Prof. Murat Belge, Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök’ün darbe olursa tankların önünde duracağına ilişkin sözleri üzerine “Eğer tankın üzerinde o varsa bu çok hayırlı bir şey değil. Öncelikle değiştiğine dair bir sinyal görelim sonrasına bakarız” dedi.
Erkam Tufan Aytav’ın Bugün TV'de sorularını yanıtlayan Murat Belge, özetle şöyle konuştu:
‘Korkak bir adam olduğumu düşünmüyorum’
"Sovyetler Birliği’nde örneğini gördük, darbe teşebbüsü oldu.
‘Alexandre Emile Jean Yersin’ Kızıl Meydan’da galiba tankın üstüne
çıktı. Şimdi beğenmediğimiz başta ben, ‘Sovyet Sosyalizm’ dediğim
olay. Ama o deneyim, o eğitimi almış olan takım içindeki asker
Alexandre Emile Jean Yersin’in üstüne doğru yürüyüp tankın üstüne
doğru tırmanınca yurttaşına oradaki makineli tüfekle ateş edemedi.
Ben Türkiye’de o tankın içindeki askerin kendi subayıyla ilişkisi
içinde yurttaşına ateş etmekten mi korkar, yoksa ‘neden ateş
etmedin’ diye subayının ona yapacağından mı korkar? Daha çok korkar
ikincisinin ağır bastığı kanaatindeyim. Tankın üstündekini gider
vurur. Ben çok korkak bir adam olduğumu düşünmüyorum.”
Özkök tankın üstünde varsa o çok hayırlı bir şey
değildir’
“Ertuğrul Özkök’ün el ele tutuşup tankların darbelerin önünde
duracağına dair verdiği teminatı inandırıcı bulmadım. Darbeye
karşı beni koruyacak birisi aradığımda aklıma Ertuğrul Özkök
gelmiyor. Eğer tankın üzerinde o varsa bu çok hayırlı bir şey
değil. Öncelikle değiştiğine dair bir sinyal görelim sonrasına
bakarız.”
Türkiye’ye Sosyalizm gelir mi?
“Türkiye’ye sosyalizm gelir. Ama Türkiye’de kendini sosyalist ilan
edenlerin toplumla konuşup anlaşacağı dili bulmaları lazım. Halen
bu dil yok. Çünkü kökenleri başka bir yerde ve topluma yukarıdan
bir yerden bakmaya alışmış. Aşağıdan bakmaya alışmamış. Mesela
Süleyman Demirel Isparta şivesi ile konuşan bir adam. Şimdi solcu
kalkıp bu başbakan köyle şivesi ile konuşuyor ha haha der mi? Olur
mu böyle bir şey ama dedi.”
Aydınlar neden PKK terörüne tepki
göstermiyorlar?
“Bu dünyadaki siyasi olayları terazide eşit ağrılıklar olarak
görmek zor ben bunu onaylıyorum böyle olmalı diye söylemiyorum ama
bunu da anlamaya çalışıyorum. Bir tarafta molotof atan biri
ortaokuldan terk, Cizre’de Silopi’de sefalet içinde büyümüş olan
biri var onun kendisini özdeşleştirdiği bir Türkler var haksızlığa
uğradığını düşündüğü. Hatırlıyorum Cizre’ye 1992’de gittiğimizde
karşımıza bir çocuk çıktı, ‘Abi ben teröristim’ 8 yaşında bir
çocuk, sonrada öyle büyüyor insanlar. Hakkâri’ye gittim o taş atan
çocukları gördüm. Onlara kabahat bulmakla bu KCK operasyonu gibi
düşünen, bu koskoca emniyet, hükümet, MİT gibi her ikisini burada
bir kefeye koyamıyorsun sorumlukların ağırlığı protesto edilmesi
gerekir.
Birçok aydın ‘protesto edilmez’ diyen ezilen ulusun haklı şiddeti diye düşünen insanlar var. Ben öyle düşünüyorum ama bu düşünceler tamamen yanlış denilecek bir durum yok. Dediğim gibi tamamen önemli bir güç dengesizliği var ortada. Şimdi bunların bir kısmı ben şöyle bir olayı protesto edersem o zaman bunlar bana karşıda cephe alabilirler. Herhangi bir meselede ilk olarak benim ‘Aa çok ayıp ettiniz’ dememden önce, bunu Kürt aydınının yapması gerekir. Kürt aydınları yaparken bende onlarla yan yana olurum seve seve. Bütün siyaset böyle değil mi? Bütün dünyamızı böyle kurmuyor muyuz? Bu insan canı, bir tarafta suç-suçluluk olağan şeyler çok daha masum kabul ettiğimiz bir sürü faaliyet var. Devamlı bir rekabete bağlı birisini çelme takıp onun önüne geçmemize bağlı onun adına ulusal çıkar dediğimiz zaman birden bire kutsal oluyor.”