17 yaşındaki Münevver Karabulut 3 Mart 2009’da, Cem Garipoğlu tarafından Bahçeşehir’deki villada vahşice katledilmişti. Münevver Karabulut cinayetinde merak edilen sorulardan biri, Cem Garipoğlu'nun 197 gün nerede saklandığıydı.
Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alınmaya gidilirken, Cem Garipoğlu, babası Nida Garipoğlu tarafından evden alınarak saklandı. Ve 197 gün sonra ailenin isteği üzerine avukatı ile teslim edildi. O dönem Cem’in yerini tespit etmek için çalışma yapan polis memurlarından biri de Erdoğan Yangaz’dı.
Cinayet Büro’da görevli olan deneyimli polis memuru baba Garipoğlu’nu gözaltına alan isimdi. Habertürk’ten Mustafa Şekeroğlu'nun haberine göre, Cem Garipoğlu'nun yakalanması için çeşitli çalışmalar yaptığını anlatan Erdoğan Yangaz, ‘Oğlun bir yavrucağı katletti. Nerede olduğunu biliyorsun’ dedim. ‘Bilmiyorum diye bana cevap verdi. Ben de ona cep telefonunda Münevver’in başı kesilmiş cesedinin fotoğraflarını gösterdim. ‘İşte bak oğlun masum bir kızı bu hale getirmiş’ dedim. Fotoğrafları görünce şok geçirdi. Bakamadı başını hemen çevirdi.’ dedi.
"TOPLANTI ODASINDAN ALDIM"
Emekli polis memuru Erdoğan Yangaz o soruşturmada yaşadıklarını anlattı. Cem’in yakalanması için çeşitli çalışmalar yaptığını anlatan Yangaz, “Savcılığın talimatı üzerine Cem’in babası Nida Garipoğlu’nun gözaltına alınması istendi. O göreve ben gittim. Ekibimle işyerine gittim. Ekibimi girişte önlem amaçlı tuttum. İçeri girdim babayı sordum ‘Toplantı odasında haber verelim’ dediler. Güvenlik görevlisi bir düğmeye basacaktı. Hemen engelledim. Sakın bir yere basmayın ve kimseye haber vermeyin ben kendim giderim dedim. Ne olur ne olmaz binanın başka çıkış yeri olur kaçarsa diye önlem aldım. Toplantı odasına çıktım. Cinayet bürodan geldiğimi söyleyerek Nida Garipoğlu’nu gözaltına aldım.”
"BAKAMADI, BAŞINI HEMEN ÇEVİRDİ"
Baba Nida Garipoğlu'nun tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğini, mahkemeden de baba hakkında tutuklama kararı çıktığını söyleyen Yangaz şu ifadeleri kullandı:
“Babayı Metris cezaevine götürmek için yola çıktık. Baba arka koltukta ben de yanında oturuyorum. Önde de başkomiserimiz Aydın vardı. Aracı da diğer ekip arkadaşım sürüyordu. Ben yoldayken baba Nida ile diyalog kurarak onu konuşturarak Cem’in yerini öğrenmek istiyordum. Çünkü ifadesinde Cem’in nerede olduğunu bilmediğini söylüyordu.
Ona sorular sormaya başladım ve ‘Oğlun bir yavrucağı katletti. Nerede olduğunu biliyorsun’ dedim. ‘Bilmiyorum diye bana cevap verdi. Ben de ona cep telefonunda Münevver’in başı kesilmiş cesedinin fotoğraflarını gösterdim. ‘İşte bak oğlun masum bir kızı bu hale getirmiş’ dedim. Fotoğrafları görünce şok geçirdi. Bakamadı başını hemen çevirdi.’ Vicdanın varsa konuş’ dedim. Ama sonra tek kelime bile etmedi."
Metris Cezaevi’ne geldiklerinde her zaman şüphelileri kendilerinin içeriye teslim ettiğini söyleyen Yangaz bu kez öyle olmadığını söyledi.
Yangaz, “Biz hazırlandık babayı cezaevindeki işlemlerini yapmak için Aydın Başkomiserimiz ‘Siz bekleyin ben teslim edeceğim’ dedi. İlk defa rütbeli biri bir suçluyu teslim etti. Biz dışarıda bekledik. Aydın Başkomiser neden öyle yaptı anlam veremedik” dedi.
NE OLMUŞTU?
17 yaşındaki Münevver Karabulut 3 Mart 2009’da, Cem Garipoğlu tarafından Bahçeşehir’deki villada vahşice katledilmişti.
Cem Garipoğlu, 197 gün sonra avukatı tarafından polise teslim edilmişti. Garipoğlu'nun tutuklandıktan 5 yıl sonra Silivri Cezaevi’nde intihar ettiği söylenmişti.