Milliyet gazetesi, Suruç'taki terör saldırısının ardından sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı suçlayan tweet'ler atması nedeniyle Kadri Gürsel'le yollarını ayırdı.
Gürsel'in ayrılığını milliyet.com.tr'de yayınlanan bir açıklamayla duyuran gazete, gerekçenin; 'yaptığı yorumların gazetecinin etik kurallarıyla bağdaşmaması ve grubun yayıncılık anlayışı ile ters düşmesi' olduğunu belirtti.
Gürsel, "Kullanışlı bir katliam" başlıklı son yazısını, "kadrigursel.com" adlı kişisel internet sitesinde yayınladı.
İşte, Gürsel'in son yazısı:
Kullanışlı bir katliam
20 Temmuz’da çoğu genç 31 solcu aktivistin ölümüyle sonuçlanan Suruç’taki katliamın bir benzeri 5 Haziran’da, seçimden sadece iki gün önce Diyarbakır’daki HDP mitinginde düzenlenmek istenmişti.
Diyarbakır’daki miting alanında patlayan iki bomba dört kişinin ölümüne 50 civarında kişinin de yaralanmasına yol açtı.
O gün o bombalar Suruç’taki gibi çok daha kanlı bir tablonun doğmasına neden olsaydı, kitlelerin öfkesi seçim öncesinde kontrolden çıkabilir miydi?
Bir öfke patlamasının sonuçları sandığa nasıl yansırdı?
İşte şimdi bu toplumsal öfkenin kontrolü konusunda kafa yorulması gereken bir kavşak noktasındayız.
7 Haziran öncesinde HDP’nin seçim büroları kurşunlandı, kundaklandı; Adana ve Mersin’de bombalı saldırıya uğradı. Şans eseri ölen olmadı.
Ağrı Diyadin’deki ağaç dikme şenliğine düzenlenen tuhaf
operasyonu da hatırlatalım...
Provokasyonları düzenleyenler 7 Haziran öncesinde amaçlarına
ulaşamadılar. HDP’nin tabanı sokağa dökülmedi; PKK savaş
başlatmadı. Ve nihayetinde seçim barajını rahatlıkla geçerek
parlamentoya 80 milletvekili sokan HDP, AKP’nin tek parti
iktidarını yitirmesinde büyük rol oynadı.
Yazının tamamını okumak için TIKLAYIN...