Son yıllarda mobil cihazların artması ve internete bağlanılabilecek alanların çoğalmasıyla mobil çalışma, yani iş saatlerinde işyeri dışında çalışma, popüler hale geldi. Kafeler laptoplarıyla çalışan, yollar laptop taşıyan, ulaşım araçları tabletinden iş maillerini kontrol eden ve cep telefonuyla iş konuşan insanlarla dolu. Bu durum, Türkiye’de iş hayatının bir bölümünün mobile uyum sağladığını gösteriyor.
Mobil çalışmanın bulunulan sektöre, çalışan kişinin departman ve pozisyonuna, işin online platformdan yönetilip yönetilmemesine, entelektüel kapasite ve sermayeye bağlı olduğu, iş akışını değiştirmek yerine akışı izlemeye daha uygun olduğu, kriz yönetimi için pek de elverişli olmadığı şeklinde görüşler var.
Araştırma şirketi BAREM, Türkiye’de hızla yaygınlaşan mobil çalışma konusunu araştırdı. Ağustos 2015’te CAWI (Bilgisayar Destekli Web Görüşmesi) yöntemiyle yapılan araştırmaya çeşitli sektörlerde çalışan 70 üst düzey, 95 orta düzey ve 41 ilk kademe olmak üzere toplam 206 yönetici katıldı. Bu yöneticilerin 82’si kadın, 124’ü erkek. Çalışmada 35 yaşın altında 67, 35-50 yaş arasında 116 ve 50 yaş üstünde 23 kişi yer aldı. Görüşülen 137 kişi için şirketleri mobil çalışma olanağı sağlıyor, 69 kişi için ise sağlamıyor.
Çalışana Esneklik, İşverene Tasarruf
Yöneticilere mobil çalışmayı en iyi ifade eden ilk üç kavram sorulduğunda ilk sırayı esneklik aldı. Bir yandan esneklik (yüzde 57), sorumluluk (yüzde 38) ve etkin teknoloji kullanımı (yüzde 30) mobil çalışmayı tariflerken, diğer yandan verimlilik artışı (yüzde 41) ve maliyet tasarrufu (yüzde 29) gibi avantajlar öne çıkıyor. Bu kavramları özgürlük (yüzde 25) izliyor. Mobil çalışma olanağı bulamayan yöneticilerin üçte biri için mobil çalışma özgürlük ifade ederken, mobil çalışan yöneticiler arasında bu oran beşte bire iniyor.
Aile ile Zaman Geçirme Avantajı
Araştırmaya katılan 4 yöneticiden 3’ü işyeri dışında çalışan bireylerin zaman planlaması yapabilmesini önemli görüyor. Mobil çalışmanın aile ile daha çok zaman geçirme olanağı vermesi (yüzde 66) ve iş stresini azaltıyor olması (yüzde 58) çalışanlar için önemli birer avantaj. Bu konudaki sıcak tartışmalardan biri de her saat ulaşılır olmaktan rahatsızlık duymakla ilgili. Araştırmaya göre rahatsız olanlar (yüzde38) ve olmayanlar (yüzde 39) benzer oranlarda.
Yöneticiler İçin Mesai 7/24
Firmasının mobil çalışma olanağı sağlamadığını söyleyen yöneticiler, bu olanağa sahip yöneticilerle hemen hemen aynı yüksek oranlarda iş saatleri dışında müşterilerinden veya yöneticilerinden gelen telefonlara, maillere bakıp cevap veriyor. Yöneticiler mesai saatleri dışında veya tatilde de iş telefonlarını asla kapatmıyor.
Sunduğu tüm imkanlar aynı olduğunda haftanın bazı günleri sabit çalışma saatlerine sadık kalarak ofis içinde, bazı günleri de mobil olarak ofis dışında istediği bir yerde (evde, kafede, vb.) çalışabileceği şirketleri tercih edenler, mobil çalışma olanağı olsun veya olmasın dörtte üç gibi çok yüksek oranlarda. Bu oran firmaların mobil sisteme geçmeyi planlaması için çok sağlam bir destek olarak görünüyor. Aslında esnek çalışma yöntemini tercih eden yöneticiler bu olanağa sahip de olsalar, konumları nedeniyle her zaman ofis dışında çalışma imkanları olmuyor. BAREM’in görüştüğü yöneticiler ortalama haftada ancak bir gün dışardan çalışabiliyorlar. Satış ve pazarlama mobil çalışmaya en uygun bulunan departmanlar.
Yaş ve Kademe Arttıkça Ulaşılabilirlik Artıyor
Mesai saatleri dışında, haftasonları ve tatillerde müşteri ve yöneticilerinden gelen telefon ve mailleri açan ve cevap verenlerin oranı yaş ve kademe yükseldikçe artıyor. Benzer şekilde her zaman ulaşılır olmaktan rahatsız olmak da yaş ve kademe düştükçe artıyor. Bu durum; işe önem verme, sorumluluk sahibi olma gibi özelliklere dayandırılabilir ancak bu noktada 35 yaş altı jenerasyonun çalışma ve özel hayatı ayırma tercihinden de kaynaklanabileceğiniz gözardı etmemek gerekir.