Hafta içi her gün atv ekranlarında yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programında 55 yıl önce evlatlık verilen Hülya Ertaş’ın hayat hikayesi konu oldu.
Almanya’nın Erbendorf şehrinde dünyaya gelen Hülya Ertaş, 1965 senesinde hiç tanımadığı biyolojik ailesi tarafından evlatlık verilmiş. Annesi Yurdagül Şeker 1694 yılında eşi ve 3 yaşındaki kızını bırakarak Almanya’ya çalışmaya gitmiş, orada edindiği arkadaşlarına bir süre para kazandıktan sonra eşi ve kızını da yanına alacağını söylemiş. Bir porselen fabrikasında çalışmaya başlayan Yurdagül Şeker oradayken hamile olduğunu öğrenmiş. Kızı Hülya Ertaş’ı dünyaya getiren Yurdagül Şeker çocuğuna bakamayacağını söyleyerek oradaki Türk arkadaşı olan Gülten – Yüksel Sığırcı çiftine kızını evlatlık olarak vermeye karar vermiş. Daha sonra Türkiye’ye dönen Sığırcı çifti ise Hülya Ertaş’ı Yüksel Sığırcı’nın kız kardeşine bizim çocuğumuz diyerek evlatlık olarak vermiş.
18 yaşına gelen Hülya Ertaş ise etrafındaki yakınlarından evlatlık olarak verildiğini duymaya başlamış. Bunun üzerine annesine gerçekleri öğrenmek istediğini söylemiş. Annesi ise, “benim çocuğum olmuyordu. Abim, yani senin dayın sandığın kişi, seni bana evlatlık olarak verdi” diyerek gerçeği söylemiş. Fakat kimsenin bilmediği bir gerçek daha vardı. Hülya Ertaş’ı kız kardeşine evlatlık veren aile de Ertaş’ın biyolojik ailesi değildi. Bu gerçeği ise tüm aile yıllar sonra Hülya Ertaş’la beraber öğrendi.
Yayına ailesini aramak için Muğla’dan gelen Hülya Ertaş, “Annem ve babam yaşıyorsa onunla tanışmak isterim. Anneme beni neden bıraktın demeyeceğim, onları kucaklamak istiyorum. Tek umudum onlara kavuşmak” diyerek Müge Anlı ve ekibinden yardım istedi.
Abla – kardeş ilk kez buluştu
Çok geçmeden müjdeli haber geldi. Dün yayına bağlanan telefonun diğer ucunda Hülya Ertaş’ın 55 yıldır görmediği ablası vardı. Abla, seni hep aramak istedik annem de ben de ama düzenini bozmak istemedik. Babam yıllar önce vefat etti, annemi ise iki yıl önce kaybettik dedi. Yıllar sonra kardeşini ilk kez ekranda gören abla, bugün canlı yayına gelerek kız kardeşine gözyaşları içinde sarıldı ve bir daha ayrı kalmayacaklarının sözünü verdi.