bittiğini haber alıp içlerindeki bütün çirkinlikleri
kusanları görene kadar... Cuma günü program bitti, kendi
başarısızlıklarının, çapsızlıklarının ve kaybedişlerinin hıncını
benden almak isteyenler iğrenç saldırılara başladılar ve ben pazar
günü Fox’ta başlamaya karar verdim. Bu kararda ekip de etkili oldu.
Sonuçta yalnız değildim. Bu işten etkilenecek 22 aile vardı...
* * *
Nitekim pazartesi başladık. Herkes şok oldu. Salı günü hemen kendi
kuşağında ikinci olduk. Uzatmayayım: Cuma öğlen telefonum çalmaya
başladı. Arayanlar ‘geçmiş olsun’ diyorlardı... Meğer internet
siteleri ballandıra ballandıra ‘yine kovulduğumu’ yazıyorlarmış.
Tıpkı Kanal D’de programın üçüncü haftasında çıkan yalan ‘kovuldu’
haberleri gibi.
Dostlar, bu haber doğru değil yarın yine ekranda olacağım ama ben hakikaten çok yoruldum. Son dönemde bu kadar saldırılan, bu kadar kötü niyetle yaklaşılan kimse yok galiba buralarda... Artık biraz öğrendim bu işleri: O haberler sırf beni üzmek, yıpratmak için yapılmış"
Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ