Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu faizin düşürülmesi sonrası ilk kez açıklamalarda bulundu. Faiz kararının döviz kurunu artırıp enflasyonu dolayısıyla maliyetleri ve işsizliği artıracağı eleştirilerine yanıt veren Kavcıoğlu, dolarda hızlı bir yükseliş için zemin olmadığını ifade etti.
T24 yazarı Barış Soydan, Kavcıoğlu ile görüşmesini şöyle aktardı:
"Kavcıoğlu, eylül ayında dolarda yaşanan yükselişin yarısından fazlasının Amerikan Merkez Bankası kararları ve Amerikan Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ın açıklamalarıyla ilişkili olduğunu düşünüyor.
Karar sonrasında Türkiye’den bir miktar yabancı sermaye çıkışı yaşandığını, bu tutarın 2 milyar dolar civarında olabileceğini kaydediyor.
Bununla birlikte dolarda hızlı bir yükseliş için zemin olmadığı düşüncesinde. Buna iki gerekçe gösteriyor: Cari açıktaki azalma ve TL mevduatlardaki artış.
“GIDA ENFLASYONU SADECE PARA POLİTİKASIYLA ÇÖZÜLMEZ”
Enflasyon yüksek kalırken faizlerin indirilmesinin fiyat istikrarını daha da bozacağı eleştirilerini hatırlatıyorum.
Kavcıoğlu, Merkez Bankası’nın para politikasının enflasyonu tek başına indirmeye yeterli olmadığını, özellikle gıda fiyatlarına para politikasının etki etmesinin çok zor olduğunu belirtiyor. Enflasyonla mücadeleyi sürdüreceklerini ama özellikle gıda fiyatları için sadece Merkez Bankası’nın değil tüm kesimlerin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini söylüyor.
FAİZ KARARI ERDOĞAN’IN MI?
Faiz indiriminin, bu konudaki görüşünü daha önce defalarca açıklayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından alınan bir karar olduğu yönünde ki (Benim de dile getirdiğim) eleştirilere gelince…
Kavcıoğlu faiz konusunda görüşlerinin belli olduğunu söylüyor. Faizin önemli olduğunu ama reel sektörün sorunlarını da anlamak gerektiğini kaydediyor. Ekonominin bir bütün olduğunu, reel sektörün yüksek faizden çok dertli olduğunu ekliyor. Müteahhitlerin yüksek faize yönelik tepkisini hatırlatıyor ve pek çok sektörün aynı rahatsızlığı yaşadığını aktarıyor.
REZERV MESELESİ…
Kavcıoğlu’nun anlattıklarının odak noktalarından birini Merkez Bankası’nın rezervleri oluşturdu. Şahap Kavcıoğlu, benim de yazılarımda sık sık kullandığım Swap hariç net rezerv tanımının kullanılmasına karşı. Esas olanın brüt rezerv olduğunu, nitekim Uluslararası Para Fonu’nun da (IMF) bunu kullandığını söylüyor. Bununla birlikte “Velev ki Swap hariç rezervler kullanılacaksa onun için de planımız var” diyor.
Önce brüt rezervler için söylediklerine bakalım. Kavcıoğlu, brüt rezervlerin 120 milyar doları geçtiğine dikkat çekiyor. Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan da, sanırım 128 milyar dolarlık rezerv satışı ile ilgili eleştirilerden rahatsız olduğu için bunu son günlerde sık sık vurguluyor…
Rezervlerde ihracatçı reeskont kredileri ve altın alımı dolayısıyla artış sürüyor. Kavcıoğlu brüt rezervlerin yıl sonuna dek 135 milyar doları geçebileceğini belirtiyor.''