Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, bankanın kurumsal blog sayfası Merkezin Güncesi’nde, “Liralaşma Stratejisi” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Uygulanan sıkı para ve maliye politikaları ile küresel dezenflasyonist ortama rağmen kalıcı fiyat istikrarı tesis edilemediğini belirten Kavcıoğlu, Merkez’in kolay ama geçici çözümler yerine kısa ve orta vadeli zorluklarına rağmen uzun dönemli kalıcı çözümlere odaklandığını söyledi ve şöyle dedi:
“Bu süreç, aynı zamanda uzun yılların çabasına rağmen henüz çözülememiş bir yapısal soruna meydan okumadır.”
DÖVİZ PİYASASINDA ‘SAĞLIKLI FİYAT OLUŞUMU’ VURGUSU
Kavcıoğlu, TCMB’nin uygulamaya koyduğu Liralaşma Stratejisi’nin, bu modelin baş unsurlarından biri olduğuna işaret etti ve şöyle dedi:
“Liralaşma stratejisi ile hanehalkı, firma ve bankacılık kesimlerinin varlık ve yükümlülüklerinde Türk lirası cinsi kalemlerin ağırlığının kademeli bir şekilde artırılması, böylece finansal sistemin bütüncül olarak Türk lirası ağırlıklı bir yapıya kavuşması hedeflenmektedir.”
Para politikası duruşunun, sürdürülebilir fiyat istikrarını sağlama temel amacı doğrultusunda, üretimin sürekliliği, cari dengenin bileşenleri, kredilerin büyümesi, kompozisyonu ve kullanım amaçları ile döviz piyasasında sağlıklı fiyat oluşumları gözetilerek belirlendiğini vurgulayan Kavcıoğlu, şu görüşleri paylaştı:
‘EKONOMİDE SON 20 YILDAKİ EMSALSİZ KAZANIMLAR’
“TCMB, ekonomimizin son 20 yıldaki emsalsiz kazanımlarını koruyup ülkemizi ekonomik gelişmişlik ve toplumsal refahta ileriye taşıyabilecek kritik bir dönemeçte para politikasını uzun dönemli bir perspektifle geliştirmektedir.
Liralaşma; finansal sistemde temel değer saklama aracının Türk lirası cinsinden varlıklar olmasını, tüm bilançolarda Türk lirası ağırlığının önemli ölçüde artmasını, TCMB’nin Türk lirası fonlamasında ağırlıklı olarak sabit getirili Türk lirası cinsi varlıkların teminat olarak kullanılmasını, yurt içindeki ticari işlemlerde yegâne değişim aracının Türk lirası olmasını sağlayacak süreçleri ve TCMB'nin bu makro süreci yönetmek için izlediği bütünleşik politika çerçevesini ifade etmektedir.
Liralaşma ayrıca sözleşme, fiyatlama ve ödeme işlemlerinde Türk lirasının temel alınmasını da kapsamaktadır.”
‘KURDAKİ İSTİKRAR MALİYET BASKISINI ZAYIFLATACAK’
Kavcıoğlu, yazısında Liralaşma Stratejisi’nin genel çerçevesi hakkında da bilgi verdi.
Yapılan düzenlemelerin tamamının finansal sistemde Türk lirasına talebin yapısal ve kalıcı olarak artırılmasına katkıda bulunacağını vurgulayan Kavcıoğlu, “Döviz kurlarında sağlanacak istikrar neticesinde fiyatlar üzerindeki kur kaynaklı doğrudan maliyet baskısı zayıflayacak; fiyatlamalarda yabancı paralara endekslenme tercihlerinin giderek azalmasıyla ve oluşacak güven ortamının beklentileri olumluya dönüştürmesiyle enflasyon eğilimleri normalleşecektir” değerlendirmelerini yaptı.
Reel sektöre finansal sistem tarafından sağlanan kredilerin belirlenmiş amaçlara uygun kullanımı ve kaynakların dağılımının finansal istikrarı güçlendirmesinin, Türk lirasının ekonomik aktarım temellerinin sağlamlaştırılması açısından elzem görüldüğünü dile getiren Kavcıoğlu, şöyle devam etti:
‘DENGELİ KREDİ BÜYÜMESİ TEŞVİK EDİLECEK’
“Türk lirası krediler sürdürülebilir bir finansman maliyetiyle ve kapsayıcı olarak ekonomimizin potansiyel büyümesini artırıcı şekilde kullandırıldığında hem parasal büyümenin hem de cari dengenin istikrarlı gelişimi sağlanacaktır.
Kredi kanalının etkin çalışması için kredilerin ve parasal büyüklüklerin fiyat istikrarı ile tutarlı bir şekilde üretimi desteklemesi gerekmektedir. Liralaşma Stratejisi kapsamında kredilerin kompozisyonu ve büyümesine ilişkin makroihtiyati tedbirler alınmaya devam edecektir.
Böylelikle bankacılık sektörünün iktisadi faaliyetin ihtiyacı olan dengeli kredi büyümesini para politikası duruşuna katkı verecek şekilde sürdürmesi teşvik edilecektir.
Bu noktada liralaşma ilkeleriyle uyumluluğu artırılan ve finansal kapsayıcılığı geliştirilen reeskont ve Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri, hedefli kredi uygulamalarına örnek olması açısından desteklenmektedir.”
‘SIKI PARA POLİTİKASI İLE FİYAT İSTİKRARI SAĞLANAMADI’
Kavcıoğlu, yazısına şöyle devam etti:
“Bu dönemde uygulanan sıkı para ve maliye politikaları ile küresel dezenflasyonist ortama karşın kalıcı fiyat istikrarı tesis edilemezken, devam eden süreçte ortaya çıkan içsel ve dışsal şoklar ile enflasyonla mücadele tam anlamıyla başarılı olamamıştır.
Son dönemde ise salgınla başlayan küresel arz ve tedarik sorunlarına, bölgemizdeki sıcak çatışma ortamının sebep olduğu, başta enerji olmak üzere tüm emtia fiyatlarındaki artışların eklenmesiyle enflasyon görünümündeki bozulma belirginleşmiştir.
Bu doğrultuda özellikle son yıllarda edinilen tecrübeler, enflasyonla mücadelede kısa vadeli kazanımların yerine enflasyonu sık sık hedeften uzaklaştıran yapısal kırılganlıkları hedefleyen politikaların önemini ve uzun dönem sürdürülebilirliği önceleyen kalıcı bir yapısal istikrar programına olan ihtiyacı ortaya koymuştur.”
‘KALICI REFORMLARA ODAKLANIYORUZ’
Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, TCMB’nin para politikası kararlarını tasarlarken başta sürdürülebilir dış denge olmak üzere Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları ile yüzleştiğini ifade etti.
Bu süreçte, kolay ama geçici çözümler yerine kısa ve orta vadeli zorluklarına rağmen uzun dönemli kalıcı çözümlere odaklanıldığını aktaran Kavcıoğlu, “Bu süreç, aynı zamanda uzun yılların çabasına rağmen henüz çözülememiş bir yapısal soruna meydan okumadır” ifadesini kullandı.
Kavcıoğlu, Liralaşma Stratejisi ile ekonomik modelin para politikasına ilişkin sütunlarını inşa ettiklerini ve serbest piyasa dinamikleri çerçevesinde sürdürülebilir fiyat istikrarını sağlayacak kalıcı reformlara odaklandıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Ülkemizin sahip olduğu stratejik küresel değer ile uyumlu, vatandaşlarımızın sahip olduğu emsalsiz beşeri sermaye ile oluşturduğu katma değere yakışır şekilde, ekonomimizde Türk lirasına olan ilginin sürekli artmasını, milli paramızın ekonomimizin temel ödeme ve temel değer saklama aracı haline gelmesini, finansal kaynakların yatırım, istihdam, üretim ve ihracata yönelik verimli ve dengeli dağılmasını ve böylelikle kalıcı cari denge tesis edilirken finansal mimarimizin para politikasının etkinliğini artıracak şekilde tasarlanmasını liralaşma stratejimiz ile gerçekleştirmeye kararlıyız.
Temel önceliğimiz, liralaşma stratejisi sayesinde enflasyonla mücadelede uzun yıllardır yapısal sorun olmayı sürdüren, yüksek yerel para ikamesi sorununu çözmek ve kalıcı dış denge sürdürülebilirliğini sağlamaktır.
Makro ve mikro ihtiyati tedbirlerin de desteği ile bu sefer kamu finansmanındaki güçlü dengeye dış denge sürdürülebilirliği de eşlik eder hale geleceği için fiyat istikrarını sağlama ve sürdürme hedefi tamamen gerçekleşmiş olacaktır.”