Uzun süredir sessizliğini koruyan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce sessizliğini tv100'ün ses getiren programlarından Erdoğan Aktaş ile Eşit Ağırlık'ta bozdu. İnce, seçimlerden sonra neden sessiz kaldığını anlattı. Seçimlerin, akıl ve bilim olmadığı için kaybedildiğini söyledi. İnce, Millet İttifakı'nın bir menfaat ittifakı olduğunu ifade etti.
Muharrem İnce'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
Seçim öncesinde ‘%60’la, %70’le kazanıyoruz’ diyenler konuşsun istedim. Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretmeye çalıştık, inzivada değildik. Çok iddialı konuşanların konuşmasını istedim.
-(Niye kaybedildi seçim sizce?) Çok basit bir kere akıl, bilim yoktu. Bu seçimlerde bir menfaat ittifakı kuruldu. Millet ittifakı değil onun adı menfaat ittifakı. Bir ilkeler ittifakı olsaydı bu seçim kazanılırdı. İlk açıklama şöyle yapıldı parti genel başkanı tarafından: ‘Bizim cumhurbaşkanı adayımız altılı masada olan liderlerin imzası olacak. Onlar imza verecek, cumhurbaşkanı da onu yapacak. Daha Kemal Bey’in adaylığı ortada yoktu, hatırlayın.
-Temel Karamollaoğlu dedi ki ’Biz hepimiz imzalayacağız, cumhurbaşkanı adayımız da kazanınca bunları yapacak.’ Sonra sayın Kılıçdaroğlu aday oldu. Parti başkanları yardımcı olacak 7 tane yardımcı. İkide belediye başkanı. Onların onayı olmadan cumhurbaşkanı hiçbir şey yapamayacak. Bu bir kere güven vermez insanlara, birincisi bu.
(Ekrem Bey veya Mansur Bey aday olsaydı kazanabilir miydi?) Siz de olsanız, ben de olsam kazanırdık ama bu söylemler olmayacaktı. Kılıçdaroğlu kazanamadı demiyorum, Kılıçdaroğlu’nun söylemleri de yanlıştı. Herkese bir şeyler dağıtıyordu, böyle siyaset olmaz. Bu ilkesizliktir, bu toplum gözünde size güven kaybettirir. Tencere, iktidarı yıkar ama onun önünde güvenlik diye bir şey vardır. Halk güveni seçer.
(‘FETÖ’yle yakın iş birliği’ ne demek?) Ne kadar kaçak FETÖ’cü varsa CHP’yi destekledi. Onlar bize çaktıkça prim yapacaklarını zannettiler. Bunlarla ilişki kurulmaz, bunlar terörist ‘Bunlarla ilişki kurmayın, yapmayın bunu’ dedik. Türkiye’nin denge politikasını doğru buluyorum, söylediklerimin arkasındayım. ABD’ye neden göz kırpıyorsun? Bırak devleti yönetenler, denge politikasını yürütsünler.
İSTANBUL'U KAYBEDECEKLER
(Çekildiğinize pişman mısınız?) Adaylıktan çekildiğime pişman değilim. Bütün faturayı bize keseceklerdi. Bu kafayla giderlerse Mart’taki yerel seçimleri de kaybedecekler, İstanbul’u kaybedecekler.
(Kırgınlığınız ya da kızgınlığınız var mı?) Hayır, buna alışkınım. Bu siyasetçiyi pişirir, yetiştirir. Milyonluk mitinglerde yapacaksınız, 50 kişiye köy kahvesinde de konuşacaksınız. Siyasetçi, her an yeniden parlayacakmış gibi hazır olmalıdır.
Delegelere güvenip bir koltukta kalmak doğru değil. O yüzden ‘Değişim’ diyen arkadaşlar da bana inandırıcı gelmiyor. Biz ‘Değişim’ diye bağırırken bugün değişimden yana olan arkadaşlar statükodan yanaydı, bugün ‘Değişim’ diyen arkadaşlar neyi değiştireceklerini söylemiyorlar, sadece koltuğun sahibi değişsin istiyorlar.
MERAL AKŞENER İLE NE KONUŞTULAR?
Sayın Akşener’le ortak bir yanımız var, önce onu linç ettiler sonra onu linç ettiler. Linç edenler de aynı kişiler. Bunları konuştuk, ‘Tekrar görüşürüz’ dedik.
(Yerel seçimle ilgili iş birliği konuşması oldu mu?) İş birliği konuşması olmadı ama kaygılarımı ilettim. 2019’da İmamoğlu’nun şansı bugünle kıyasladığımızda daha fazlaydı. Halbuki şimdi fazla olması lazımdı ama bence 2019’da şansı daha fazlaydı.
(Bundan sonra ne bekliyorsunuz, ittifaklar süreci yaşanır mı?) Bu ittifaklar yapılacaksa bu altın günü ittifakı olmamalıdır ve milletin gözünün önünde olmalıdır. Duruşunuz olacak, yerel seçimdeki duruşunuzu ilkelerle ortaya koyacaksınız. İktidarın, genel seçimi kazandığından dolayı psikolojik üstünlüğü var.
-(Kemal Bey’le aranızdaki sorun ne?) Kemal Bey’le aramda bir sorun yok ama Kemal Bey’in çevresiyle aramda sorun var. Çünkü onlar beceriksiz insanlar, yeteneksiz insanlar, yalakalık yaparak, Kemal Bey’in eteğine tutunarak siyaset yapan insanlar. Onlardan farklıyım, para pul ilişkilerim yok, asansör ilişkilerim yok.
-('Asansör ilişkisi' derken? Geçen bizim programda Tanju Özcan'ın ifade ettiği konu mu?) Mektup, adresine gider.
-(Aynı iddianın arkasında mısınız? Tanju Özcan’ın birtakım iddiaları vardı) Tanju Özcan bizzat yaşamış bunu.
-(Siz de tanık oldunuz mu?) Oldum tabi ki.
-(Genel Merkez'de mi?) Şu anda başka bir partinin Genel Başkanı'yım ayrıntılara girmeyeyim.
ESAD'LA MASAYA OTURMAK GEREK
Sığınmacı sorununu çözmek için sınırları güvenli hale getirmek, Esad’la masaya oturmak, Şam’a büyükelçi atamak ve bunları yavaş yavaş göndermek gerek. Bunları göndermediğimiz taktirde çok ciddi güvenlik sorularımız olacak
7 milyon konutun yenilenmesi lazım, bağımsızlığımız tehlikeye girer. Enerjiyle ilgili, suyla ilgili, depremle ilgili önlem almak zorundayız. Siyasetçi sadece sorunları söylemez, geleceği de ön görmek zorundadır.
SİNAN OĞAN'IN ERDOĞAN'I DESTEKLEMESİNE ŞAŞIRDIM
-Sinan Oğan gitti, Recep Tayyip Erdoğan'ı destekledi. Kendileri bilir, yapılacak bir şey yok. Ben beklemiyordum Erdoğan'ı destekleyeceğini. Çünkü iktidara karşı bir duruşu vardı Zafer Partisi'nin. Daha sonra Ümit Özdağ ile de ters düştüler. Ümit Özdağ, Kılıçdaroğlu'nu destekledi, Sinan Oğan Erdoğan'ı destekledi, takdir kendilerinin.
-(Mustafa Sarıgül ‘Kemal Bey devam etmezse CHP baraj altı kalır’ dedi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?) Ankara’da devlet mezarlığı, kendini vazgeçilmiş sanan fanilerle doludur. Atatürk gitti bir şey olmadı, İnönü gitti bir şey olmadı, Ecevit gitti bir şey olmadı, Baykal gitti bir şey olmadı. Kemal Bey gidince de CHP’ye bir şey olmaz.
-(AK Parti, İHA ve SİHA’larla gurur duyan propagandalar yaptı, destekliyor musunuz?) Katılıyorum tabi, destekliyorum. Başarılı işler yapılıyor, destekliyorum. Asla ‘Erdoğan’ın damadı’ diye elimin tersiyle itmem, o müzmin bir muhalefet olur. Eğitim sistemimizi düzeltmeden, geleceğe umutla bakamayız.
-(2028’de aday mısınız?) Aday olmak istiyorum, bu ülkeyi yönetmek istiyorum. Bu ülkeyi zenginleştirebileceğimize inanıyorum. 300 akıllı insanla bu ülkeyi iyi yönetirim diyorum.