Milliyetçi Hareket Partisi lideri Bahçeli TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. İsrail Hamas çatışmasına ilişkin iki devletli çözüm çağrısında bulunan Bahçeli BM'yi acilen devreye girmeye çağırdı.
Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın atacağı adımların desteklenmesi gerektiğini belirterek "İki devletli çözüm olmadan barış tam bir hayaldir" dedi.
Suriye'nin kuzeyinde düşürülen Türk SİHA'sı ile ilgili ABD'yi sert dille eleştiren Bahçeli, "Gayrı hukuki bu müdahaleyi yanlış buluyor ve kınıyorum. ABD, PKK/YPG ile aynı deliktedir. Çuval hadisesini de asla unutmuş ve unutacak değiliz. Ayağımızın altında dolaşmasınlar başka bir şey istemeyiz" açıklamasında bulundu. MHP lideri, TSK'nın Suriye ve Irak'taki varlık süresini uzatılmasına yönelik TBMM'ye gönderilen Cumhurbaşkanlığı tezkeresine evet oyu vereceklerini söyledi, CHP'yi çağrıda bulundu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "TBMM artık gazi meclis değil" açıklamasını eleştiren Bahçeli, "Kılıçdaroğlu'nun Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gazilik unvanını tartışmaya açması zannederim yakındır. Kaldı ki karın ağrısı esasen Atatürk'tür ve miras bıraktığı kutlu eserleridir. Kılıçdaroğlu'nun aklını başına devşirmesini temenni ediyorum." dedi.
Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:
Mazisi on yıllara dayanan nerede haksızlık varsa oralarda şiddet vardır, çatışma vardır. Kaos sahası olan bölgeler istikrarsızlığın kaynağıdır. Kerkük'ten Kırım'a, Karabağ'dan Kıbrıs'a katılaşan ihtiraslar, ölüm ve tehlike saçmakta. Medeniyetler beşiği Orta Doğu'da Filistin bir asırdır felaketlerin pençesindedir. Osmanlı'nın zayıflaması ile alevlenen İsrail Filistin cepheleşmesi en karmaşık sorunlardan biridir.
"İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM OLMADAN BARIŞ TAM BİR HAYALDİR"
İki devletli çözüm olmadan barış tam bir hayaldir. Çatışma ortamı kaygı vericidir. Savunmasız insanların hedef alınması kabul edilemez. Bir an önce arabulucuları devreye sokmak, uluslararası toplumun acil gündemi olmalıdır.
Üzüntümüz yüzlerce sivil ve masum insanın ölmesidir. Kimden gelirse gelsin savunmasız insanların hedef alınması felakettir.
"BM KARARLARI YOK SAYILDI"
İsrail, yıllarca Filistinli kardeşlerimize zulmetmiştir.
İsrail, yıllarca Filistinli kardeşlerimize insafsızca, vicdansızca, vandalca saldırmıştır.
Dünyanın gözü önünde tarifi ve tahammülü olmayan insanlık suçları işlenmiştir.
Uluslararası hukuk çiğnenmiş, Birleşmiş Milletler kararları yok sayılmıştır.
Bunlardan birisi olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 22 Kasım 1967 tarihli 242 sayılı kararı, İsrail’in 1967 Haziran ayında işgal ettiği topraklardan çekilmesini öngörmüştü.
Ancak İsrail buna yanaşmamış, işgal alanlarını genişletip kanunsuz yerleşim yerleri oluşturma gayesini zor kullanarak sürdürmüştür.
Şunu da ifade etmek lazımdır ki, Filistin birliğini ve bütünlüğünü sağlayamadığından, yani iki ayrı yönetiminin mevcudiyetinden dolayı haklı mücadelesinde devamlı teklemiş, bir türlü sonuç alamamış, meşruiyetini sağlayacak gündemi oluşturamamıştır.
Bizim Filistin-İsrail arasındaki ağırlaşan sorunlara, hatta 7 Ekim tarihli savaş ortamına bakışımız açıktır ve şu şekildedir:
İlk olarak, ateşkes rejimi derhal tesis edilmeli, taraflar itidal, sükûnet ve aklıselim bir çizgiye eşzamanlı olarak gelmelidir.
"CUMHURBAŞKANIMIZIN ATACAĞI ADIMLAR DESTEKLENMELİ"
Hükümetin yapıcı, dengeli ve sorumlu duruşu takdire şayandır.
Diplomasi ve diyalog kanallarının aktif hale getirilmesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın atacağı adımlar desteklenmeli ve sahiplenilmelidir.
Ayrıca Birleşmiş Milletler acilen devreye girmelidir.
Daha fazla can kaybının yaşanmaması hususunda uluslararası toplum duyarlı hareket etmek mecburiyetindedir.
İkinci olarak, Filistin ile İsrail arasındaki çatışmaların bölgesel bir nitelik kazanmadan, hatta küresel alana sıçrama ihtimalini de hesaba katarak taraflar arasında barış görüşmelerinin ortamı süratle inşa edilmelidir.
ABD’nin, AB’nin ve bazı bölge ülkelerinin yaptığı gibi, yangına körükle gitmek yerine, şiddeti yatıştıran, çatışan taraf unsurları temel haklar ve uluslararası hukuk ölçeğinde buluşmaya davet eden bir girişim başlatılmalıdır.
Beyaz Saray yönetiminin, diaspora ve lobilerin tahriklerine kapılarak, iç siyasi gelişmelerin etkisi altında kalarak barış ve çözüm çabalarını sabote etmesinin hiç kimseye bir yararı dokunmayacaktır.
ABD’nin Doğu Akdeniz’e uçak gemisi göndermek yerine, dostluk ve müttefiklik ilişkileri kapsamında Türkiye’nin barışçıl çabalarını anlayıp desteklemesi bölge ve dünya huzuruna saygın bir destek olarak yankı bulacaktır.
Üçüncü olarak, bağımsız, egemen, siyasi ve toprak bütünlüğünü tescillemiş, 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin tanınması ve temelinin atılması ertelenemez, geciktirilemez bir zorunluluktur.
Adalet tecelli etmeden, hak yerini bulmadan, mağduriyetler giderilmeden ikazla belirtiyorum ki, sıkılı yumruklar açılmayacak, akan kan durmayacak, huzursuzluk sarmalı tesirini kaybetmeyecektir.
Mescidi Aksa ilk kıblemizdir, Müslümanların şerefidir.
Tarihi ve manevi statüsü her türlü tartışmaya, her türlü mütecaviz dayatmalara kapalıdır.
İki devletli çözüm hedefiyle inanç ve insan hakları teyit edilmelidir.
Filistin’in huzuru demek İsrail’in huzuru demektir.
Filistin güvencedeyse İsrail’in güvenliği de sağlam esaslara bağlanacaktır.
Filistin ve İsrail’in huzuru dünya barış ve huzuruna muazzam bir destektir.
ABD'YE SİHA TEPKİSİ: KINIYORUM
SİHA'mız ABD'nin askeri varlığı tarafından düşürülmüştür. Gayrı hukuki bu müdahaleyi yanlış buluyor ve kınıyorum. ABD Savunma Bakanlığı'nın açıklamasına göre SİHA'mız meşru müdafaa amacıyla düşürülmüş. ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde ne işi vardır? Petrol kuyularının etrafında teröristleri nöbete dikerek varmak istediği yer neresidir? ABD'nin yaptığı meşru müdafaadır da Türkiye'nin yaptığı nedir? ABD, PKK/YPG siperinden SİHA'mıza resmen ateş açmıştır. ABD, PKK/YPG ile aynı deliktedir. Çuval hadisesini de asla unutmuş ve unutacak değiliz. Ayağımızın altında dolaşmasınlar başka bir şey istemeyiz.''
Çuval hadisesini de asla unutmuş değiliz. ABD'nin terörle mücadelede Türkiye'nin yanındayız açıklaması taktikten başka bir şey değildir.
Irak ve Suriye'ye TSK'nın gönderilmesini esas alan Cumhurbaşkanlığı tezkeresine sonuna kadar destek olacağız, evet oyu kullanacağız.
KILIÇDAROĞLU'NA TEZKERE ÇAĞRISI
Kılıçdaroğlu, terörden rahatsızsa hodri meydan diyorum çıksınlar nerede durduklarını açıklasınlar. Şehit ile cani melanet ile millet arasında seçim yapmakta tercih zorluğu çekenler tezkereye itiraza hazırlananlar Türkiye'nin karşı cephesidir. Kılıçdaroğlu'nun görüşülecek tezkereye hayır demesi halinde milletvekili arkadaşlarıyla beraber bayrağa vatana ve şehitlere alenen ihanet edeceklerini akıllarından çıkarmamaları tavsiyemdir.
KILIÇDAROĞLU'NA GAZİ MECLİS ELEŞTİRİSİ
CHP Genel Başkanı'nın milli damarı çatlamıştır. Kılıçdaroğlu'nun TBMM'yi karalama niyeti gayri milliliktir. Kılıçdaroğlu 'Şu Meclis'e Gazi Meclis demiyorum. Bu Meclis saraydan talimatla milletvekillerini el kaldırıp indirdiği bir Meclis'tir.' demiştir. Bu zatı uyarmıştım önce Milli Mücadele yıllarını hatırlatmak isterim demiştim. Sayın Kılıçdaroğlu anlaşılan ne söylesek bana mısın demiyorsun. Senin gazi hanende vatanseverlik yoktur. TBMM'nin gaziliğini sen kabul etsen ne yazar etmesen ne yazar? Gazi Meclis senin gibilerine rağmen kurulmuştur. Sayın Kılıçdaroğlu'nun karın ağrısı esasen Atatürk'tür ve miras bıraktığı kutlu eserleridir. Kılıçdaroğlu'nun aklını başına devşirmesini temenni ediyorum.