Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Lozan Antlaşması’nın 95. yıldönümü nedeniyle köşesinden, "Lozan’a hakaretten vazgeçin beyler; ayıptır ve günahtır!" çağrısında bulundu.
Okumaya değil, kulaktan dolma bilgilere önem veren bir millet olduğumuzu belirten Bardakçı, Lozan hakkındaki atıp-tutmaların ciddiye alındığını yazdı. Lozan'ın bazı çevreler tarafından gelir elde etmek amacıyla kullanıldığını aktaran yazar, para kazanma merakının Lozan’ı yerden yere vurmakla, “yenilgi” olduğunu söylemekle yapıldığına dikkat çekerken, '"Kurtuluş Savaşı diye bir harp hiç olmadı, yaşanmadı' diyen çatlaklar bile çıkıyor!" dedi.
Murat BARDAKÇI / HABERTÜRK
Lozan
24 Temmuz Türkiye için son derece önemli olan bir hadisenin, Lozan Andlaşması’nın imzalanmasının yıldönümüdür…
Bu andlaşma hakkında daha önce de defalarca yazdığım ve TV’lerde de söylediğim kanaatimi burada, yazının başında tekrar ifade edeyim:
Lozan, Türk tarihinin en şerefli andlaşmasıdır! Zira sınırları kat kat genişleten büyük bir fethin neticesinde diz çöktürülen devletlerle değil, yaşadığımız çok büyük bir mağlûbiyetin, yani Birinci Dünya Harbi’nin ardından giriştiğimiz İstiklâl Mücadelesi’nin ardından imzalanmıştır.
Türkiye’de Lozan konusunda yapılan tartışmaların tuhaf bir tarafı var: Lozan, bugün bazı çevreler için gelir elde etme vasıtasıdır ve bu para kazanma merakı Lozan’ı yerden yere vurmakla, “hezimet”, yani “yenilgi” olduğunu söylemekle yapılıyor! Adamlar üstelik sadece Lozan’a verip veriştirmekle kalmıyor, onun hayata geçirilmesini sağlayan İstiklâl Savaşı’na da veryansın etmekle meşguller, hattâ arada bir “Kurtuluş Savaşı diye bir harp hiç olmadı, yaşanmadı” diyen çatlaklar bile çıkıyor!
Üstelik bu işte başarılı da oluyorlar, çünkü okumaya değil, kulaktan dolma bilgilere önem ve öncelik veren bir millet olduğumuz için söylediklerini, Lozan hakkındaki atıp-tutmalarını bir hayli ciddiye alan var!
Son senelerde ortaya yeni bir iddia daha atıldı: Hani ders kitaplarında Sevr Andlaşması’ndan bahsedilirken Türkiye’nin taksimi projesini gösteren bir harita vardır ya, işte o haritanın çok sonraları yapıldığını ve aslında mevcut bulunmadığını söylüyorlar.
Sevr Andlaşması’nın Paris’te muhafaza edilen orijinalinin sonunda bazı askerî haritalar vardır ve bizdeki yayınlara göre çok daha ayrıntılı şekilde çizilmiş olan bu haritalarda hangi toprağımızın kime peşkeş çekildiği açık şekilde gösterilir…
Bugün burada yayınladığım belgeler arasında sözünü etiğim haritalardan birini, Sevr’e göre Boğazlar’ın, Trakya’nın ve Ege bölgesinin taksimatını görüyorsunuz.
Yazının devamını okumak için TIKLAYIN