Merkez Bankası, TL’deki sert değer kaybı ve yıllık enflasyonun yüzde 83,45'e yükselmesine rağmen yüzde 12 olan politika faizini ekim ayında 150 baz puan indirerek yüzde 10,5'ye düşürmüştü.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun (PPK) 24 Kasım’da açıklayacağı faiz kararı öncesi Reuters anketine katılan 14 ekonomist, faizlerin 150 baz puan daha düşürerek yüzde 9'a indirmesini bekliyor. Ankete katılan bir ekonomist ise aralık ayında faizin bir kere daha düşürülerek yüzde 8'e inmesini bekliyor.
ERDOĞAN TALİMAT VERMİŞTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen ayki faiz indirimi kararının ardından yaptığı açıklamada “Yıl sonunda temennim tek hanelere indirmeliyiz” demişti.
MERKEZ BANKASI FAİZ KARARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) faiz kararını 24 Kasım’da saat 14:00’te açıklayacak.
KORKUT BOROTAV'DAN IMF İDDİASI
IMF’nin Türkiye uzmanlarından oluşan bir ekip 14 Ekim’de Türkiye’ye geldi. IMF temsilcileri yapılan danışma toplantılarından tamamlayıp 4 Kasım’da Washington’a döndü.
Türkiye'den ayrılmadan önce ön rapor yayımlayan IMF heyetinin görüşlerini bugünkü köşesinde değerlendiren İktisatçı Korkut Boratov, "Önümüzdeki yıl ana muhalefetin veya bugünkü iktidarın temsilcileri ile müzakereye oturacaklar. Tüm belirtiler anlaşacaklarını gösteriyor. Türkiye sermaye blokunun itirazı yoktur" dedi.
"PEŞ PEŞE ATILMASI BEKLENECEKTİR"
Yazısında, "IMF uzmanları sıkı para ve maliye politikaları içeren geleneksel bir istikrar programını savunuyor" diyen Boratov, "Para ve maliye politikalarının hangi boyutlarda sıkılaştırılacağı?' sorusu ile bağlantılıdır. TÜFE enflasyonu ile politika faizleri arasındaki makas 75 puandır. 'Özerkleşen' Para Piyasası Kurulu’nun ilk toplantısında politika faizinin yüzde 80’e çekilmesini fanatik neoliberaller dahi öneremez. Makası daraltan adımların, aylık toplantılarda peş peşe atılması beklenecektir" ifadelerine yer verdi.
"SERT BİR DARALMA GÜNDEME GELEBİLİR"
Boratov, "Kamu maliyesinde kemer sıkma ise, 'artan malî riskler'in içeriğine, boyutuna bağlıdır. Bu ifade ile Hazine’nin döviz yükümlülüklerini içeren bir dış borç krizi kastediliyorsa, sert bir daralma gündeme gelebilir. 2001 krizinde olduğu gibi dış borç yükünün finansmanını üstlenen bir IMF kredisi, faiz dışı fazla / GSYH hedeflerini zorunlu kılar. Boyutu, küçülme veya durgunlaşma getirir" dedi.
"EMEĞİ UCUZLATACAK"
Rapordaki büyüme oranlarına değinen Boratov, "Yüzde 3’lük bir büyüme patikası dar tanımlı işsizlik oranını çift hanelere yerleştirecektir. TÜİK’in dahi hesapladığı, IMF’nin dikkate almadığı atıl işgücü oranı zaman içinde faal nüfusun dörtte birini aşacaktır. Emeği dramatik boyutlarda “ucuzlatan” vahşi bölüşüm şokuna katkı yapan enflasyon, ılımlı boyutlarda süregelecek, işgücü piyasalarına disiplin sağlayacaktır. Döviz fiyatları hedeflenmeyecek, serbestçe dalgalanacaktır. Uluslararası rekabet gücünü sermaye hareketleri ve astronomik emek rezervleri belirleyecektir" diye belirtti.
"SERMAYENİN İTİRAZI YOK"
Boratov, "Önümüzdeki yıl ana muhalefetin veya bugünkü iktidarın temsilcileri ile müzakereye oturacaklar. Tüm belirtiler anlaşacaklarını gösteriyor. Türkiye sermaye blokunun itirazı yoktur. Bizlere de didikleyip incelemek; “çatlak ses çıkarmak” ile yetinmeyip güzelini, farklı olanını bulmak, savunmak, yaymak düşüyor" ifadelerine yer verdi.