Milliyet Cadde yazarı Ali Eyüboğlu, dünkü yazısının ardından bugün de televizyon dünyasının 'gerçek yüzünü' ortaya çıkaran bir yazı kaleme aldı. İşte Eyüboğlu'nun gündemi sarsacak o yazısı:
"EKRANLARIN KİRLİ YANI-2
Televizyon dünyasının gerçek yüzünü ortaya çıkaran hikayelere devam ediyorum. Dün de yazdığım bu olayların hiçbiri eski değil, hepsi yeni... Birkaç günlük ya da birkaç haftalık mevzular
El değiştiren televizyonun yöneticisi, teker teker çağırıyor,
kanaldan alacağı olanları... TV yöneticisinin alacaklılara dediği
şu:
“Satış işleminden sonra hiç hesapta olmayan borçlar karşımıza
çıktı. Çekler, senetler takibe verilmiş, mahkeme, avukat
masrafları, yasal faizler derken raporlarda 100 TL görünen borçlar
200, 300 TL’ye çıktı. Kanalın size olan borcu da 100 TL’den 270
TL’ye yükseldi, ama 270 TL’yi boşverin, 50 TL’de anlaşalım. Bundan
sonra nasılsa sizinle daha çok işler yaparız.”
Alacaklı resti çekse biliyor ki, ömür boyu kapanacak ona o
kapı...
220 bin TL’yi unutma pahasına mecburen kabul ediyor teklifi...
Güçlü tarafın güçsüz tarafın ekmeğine nasıl kan doğradığına bir
başka örnek daha:
Son bölüm paraları uçtu!
Türkiye’nin köklü kanallarından birine bir diziyi birkaç sezon
sürdüren yapımcı, iş “final” yaptıktan sonra oyuncularına, “Şimdiye
kadar aldığınız bölüm paralarını diş kirasına sayın” diyerek son
bölümün paralarını ödemedi.
Oyunculardan hiçbirinin, “Olur mu öyle şey? Verin benim hakkımı”
diyerek bir ekmek kapısını kapatmayı göze alamayacağını biliyor da,
o yüzden yatıyor son bölüm paralarının üstüne...
Çünkü güç kendinde...
Aynı televizyon kanalına çektiği dizi olaylı bir şekilde biten bir
başka yapımcının başrol oyuncularına kaç bölüm borcu var biliyor
musunuz?
Kimine 10, kimine 12 bölüm...
Üstelik çalıştıkları kanal, ödemeleri aksatan bir kurum
değil...
Bölüm yayınlandıktan birkaç iş günü sonra, yapımcının hesabına
parayı yatıran bir kanal...
Yayıncı kuruluştan parayı al, ama oyuncularının hakkını ödeme?
Olacak şey mi, ama oluyor işte!"
Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayınız.