Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) Yönetim Kurulu Sezen Aksu tartışmaları devam ederken bir kamuoyu açıklaması yaptı. Bizler bu anlamsız ve yapay gerginliğin bir an evvel sonlandırılmasını ve bağlı olduğumuz Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da bu konuda sanat ve sanatçıdan yana tavır koymasını bekliyoruz, dedi.
Yapılan açıklamanın tamamı aşağıdaki gibidir;
Bizler, Anadolu’nun binbir rengiyle, şarkısıyla, türküsüyle, dansıyla, folkloruyla doğan, büyüyen, yaşlanan insanlarız. Kadim uygarlıklar beşiği yurdumuzun kültürel mozaiklerini oluşturan sesleriz, nefesleriz. Unutmayalım ki bu coğrafyanın bize öğrettiği en güzel, insani duygu “hoşgörü”dür.
Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Yunus Emre’nin torunlarıyız hepimiz. “Kim olursan ol yine gel.” diyen Mevlana’nın felsefesini taşımaktan gurur duyan, bir lokma bir hırka sözünü içselleştirmiş, zamanımızın dervişleriyiz. Yüzlerce yıl öncesinden “Kimsenin ayıbını arama, kendi ayıbını görür ol.” dememiş mi Hacı Bektaş Veli…
Burası Anadolu… Ne mutlu bizlere ki bu topraklarda doğmuşuz. Binlerce yıl peygamberlere ev sahipliği yapmış, her türlü inanca saygı göstermiş, dil, din, ırk, mezhep farklılığından beslenmiş bir kültürün mirasçılarıyız.
Ne oldu bize? Gerçekten de ne oldu? Acımıza, aşkımıza, sevincimize, mutluluğumuza ortak olan şarkıları yazan, onları söyleyen, aynı dönemde yaşamaktan dolayı çok şanslı olduğumuz sanatçılara bu hoyratça tavır niye? Onlar ki bizim hislerimizin tercümanı değiller mi? Sahnede hayranlıkla izlediğimiz, şarkılarını ezbere bildiğimiz bu özel ruhları nasıl da bu kadar kolay kırabiliyoruz anlamak mümkün değil.
Kimsenin ezanı susturmak, bayrağı indirmek gibi bir niyeti yok. Ama bu argümandan beslenen, ortamı geren, okumayan, dinlemeyen, kendi gibi düşünmeyen herkesi ötekileştiren, “katli vacip” gören bir kesim var. Ne yazık ki bu kesimin peşinden giden kurumlar ve siyasiler de…
Sezen Aksu sadece bir besteci ve yorumcu değil, aynı zamanda bu ülkenin kültür mirasıdır da. Onu korumamız, kollamamız, daha güzel şarkılar üretebilmesi için gereken atmosferi yaratmamız gerekirken ona reva görülenlere bakın.
“Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey.” derken şair, bu yaşadıklarımızı nasıl açıklayacağız bu dünyayı kendilerinden emanet aldığımız çocuklarımıza…
Bizler bu anlamsız ve yapay gerginliğin bir an evvel sonlandırılmasını ve bağlı olduğumuz Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da bu konuda sanat ve sanatçıdan yana tavır koymasını bekliyoruz…