Merkez Bankası'nın KKM hamlesine Kılıçdaroğlu'ndan değerlendirme

Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türk lirası (TL) mevduatları artıracak, Kur Korumalı Mevduat'ı (KKM) azaltacak düzenlemeye gitti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bu düzenlemeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Google Haberlere Abone ol
Merkez Bankası'nın KKM hamlesine Kılıçdaroğlu'ndan değerlendirme

Merkez Bankası’nın kur korumalı mevduat hesaplarıyla ilgili aldığı karar hakkında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabı aracılığıyla iktidarı eleştirdi.

Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması üzerinden Hazine’ye getirilen yük ve bunun yurttaşlara yansımasıyla alakalı art arda paylaşım yapan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

-Hafta sonu piyasalar kapalıyken yine ‘kervan yolda dizilir’ anlayışıyla, birtakım kararlar açıklandı.

-Alelacele alınan bu kararlar elbette sebepsiz değil. ‘Harç bitti, yapı paydos!’ dememek için; suyunu çeken tulumbaya dolambaçlı yollardan su taşımaya çalışıyorlar.

-TCMB, bir yandan bankaların yabancı para zorunlu karşılıklarını artırarak kuruyan döviz rezervlerini makyajlamaya; diğer yandan bankaların menkul kıymet tesisleriyle oynayarak, kapısının önüne terk edilen Kur Korumalı Mevduatın (KKM'nin) yükünü hafifletmeye uğraşıyor.

-Rakamlar ortada… 17 Ağustos itibariyle, ‘TCMB net döviz pozisyon açığı (SWAP dahil)’ 61 milyar dolar.

-‘Kasa sıfır’ demek için; 61 milyar dolara ihtiyaç var. TCMB'nin bilançosunda takip ettiği henüz gerçekleşmemiş kur farkı zararı ise 706 milyar lira.

-Yine 17 Ağustos itibariyle TCMB'nin, büyük ölçüde KKM'den kaynaklanan zararı 565 milyar lira.

-Hazine'nin geçen yıldan bu yana KKM için ödediği 152 milyar lira da cabası. Bu ülke böyle bir ekonomik yıkım ve soykırımla daha önce hiç karşılaşmadı.

‘En kötü senaryoda bile Hazine'ye yük gelmiyor’ dedikleri KKM uygulaması; ülkenin kaynaklarını emen koca bir kara deliğe dönüştü. 

-Sebep oldukları yüksek enflasyon Türk Lirasının ‘değer biriktirme’ işlevini tamamen yok etti. KKM, dolarizasyonu çok yüksek seviyelerde katılaştırdı.

-Biz bunların olacağını daha önce söyledik. Saray Hükümetini defalarca uyardık. Bu sıkıntıları nasıl aşacağımızı ‘Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ ile ortaya koyduk. Bugün geldiğimiz noktada haklı çıkmaktan hiç mutlu değiliz. Bu ağır yükü 85 milyon hep beraber ödeyeceğiz.

-Bütüncül bir program yerine, parça başına alınan kararlarla bu sorun çözülemez. KKM bu şekilde tasfiye edilemez. Parça başına alınan kararlar vatandaşlarımızı ve piyasaları daha da ürkütebilir. Kaş yapayım derken, göz çıkarılabilir.

-TCMB'nin son aldığı kararlarla ya bankalar mevduat faizlerini ciddi şekilde artıracak; ya da yüksek enflasyon ortamında millet KKM'den dövize koşacak. Peki, kasada döviz yokken bu nasıl karşılanacak?

-Artık havanda su dövmeyin. Önümüzdeki bir yılda çevrilmesi gereken dış borç 206 milyar dolar. Hazine'nin sadece önümüzdeki dört ayda ödeyeceği dış borç 4,5 milyar dolar. Ama diğer tarafta ülkemizin döviz pozisyon açığı arşa çıkmış.

-Vatandaşlarımıza ve piyasalara güven verecek bir programı artık derhal açıklayın. Eylül'de açıklayacağınız Orta Vadeli Program bu çerçevede önemli bir fırsattır. Herkese güven verecek para, maliye politikalarıyla, tutarlı bir makro ihtiyati çerçeveyi ortaya koyun.

-Bu programla orta vadede KKM'den nasıl çıkacağınızın yol haritasını kamuoyuna açıklayın. Dolarizasyonu ve ülkemizin risk primini gerçekten düşürmek istiyorsanız, bu söylediklerimi mutlaka yapın. Aksi halde millet ve tarih huzurunda çok ağır vebal ödersiniz.

İYİ PARTİ'DEN DE AÇIKLAMA

İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale, sosyal medya hesabından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Türk lirası mevduatları artıracak, Kur Korumalı Mevduat'ı (KKM) azaltacak düzenlemeye gitmesini "Ekonomi yönetimi KKM'den çıkışta ilk adımı attı" şeklinde yorumladı. Özlale, şunları dile getirdi:

"Peki bu kararın olası sonuçları ne olacak? Mevduat faizleri yükselecek. Peki, ne kadar yükselecek? İşte orada ticari kredilerin üzerindeki faiz sınırlaması önemli. Eğer bu sınırlama kalkmazsa, bankaların önereceği mevduat faizleri de sanıldığı kadar yüksek olmayacak.

Aslında burada bir açmaz da var: Eğer ticari kredi faizlerinin üzerindeki sınırlama kalkmazsa, bankalar yüksek mevduat faizi öneremeyecek, KKM sahibi de dövizi daha fazla talep edecek ve kur üzerinde bir baskı oluşacak. Sınırlama kalkarsa, ticari kredi faizleri yükselecek ve krediyle dönen şirketler önemli bir maliyetle karşılaşacak. DTH üzerindeki ZK artırılmış olsa da her koşulda dövize (özellikle de hard currency) olan talep artacak.

 Bu kararlarla bankalar devlet tahvillerine yönelecekleri için tahvil fiyatları artacak, faizleri düşecek. Tahvil faizlerindeki düşme ise sınırlı olur. Şunu da not etmek gerekiyor: Ekonomi yönetimi bu kararlarla 'Cumhurbaşkanı'na çaktırmadan faizleri artırma' yaklaşımına devam ediyor. Faizleri Merkez Bankası politika faizinden ibaret sayan Cumhurbaşkanı'nı kızdırmadan enflasyonun çok altında seyreden ve sürdürülebilir olmayan faizleri normalleştiriyor."

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin