Yazısında operasyonda hükümetin şekillendirdiği medyanın rolünün de olduğunu belirten Nehveş Evin, basın özgürlüğünün olmadığı ortamlarda her türlü usulsüzlüğün yapılabileceğini ifade etti.
Evin, Nazlı Ilıcak'ın Sabah'tan gönderilmesini de 'düşünün artık medyanın halini' sözleriyle değerlendirdi.
Mehveş Evin'in yazısı şu şekilde:
"Tek neden, “cemaatin intikam saati”nin gelmiş olması ya da “dış
güçler”in düğmeye basması olmasa gerek... Hükümetin bizzat
şekillendirdiği medyanın da rolü büyük. Basın ve ifade
özgürlüğünün olmadığı yerde, siyasi, ekonomik veya etik, her
türlü usülsüzlük yapılır!
Geçen hafta iki “dünya rekorumuz” açıklandı: 1-Gazetecileri Koruma
Komitesi’ne (CPJ) göre Türkiye, bu yıl da en çok sayıda gazeteciyi
hapse atan ülke seçildi. (Tutuklu gazeteci sayısı 40) 2-Google’ın
2013 Şeffaflık Raporunda internet sansüründe birinci olduğumuz
ortaya çıktı. Hükümet, son bir yılda Google’a 1673 kere başvurarak
(ki bu rakam 2012’nin 10 misli!) kapatma ve sansürleme talebinde
bulundu.
Ilıcak bile atılırsa...
Neymiş bunlar? Yargı, hükümeti eleştiren kararların
kaldırılmasını... Polis, tutumlarını gösteren videoların
engellenmesini... Yerel yönetimler, karar verme süreçleriyle ilgili
bilgilerin saklanmasını istemiş! Sadece son üç yılda işsiz
bırakılan, sistem dışına itilen gazetecilere... Medya
yöneticilerindeki değişime bakmak bile yeter. Nazlı Ilıcak bile
Sabah’tan atılıyorsa, düşünün medyanın halini... Bugünkü pislikte,
herkesin sorumluluğu var"
Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ