MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
İşte Bahçeli'nin açıklamasından satır başları:
Kırık dökük haldeyiz, muhakkak iyileşeceğiz. Derdi veren Allah'ın dermanını da vereceğine inanıyoruz. Dayanışmanın imkanıyla, milletin irfanıyla içinde bulunduğumuz zor günleri aşacağız.
Manevi bir imtihandayız ama bu imtihandan alnımızın akıyla çıkacağız. Sarsıldık ama düşmeyeceğiz. Çarenin tükenmediğini, Türkiye'nin tökezlemediğini göstereceğiz.
Şer kumpanyalara şahit olduk. Enkazın üzerinde tepinen utanmazlara her dönemde şahitlik ettik. İnsanlarımız imdat çağrısı yaparken kazanç ve çıkar çetelesi tutan vicdan fukaralarını öfkeyle izledik.
'YENİ BAŞTAN DEĞERLENDİRMELİYİZ'
Bina yapılarını ve yerleşme stratejilerini yeni baştan değerlendirmeliyiz, bunu hemen yapmalıyız.
Yaşadığımız depremde en az 5 fay segmentinin kırıldığı iddia edilmektedir. 6 Şubat'ta meydana gelen ikiz depremler 10 ilimizi doğrudan doğruya ve yoğun şekilde vurmuştur. Neresinden bakarsak bakalım karşımızdaki tablo kahredici biçimdedir.
500 yıllık enerji boşalmış, yine bazı bilim insanları bu depremin 500 atom bombası gücüne eş değer olduğunu söylemiştir. Her gün acılarımıza yenileri eklenmiş, canlarımız toprak altında kalmış, şehirlerimiz harap olmuştur.
'ŞOV PEŞİNDE DEĞİLİZ'
Sayın Cumhurbaşkanımız deprem bölgelerinde incelemelerde bulundu, vatandaşlarla buluştu. Ben de Sayın Cumhurbaşkanımızın deprem bölgesinde olmasından dolayı gelişmeleri Ankara'dan takip ettim. Başkaları gibi şov ve istismar peşinde değiliz. Milletin acısı bizim acımızdır.
Depremden etkilenen illere sırasıyla gideceğim. Milletimle tek yürek olacağım, tek ses olacağım.
"Milliyetçi Hareket Partisi nerede?" diye soranları ciddiye alıp cevap verecek değilim ancak yine de bir hatırlatma yapmadan geçmeyeceğim; biz her yerdeyiz...Devlet nerede diyenlere bir çift sözüm var; devlet bölgesinde her şey var sadece devlet yok diyen kanı bozuklar size söylüyorum: Devlet baktığınız ve bastığınız her yerde tüm heybetiyle tüm hassasiyetiyle habidir.
Devleti bir kenara itip, ahbap çavuş ilişkileriyle yardım toplanması, bu kapsamda paralel bir hat kurulması; devletin inandırıcılığını bir nevi gölgelemektir, bizim nazarımızda da itibar edilmemesi gereken bir yanlıştır.
Hatay'ın Antakya ilçesinde baraj patladığını iddia edip kurgulanmış yalanı, sosyal medyadan servis ederek korkuya, paniğe ve can kayıplarına neden olanlar, afet bölgesinde neyin peşindedir? Devletin yapamadığı, yatıştıramadığı ve yetişemediği ne vardır da ahbapçılar ve babalacılar akbaba gibi kanat çırpmaktadır? Devleti acz içinde gösterircesine sosyal medyaya üşüşenler, bindikleri dalı kestiklerini ne zaman anlayacaklardır? Böylesi bir muhterislik kimin harcı, kimin haddidir?
Türkiye Cumhuriyeti devleti güçlüdür; her müşkülatın, her mihnetin, her mikrobun üstesinden gelmesi, mümkün ve mukadderdir. Devletimize ve hükümetimize sonuna kadar güveniyoruz; her şart altında arkalarında olduğumuzu tavizsiz bir duruşla ifade ediyoruz. Yardım ve desteklerin AFAD aracılığıyla yapılması; en doğru, en sağlıklı yoldur.
Kaldı ki beklentimiz ve çağrımız da budur. Felaket günlerimizi ballandıra ballandıra magazin gösterisine çevirenler, bize göre kesinlikle iyi niyetten yoksundur. Milletçe acılarımızı paylaşarak nasıl azaltırız derdindeyken, birilerinin çıkıp hesabi davranması, cüzdanlarını doldurma ve şöhret devşirme peşine düşmesi; tam manasıyla erdemsizlik ve edepsizliktir.
Hele bir enkazımızı kaldıralım, hele bir belimizi iyice doğrultalım, sırtımıza yapışan kenelerle işte o zaman hesaplaşacağımız vakit de inşallah gelmiş olacaktır.
Muhalefet partileri OHAL'e hayır diyerek tarafını göstermiştir. Üniversitelerin uzak eğitimine sıcak bakıyor, depremzedelerin yurtlarda ihtiyaçlarının karşılanacağına inanıyoruz.