Star'ın; başrollerini Engin Akyürek ve Neslihan Atagül Doğulu'nun paylaştıkları, O3 Medya ve NGM imzalı Sefirin Kızı dizisinde 'Menekşe' karakterine hayat veren başarılı oyuncu Tülin Yazgan, diziye dair sorulara yanıt verdi.
Sefirin Kızı dizisinde Menekşe Efeoğlu rolünü canlandırıyorsunuz. Oynadığınız karakterinizi anlatabilir misiniz?
Menekşe, hayatına dair bütün hayallerini Sancar ile evliliği üzerine kuran ve evliliği kişisel bir kurtuluş olarak gören, köyde yaşayan genç bir kadın. Hayat karşısındaki tecrübesizliği, karşısına büyük sorunlar çıktığında onu ihtiraslı bir mücadelenin içine çekiyor. İnatçı; çünkü Sancar ile evliliğinden başka, onu daha iyi bir hayata taşıyabileceğini düşündüğü hiçbir örnek yok çevresinde. Olsa, aşkını bu denli yoğun bir hırsla yaşamayacak belki de.
Projede sizi en çok etkileyen şey ne oldu?
İnsanların, yaşadıkları topraklara özgü gelenekleri, yaşayış biçimleri ve ritüelleri ilgimi çekiyor. Ege kültürü zaten merak edip araştırdığım bir konu idi üzerine Sefirin Kızı ekibine dahil olmak, beni hem heyecanlandırdı ve hem de çok mutlu etti.
Sizce Sefirin Kızı’nın diğer dizilerden farkı ne sizce?
Hepimiz; tercih ettiklerimiz, hayatın önümüze çıkardıkları ve geçmişimiz arasındaki ince çizgide aslında kim olduğumuz sorusuna cevap arıyoruz. Sefirin Kızı’nda geçmişimizin şu anki tercihlerimizi nasıl etkileyebileceğini çok güçlü bir şekilde görüyor, hissediyoruz. Nereye giderseniz gidin, bitmemiş hikayeler bir şekilde tekrar karşınıza çıkıp hayatınızı etkileyebiliyor.
İzleyiciden nasıl tepkiler aldınız?
“Dizide sizden nefret ediyoruz ama tatlı biriymişsiniz aslında” diyorlar. Mutlu oluyorum bu duruma. :)
Menekşe karakterinde sizi cezbeden sebepler nelerdir?
İnsanın kim olduğu, ancak önüne çıkan engeller ve bu engeller karşısında yapacağı seçimlerle ortaya çıkar. Menekşe kimine göre haklı, kimine göre fettan, bazıları onu oldukça kötü bulurken, bazıları ise “Yerinde ben olsam, ben de aynısını yapardım.” düşüncesine kapılabiliyor. Rolümde ilgimi çeken de tam olarak bu: İnsana ve hayata dair, keskin çizgileri olmayan yoğun bir belirsizlik. Menekşe’nin gerçekte kim olduğunu ise, tabii ki zaman gösterecek.
Sevilmeyen eş olmak zor değil mi? Böyle bir durumda siz kalsaydınız ne yapardınız?
Arkama bakmadan dönüp giderdim. Ama gitmek için neler gerekli, kendimizi Menekşe’nin yerine koymaya çalışarak düşünelim: Ülkemizde birçok kadın, mesleki ve maddi bağımsızlığını elde edemediği için mutsuz evliliklerini sürdürmek zorunda kalıyor ya da kendisini mutsuz edeceğini bildiği evlilikleri kurtuluş olarak görüyor. Kendi istek ve hayallerimizin peşinden gidebilmenin tek koşulu: Gerek maddi, gerek de zihinsel olarak birey olmayı başarabilmek. Kadınlar olarak bu konuda daha büyük dayanışmalar yaratmaya, birbirimizi daha çok savunmaya ihtiyacımız var.
Aşk için neleri göze alırdınız?
Aşk; dünyaya karşı iki insanın birlikte ve yan yana durma gayreti. İki insan birbirine ihtiyaç duymadan, fayda gözetmeksizin tamamlanmışlık hissi verebiliyorsa, işte orada her şeyi göze alınabilir görüyorum.
Oyuncu olmasaydınız hangi meslaği yapmak istersiniz?
Benim psikolojiye özel bir ilgim var. Karmaşık ve heyecan verici geliyor. Zaten bir oyuncu için psikoloji çalışmaları yapmanın gerekliliğine inanıyorum. Muhtemelen psikoloji okur, akademik kariyer yapardım. Dans ve müzikle de ilgilenmeye devam ederdim.
Asla oynamam dediğiniz bir karakter var mı?
Ben bu noktada salt karakterden ziyade karakterin hikayede neye hizmet ettiğine bakıyorum. İnanmadığım bir hikayede, ete kemiğe büründüremeyeceğimi hissettiğim bir karakteri oynamam.
İzleyiciler sizi Ufak Tefek Cinayetler dizisinden de hatırlıyor. Bu dizi sizin dönüm noktanız oldu diyebilir miyiz?
Kariyerimin dönüm noktalarını belirlemek sanırım beni kendime, işime yabancılaştırır; hiç öyle bir yerden bakmadım açıkcası. Bunun dışında Ufak Tefek Cinayetler hayatımda güzel bir yere tekabül eden, özel bir iş oldu benim için. İstanbul’da bazen çekim yaptığımız yerlerden geçerken, “ne güzeldi” diyorum gülümsüyorum.
Çekimler Muğla’da devam ediyor. Böyle güzel bir şehirde olmak, şans diyebilir miyiz?
Ben Ege’yi, Ege insanını çok seviyorum. Deniz aşığı biri olarak ilk geldiğimizde denize girme imkanı bile bulmuştum. Ama şu an çok yoğun çalışıyoruz. Geniş bir zaman bulduğumda bol bol gezmek istiyorum.
Oyunculuk dışında ilgilendiğiniz hobileriniz vs. var mı? Varsa nelerdir?
Ben sanırım biraz evcimen biriyim. Kitap, film, puzzle, güzel kokular, güzel yemekler huzur veriyor bana. Bunun dışında vakit buldukça dansla ilgileniyorum. Bir de uzun zamandır elime alamadığım bir kemanım var :)